Kişiler Hukuku

Fiil Ehliyeti Nedir? Şartları Nelerdir?

Fiil ehliyeti, Türk Medeni Kanunu’nun 9. maddesine göre kişinin kendi fiiliyle hak edinebilme ve borç altına girebilme yeteneğine verilen addır. Başkasının fiiline gerek duyulması halinde fiil ehliyetinden söz edilemez. Aktif ehliyettir.

Fiil ehliyeti, hukuki işlem ehliyeti ve haksız fiil ehliyeti olmak üzere ikiye ayrılmaktadır.

Hukuki işlem ehliyeti, borç altına girebilme yeteneğidir. Haksız fiil ehliyeti, kişinin hukuka aykırı fiillerinden sorumlu tutulabilmesidir.

Gerçek Kişilerin Fiil Ehliyeti

Gerçek kişilerin fiil ehliyeti sonradan kazanıldığı için her insanın doğuştan fiil ehliyetli olması söz konusu değildir. Fiil ehliyeti olmayan kişiler yasal temsilcileri sayesinde hak edinebilir ve borç altına girebilir

Fiil Ehliyetinin Şartları Nelerdir?

Gerçek kişilerin fiil ehliyetinin şartları Türk Medeni Kanunun 10. Maddesinde hükme bağlanmıştır.

TMK m. 10’a göre, “Ayırt etme gücüne sahip ve kısıtlı olmayan her ergin kişinin fiil ehliyeti vardır.”

Bu maddeye göre fiil ehliyetinin ayırt etme gücüne sahip olmak, ergin olmak ve kısıtlı olmamak üzere üç şartının bulunduğunu söyleyebiliriz.

Fiil Ehliyetine Göre Ayırt Etme Gücüne Sahip Olmak

Akla uygun şekilde davranma yeteneğine ayırt etme gücü adı verilir. Ayırt etme gücüne sahip olan bireylere mümeyyiz adı verilir. Ayırt etme gücünü etkileyen durumlar TMK m. 13’e hükme bağlanmıştır.

Yaşının küçüklüğü yüzünden veya akıl hastalığı, akıl zayıflığı, sarhoşluk ya da bunlara benzer sebeplerden biriyle akla uygun biçimde davranma yeteneğinden yoksun olmayan herkes, bu Kanuna göre ayırt etme gücüne sahiptir.

Ayırt etme gücünün varlığı karinedir ve bunun aksi iddia edilebilir. Ayrıca ayırt etme gücü kamu düzenini etkilediğinden dolayı hakim tarafından re’sen dikkate alınır.

Ayırt Etme Gücüne Sahip Olmak

Fiil Ehliyetine Göre Ergin Olmak

Erginlik kazanmanın üç yolu vardır. Bu yollar yaş, evlilik ve mahkeme kararıdır. TMK m. 11/1’e göre, “Erginlik onsekiz yaşın doldurulmasıyla başlar.”

TMK m. 11/2’ye göre ise evlenme de kişiyi ergin kılar. Olağan evlenme yaşı 17’dir. 17 yaşını dolduran kişiler yasal temsilcisinin onayı ile evlenebilirler.

TMK m. 125’e göre ayırt etme gücüne sahip olmayanlar evlenemez. Olağanüstü durumlarda evlenme yaşı 16’dır. Eğer evlilik kişi 18 yaşını doldurmadan önce sona erse bile evlilik yoluyla kazanılmış erginlik ortadan kalkmaz.

Erginliğin kazanılmasının diğer bir yolu ise mahkeme kararıdır. TMK m. 12’ ye göre, 15 yaşını dolduran küçük, kendisi ve velisinin rızasıyla mahkeme tarafından ergin kılınabilir.

Fiil Ehliyetine Göre Kısıtlı Olmamak

Fiil ehliyetinin varlığı için mahkeme tarafından verilmiş bir kısıtlılık kararı bulunmaması gerekir. Kısıtlama ile ilgili hükümler Türk Medeni Kanununun 405, 406, 407, 408 ve 410. Maddelerinde düzenlenmiştir.

Akıl hastalığı veya akıl zayıflığı sebebiyle işlerini göremeyen veya korunması ve bakımı için kendisine sürekli yardım gereken ya da başkalarının güvenliğini tehlikeye sokan her ergin kısıtlanır. Görevlerini yaparlarken vesayet altına alınmayı gerekli kılan bir durumun varlığını öğrenen idarî makamlar, noterler ve mahkemeler, bu durumu hemen yetkili vesayet makamına bildirmek zorundadırlar.

Savurganlığı, alkol veya uyuşturucu madde bağımlılığı, kötü yaşama tarzı veya malvarlığını kötü yönetmesi sebebiyle kendisini veya ailesini darlık veya yoksulluğa düşürme tehlikesine yol açan ve bu yüzden devamlı korunmaya ve bakıma muhtaç olan ya da başkalarının güvenliğini tehdit eden her ergin kısıtlanır.

Bir yıl veya daha uzun süreli özgürlüğü bağlayıcı bir cezaya mahkûm olan her ergin kısıtlanır. Cezayı yerine getirmekle görevli makam, böyle bir hükümlünün cezasını çekmeye başladığını, kendisine vasi atanmak üzere hemen yetkili vesayet makamına bildirmekle yükümlüdür.

Yaşlılığı, engelliliği, deneyimsizliği veya ağır hastalığı sebebiyle işlerini gerektiği gibi yönetemediğini ispat eden her ergin kısıtlanmasını isteyebilir.

Kısıtlama kararı, kesinleşince hemen kısıtlının yerleşim yeri ile nüfusa kayıtlı olduğu yerde ilân olunur. Kısıtlama, iyi niyetli üçüncü kişileri ilândan önce etkilemez. Ayırt etme gücüne sahip olmamanın sonuçlarına ilişkin hükümler saklıdır.

Duygu Maide KARATAŞ & Av. Ahmet EKİN

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu