Kişiler Hukuku

Fiil Ehliyeti Bakımından Gerçek Kişilerin Sınıflandırılması

Fiil ehliyeti bakımından gerçek kişileri tam ehliyetliler, tam ehliyetsizler, sınırlı ehliyetsizler ve sınırlı ehliyetliler olarak sınıflandırmamız mümkündür.

Tam Ehliyetliler

Tam ehliyetli kişiler fiil ehliyetinin üç şartını da sağlar. Tam ehliyetliler ergindir, ayırt etme gücüne sahiptir ve kısıtlı değillerdir.

Tam ehliyetliler;

  • Hak sahibi olabilir
  • Borç edinebilirler,
  • Hukuki işlem yaparken başkasına ihtiyaç duymazlar,
  • Haksız fiillerinden sorumludur.

Eğer tam ehliyetli bir şahıs haksız fiillerinden dolayı başkasına zarar verirse verdiği zararı gidermekle mükelleftir.

Tam Ehliyetsizler

Ayırt etme gücüne sahip olmayan kişiler tam ehliyetsizdir. Kendileri de yasal temsilcileri yoluyla da hukuki işlem yapmaları mümkün değildir. Birkaç istisna dışında ayırt etme gücü bulunmayanların fiilleri hukuki sonuç doğurmaz.

Tam ehliyetsizlerin yaptıkları hukuki işlemler kesin hükümsüzdür. Karşı tarafın iyi niyetli olması bu sonucu değiştirmez. Bir kişinin tam ehliyetsiz olarak sayılabilmesi için mahkeme kararına gerek yoktur, ayırt etme gücünün bulunmaması yeterlidir.

Bir kişi hukuki işlem yaptığı esnada tam ehliyetsizse sonradan ehliyet kazansa dahi yaptığı o işlem kesin hükümsüz olarak kalır. Ayırt etme gücünün geçici olarak ortadan kalkması hukuki işlemin geçersizliğini etkilemez. Her durumda işlem, kesin hükümsüzdür.

Ayırt etme gücü bulunmayan kimseler işleme, karışma ve birleşme yoluyla mülkiyet edinebilir.

Bir kimse başkasına ait bir şeyi işler veya başka bir şekle sokarsa, emeğin değerinin o şeyin değerinden fazla olması hâlinde, yeni şey işleyenin, aksi hâlde malikin olur. İşleyen iyi niyetli değilse, emeğin değeri işlenen şeyin değerinden daha fazla olsa bile hâkim, yeni şeyi malike bırakabilir. Tazminat ve sebepsiz zenginleşmeden doğan istem hakları saklıdır.

Birden çok kişinin taşınır malları önemli bir zarara uğratılmadan veya aşırı bir emek ve para harcanmadan ayrılmayacak şekilde birbiriyle birleşmiş veya karışmışsa o kişiler, yeni şey üzerinde kendi taşınırlarının birleşme veya karışma zamanındaki değerleri oranında paylı mülkiyete sahip olurlar. Bir taşınır diğer bir taşınırla onun ikincil nitelikte bütünleyici parçası olacak şekilde karışır veya birleşirse; eşyanın tamamı, ana parçanın malikine ait olur. Tazminat ve sebepsiz zenginleşmeden doğan istem hakları saklıdır.

Ayırt etme gücüne sahip olmayan kişiler evlenemezler eğer ki bir şekilde evlenmişse dahi o evlilik mutlak butlanla geçersizdir. Böyle bir durumda evlilik mahkeme kararıyla sona erdirilir. Ayırt etme gücünün geçici kaybında nispi butlan söz konusudur. Nispi butlan durumunda TMK m. 152’ de belirtilen hak düşürücü süre içinde evlilik iptal edilebilir.

İptal davası açma hakkı, iptal sebebinin öğrenildiği veya korkunun etkisinin ortadan kalktığı tarihten başlayarak altı ay ve her hâlde evlenmenin üzerinden beş yıl geçmekle düşer. Tam ehliyetsizler bazı işlemleri yasal temsilcileri yoluyla gerçekleştirebilir. Ancak kefil olmak, vakıf kurmak ve önemli bağışlarda bulunmak mümkün değildir. Bu tarz bir işlemin yapıldığı durumunda kesin hükümsüz olarak kabul edilir.

Tam ehliyetsizin menfaatinin söz konusu olduğu durumda ehliyetsiz kişi, yasal temsilcisi aracılığıyla kişiye sıkı sıkıya bağlın haklarını kullanması mümkündür. Tam ehliyetsizler haksız fiillerinden sorumlu değildir. Ayırt etme gücünün geçici kaybı durumunda haksız fiillerinden sorumlu olup olmaması kişinin kusuru olup olmamsına göre değişir. Bu durum TBK’ nın 59. Maddesinde düzenlenmiştir.

Ayırt etme gücünü geçici olarak kaybeden kişi, bu sırada verdiği zararları gidermekle yükümlüdür. Ancak, ayırt etme gücünü kaybetmede kusuru olmadığını ispat ederse, sorumluluktan kurtulur.

Tam Ehliyetsizler

Sınırlı Ehliyetsizler

Sınırlı ehliyetsizlerin ayırt etme gücü bulunur fakat ergin değillerdir veya kısıtlıdır. Bu kişiler yasal temsilcileri rızası ile hukuki işlem yapabilirler.

Sınırlı ehliyetsizler bazı istisnai durumlarda yasal temsilcilerinin rızası olmaksızın hak edinebilip borç altına girebilirler. Bu sebeple sınırlı ehliyetsizlikte ehliyetsizlik, mutlak değil sınırlıdır diyebiliriz.

Sınırlı ehliyetsizlerin yasal temsilcilerinin rızası olsa bile yapması yasak olan hukuki işlemler nelerdir?

  • Kefil olmak
  • Vakıf kurmak
  • Önemli bağışlarda bulunmak

Sınırlı ehliyetsiz kişi yasal temsilcileri rızası ile bu işlemleri yapsalar dahi işlem kesin hükümsüzdür. Bu kimseler karşılıksız kazanma ve kişiye sıkı sıkıya bağlı haklarını yasal temsilcisinden rıza almaksızın kullanabilir. Fakat kanun koyucu bu haklara birkaç tane istisna getirmiştir. Bu istisnalarda yasal temsilcisinin rızası alınır.

Bu istisnai haklar şunlardır:

  • Nişanlanma,
  • Evlenme,
  • Tanıma.

Kanun koyucunun sınırlı ehliyetsizlerin işlemlerinin geçerliliğini yasal temsilcisinin rızasına bağlamasının sebebi sınırlı ehliyetsizli korumaktır. Kanun koyucu bazı durumlarda sınırlı ehliyetsizlere yasal temsilcisinden rıza almadan hukuki işlem yapma hakkı tanımıştır. Bu durum TMK m. 359/1’de düzenlenmiştir.

Ana ve baba tarafından bir meslek veya sanat ile uğraşması için çocuğa kendi malından verilen kısmın veya kendi kişisel kazancının yönetimi ve bunlardan yararlanma hakkı çocuğa aittir.

Benzer hüküm madde 453 ve 455’te vesayet altındaki sınırlı ehliyetsizler için de kabul edilmiştir.

Vesayet altındaki kişiye vesayet makamı tarafından bir meslek veya sanatın yürütülmesi için izin verilmiş ise, o kişi bununla ilgili her türlü olağan işlemleri yapmaya yetkilidir ve bu tür işlemlerden dolayı bütün malvarlığı ile sorumludur.

 Vesayet altındaki kişi, kendi tasarrufuna bırakılmış olan mallar ile vasinin izniyle çalışarak kazandığı malları serbestçe yönetir ve kullanır.

 TMK m. 162/2’ye göre ayırt etme gücüne sahip küçükler ve kısıtlılar haksız fiillerinden sorumludur.

Sınırlı Ehliyetliler

Kendine yasal danışman atanan kişiler sınırlı ehliyetli olarak nitelendirilir. Sınırlı ehliyetliler fiil ehliyetinin üç şartını da taşır. Yasal danışmanlık Türk Medeni Kanununun 429. Maddesinde düzenlenmiştir.

Kısıtlanması için yeterli sebep bulunmamakla beraber korunması bakımından fiil ehliyetinin sınırlanması gerekli görülen ergin bir kişiye aşağıdaki işlerde görüşü alınmak üzere bir yasal danışman atanır:

  • Dava açma ve sulh olma,
  • Taşınmazların alımı, satımı, rehnedilmesi ve bunlar üzerinde başka bir aynî hak kurulması,
  • Kıymetli evrakın alımı, satımı ve rehnedilmesi,
  • Olağan yönetim sınırları dışında kalan yapı işleri,
  • Ödünç verme ve alma,
  • Ana parayı alma,
  • Bağışlama,
  • Kambiyo taahhüdü altına girme,
  • Kefil olma.

Aynı koşullar altında bir kimsenin malvarlığını yönetme yetkisi, gelirlerinde dilediği gibi tasarruf hakkı saklı kalmak üzere kaldırılabilir.

Duygu Maide KARATAŞ & Av. Ahmet EKİN

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu