Ceza Hukuku Genel Hükümler

Kısırlaştırma Suçu ve Cezası (TCK m. 101)

Kısırlaştırma suçu, bir erkek veya kadının rızası olmaksızın çocuk yapma yeteneğinin hayat boyu ortadan kaldırılmasına yol açan bir tıbbi müdahale yapılmasıdır.

Kısırlaştırma suçu Türk Ceza Kanunu’nun 101. maddesinde düzenlenmiştir. Söz konusu maddeye göre, “Bir erkek veya kadını rızası olmaksızın kısırlaştıran kimse, üç yıldan altı yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Fiil, kısırlaştırma işlemi yapma yetkisi olmayan bir kimse tarafından yapılırsa, ceza üçte bir oranında artırılır.”

Kısırlaştırma suçunun cezası, rızaya, fiili yapan kişinin yetkisine ve sonuca göre değişmektedir.

Kısırlaştırma Suçunda Fail

Kısırlaştırma suçunu işleyebilecek kişi, kısırlaştırma işlemi gerçekleştirme yetkisine sahip biri olabilir. Ancak, kısırlaştırma eyleminin yetkili olmayan bir kişi tarafından gerçekleştirilmesi ayrı bir suç olarak tanımlandığından, bu suçun failleri herkes olabilir.

Öte yandan, kısırlaştırma eyleminin yetkili olmayan bir kişi tarafından gerçekleştirilmesi, ayrı bir suç olarak tanımlanmıştır.

Kısırlaştırma Suçunda Mağdur

Mağdur bakımından özel bir sıfat aranmamaktadır. Üreme yeteneğine sahip herkes, bu suçun mağduru olabilir.

Kısırlaştırma Suçunun Konusu

Kısırlaştırma suçunun hukuksal konusunu “üreme yeteneğine son verilen erkek veya kadının vücut bütünlüğü” ve “çocuk yapma hakkı” oluşturmaktadır.

Suçun maddi konusunu ise insan bedeni ve özellikle üreme organları oluşturmaktadır.

Kısırlaştırma Suçunda Fiil

Suçun temel unsuru, kısırlaştırma işlemidir. Kısırlaştırma, bir erkeğin veya kadının çocuk yapma yeteneğinin, cinsel gereksinimlere zarar vermeden ortadan kaldırılması amacıyla gerçekleştirilen bir müdahaledir.

Bu müdahale, kadınlarda yumurta ve erkeklerde sperm kanallarının kapatılmasıyla sağlanır. Bu suçu oluşturan durumlar, bir defalığına veya belli bir süre için çocuk yapma yeteneğini engelleyen durumları içermez.

Kastrasyon, cinsel salgı bezlerinin alınması suretiyle cinsel ilişkiye girme yeteneğinin tamamen ortadan kaldırılması anlamına gelir. Türk Ceza Yasası’nda kısırlaştırma suçu tanımlanırken, kastrasyon suçu düzenlenmemiştir.

Kısırlaştırma Suçunun Nitelikli Halleri

Mağdurun rızası dışında gerçekleştirilen kısırlaştırma eylemi, kısırlaştırma işlemi yapma yetkisi olmayan bir kişi tarafından gerçekleştirildiğinde, bu durum cezanın artırılmasını gerektiren bir nitelikli unsurdur.

TCK m. 101/2’ye göre “Rızaya dayalı olsa bile, kısırlaştırma fiilinin yetkili olmayan bir kişi tarafından işlenmesi halinde, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.”

Kısırlaştırma Suçunda Hukuka Aykırılık Unsuru

Kısırlaştırma suçunda ilgili kişinin rızası, hukuki uygunluk nedeni olarak değerlendirilebilir. Başka bir deyişle, eğer ilgili kişinin rızası varsa ve kısırlaştırma işlemi, kısırlaştırma yetkisine sahip bir kişi tarafından gerçekleştirilmişse, suç oluşmaz. Ancak, kısırlaştırma eylemi yetkisiz bir kişi tarafından gerçekleştirilirse, ilgili kişinin rızası geçersiz kabul edilir ve bu durumda suç oluşur. Evli kişiler açısından, Türk Ceza Yasası’nda 2827 sayılı Yasa ve Tüzüğün aksine, rızanın eş tarafından verilmesi şartı aranmamıştır.

Kısırlaştırma Suçunun Manevi Unsur

Manevi unsur bakımından, kısırlaştırma suçu, kasten işlenebilen bir suçtur.

Kısırlaştırma Suçuna Teşebbüs

Suçun özel görünüş biçimleri arasında, suçun tamamlanması çocuk yapma yeteneğinin tamamen ortadan kaldırılmasıyla gerçekleşir. Ancak, çocuk yapma yeteneğinin tamamen ortadan kaldırılmasına yönelik girişimin sonuçsuz kalması durumunda, suç teşebbüs aşamasında kalmış olur.

Kısırlaştırma Suçunda İştirak

Bir kişinin kendi kendisini kısırlaştırması durumunda, fail ve mağdur sıfatı birleştiğinden dolayı suç oluşmaz.

Kısırlaştırma Suçunda İçtima

Eğer failin kastı yaralamaksa ve yaralama eylemi sonucunda mağdurun çocuk yapma yeteneği kaybolmuşsa, bu durumda kısırlaştırma suçu değil, sonucu nedeniyle ağırlaşmış yaralama suçu ortaya çıkar.

Muhakeme ve Yaptırım

Kısırlaştırma suçunun cezası, ayrıca mağdurun eşi, üstsoyu, altsoyu, kardeşi veya nişanlısı olan fail tarafından işlenirse yarı oranında artırılır. Kısırlaştırma suçunun cezası, alt sınırdan hükmedilen hapis cezası adli para cezasına çevrilebilir veya hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilebilir. Kısırlaştırma suçunun zamanaşımı süresi, işlenen suçun cezasının üst sınırının yarısı kadardır.

Kısırlaştırma suçu, şikayete bağlı bir suç değildir, yani mağdurun şikayetçi olması gerekmez. Kısırlaştırma suçu, uzlaştırmaya tabi bir suç değildir, yani fail ve mağdur arasında uzlaşma sağlanamaz. Kısırlaştırma suçunda teşebbüs, iştirak ve etkin pişmanlık hükümleri uygulanır. Kısırlaştırma suçunda görevli mahkeme, ağır ceza mahkemesidir.

Bu suçu işleyen kişi, üç yıldan altı yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Fiil, kısırlaştırma işlemi yapma yetkisi olmayan bir kimse tarafından yapılırsa, ceza üçte bir oranında artırılır.

Rızaya dayalı olsa bile, kısırlaştırma fiilinin yetkili olmayan bir kişi tarafından işlenmesi halinde, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.

Ekin Hukuk Bürosu olarak Ceza Hukuku alanında uzman avukat kadromuzla iletişime geçmek ve dava ve işlemlerinizi takip etmek için bize ulaşabilirsiniz.

Stj. Av. Nesrin KOŞAR & Av. Ahmet EKİN

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu