Ceza Hukuku Genel Hükümler

Ceza Türleri Nelerdir?

Yaptırım Türleri Nelerdir?

Yaptırım bir hukuk kuralının ihlali halinde gösterilen tepkidir. Türk Ceza Kanununda iki çeşit yaptırım söz konusudur. Bunlar; ceza ve güvenlik tedbirleridir.

Ceza Türleri Nelerdir?

Ceza suç işleyen kişilere kusurları oranında sınırlamalar getiren ve ancak yasalarla belirlenebilen yaptırımlardır. Ceza yaptırımları bir hukuk düzeninin en ağır yaptırımlarıdır.

Cezanın özellikleri şunlardır;

  • Ceza işlenmiş suçun varlığını gerektirmektedir.
  • Ceza ile suç arasında nedensellik bağı bulunmalıdır.
  • Suç bireyin topluma karşı eylemiyken ceza da tam tersidir.

Cezaya yasallık, bölünebilirlik, kişisellik, insanilik, elverişli olma ilkeleri hakimdir.

Türk Ceza Kanunu hapis ve adli para cezası olmak üzere iki tip yaptırımı kabul etmiştir.

Hapis Cezası Nedir?

Hapis cezası failin işlediği suç nedeniyle mahkeme tarafından uygulanan yaptırım olup hapis cezaları; ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası, müebbet hapis cezası ve süreli hapis cezası olmak üzere üçe ayrılır.

Ağırlaştırılmış Müebbet Hapis Cezası Nedir?

Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası hükümlünün hayatı boyunca devam eder, kanun ve Cumhurbaşkanınca çıkarılan yönetmelikte belirtilen sıkı güvenlik rejimine göre çektirilir.

Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkûm edilmiş olanlar otuz yılını, müebbet hapis cezasına mahkûm edilmiş olanlar yirmidört yılını, diğer süreli hapis cezalarına mahkûm edilmiş olanlar cezalarının yarısını infaz kurumunda çektikleri takdirde, koşullu salıverilmeden yararlanabilirler.

Müebbet Hapis Cezası Nedir?

Müebbet hapis cezası, hükümlünün hayatı boyunca devam eder. Müebbet hapis cezasına mahkûm edilmiş olanlar yirmidört yılını, infaz kurumunda çektikleri takdirde, koşullu salıverilmeden yararlanabilirler.

Süreli Hapis Cezası Nedir?

Süreli hapis cezası, kanunda aksi belirtilmeyen hallerde bir aydan az, yirmi yıldan fazla olamaz. Hükmedilen bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, kısa süreli hapis cezasıdır.

Kısa süreli hapis cezalarına seçenek bazı yaptırımlar belirlenmiştir. Bu seçenek tedbirler şu şekildedir;

  1. a) Adlî para cezasına,
  2. b) Mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle, tamamen giderilmesine,
  3. c) En az iki yıl süreyle, bir meslek veya sanat edinmeyi sağlamak amacıyla, gerektiğinde barınma imkanı da bulunan bir eğitim kurumuna devam etmeye,
  4. d) Mahkûm olunan cezanın yarısından bir katına kadar süreyle, belirli yerlere gitmekten veya belirli etkinlikleri yapmaktan yasaklanmaya,
  5. e) Sağladığı hak ve yetkiler kötüye kullanılmak suretiyle veya gerektirdiği dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranılarak suç işlenmiş olması durumunda; mahkûm olunan cezanın yarısından bir katına kadar süreyle, ilgili ehliyet ve ruhsat belgelerinin geri alınmasına, belli bir meslek ve sanatı yapmaktan yasaklanmaya,
  6. f) Mahkûm olunan cezanın yarısından bir katına kadar süreyle ve gönüllü olmak koşuluyla kamuya yararlı bir işte çalıştırılmaya çevrilebilir.

Bu yaptırım türünün belirlenmesinde; suçlunun kişiliği, sosyal ekonomik durumu, duyduğu pişmanlık ve suçun işlenmesindeki özellikler dikkate alınır.

Suç tanımında hapis cezası ile adlî para cezasının seçenek olarak öngörüldüğü hallerde, hapis cezasına hükmedilmişse; bu ceza artık adlî para cezasına çevrilmez.

Daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olmak koşuluyla, mahkûm olunan otuz gün ve daha az süreli hapis cezası ile fiili işlediği tarihte onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş bulunanların mahkûm edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, seçenek yaptırımlardan birine çevrilir.

Taksirli suçlardan dolayı hükmolunan hapis cezası uzun süreli de olsa; bu ceza, diğer koşulların varlığı halinde, adlî para cezasına çevrilebilir.

Hüküm kesinleştikten sonra Cumhuriyet savcılığınca yapılan tebligata rağmen otuz gün içinde seçenek tedbirin gereklerinin yerine getirilmesine başlanmaması veya başlanıp da devam edilmemesi halinde, infaz hâkimliği kısa süreli hapis cezasının tamamen veya kısmen infazına karar verir ve bu karar derhal infaz edilir. Bu durumda, beşinci fıkra hükmü uygulanmaz

Adli Para Cezası Nedir?

Türk Ceza Kanununun 52. maddesinin 1. fıkrasına göre; “Adlî para cezası, beş günden az ve kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde yediyüzotuz günden fazla olmamak üzere belirlenen tam gün sayısının, bir gün karşılığı olarak takdir edilen miktar ile çarpılması suretiyle hesaplanan meblağın hükümlü tarafından Devlet Hazinesine ödenmesinden ibarettir.”

Adli para cezasının belirlenmesi aşamaları şunlardır;

  • Birin gün sayısı belirlenmelidir.
  • Bir gün karşılığı miktar belirlenmelidir. En az yirmi ve en fazla yüz Türk Lirası olan bir gün karşılığı adlî para cezasının miktarı, kişinin ekonomik ve diğer şahsi halleri göz önünde bulundurularak takdir edilir.
  • Sonuç adli para cezası hesaplanmalıdır.

Hakim, ekonomik ve şahsi hallerini göz önünde bulundurarak, kişiye adlî para cezasını ödemesi için hükmün kesinleşme tarihinden itibaren bir yıldan fazla olmamak üzere mehil verebileceği gibi, bu cezanın belirli taksitler halinde ödenmesine de karar verebilir. Taksit süresi iki yılı geçemez ve taksit miktarı dörtten az olamaz. Kararda, taksitlerden birinin zamanında ödenmemesi halinde geri kalan kısmın tamamının tahsil edileceği ve ödenmeyen adlî para cezasının hapse çevrileceği belirtilir.

Cezanın Belirlenmesi Ve Bireyselleştirilmesi Nedir?

Cezanın belirlenmesinde somut ve soyut aşamalar mevcuttur. Buna göre; soyut cezayı kanun koyucu belirlerken, somut ceza hakim tarafından belirlenir.

Somut cezanın belirlenmesi ise; ceza türünün seçilmesi, ceza miktarının hesaplanması, cezanın arttırılıp indirilmesi şeklinde aşamalardan oluşmaktadır.

Cezanın belirlenmesi

MADDE 61. –

(1) Hakim, somut olayda;

a) Suçun işleniş biçimini,

b) Suçun işlenmesinde kullanılan araçları,

c) Suçun işlendiği zaman ve yeri,

d) Suçun konusunun önem ve değerini,

e) Meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığını,

f) Failin kast veya taksire dayalı kusurunun ağırlığını,

g) Failin güttüğü amaç ve saiki, Göz önünde bulundurarak, işlenen suçun kanuni tanımında öngörülen cezanın alt ve üst sınırı arasında temel cezayı belirler.

Ceza miktarının hesaplanmasında yukarıdaki ölçütler dikkate alınmaktadır. Gerekçelerini göstermek koşuluyla hakime bu konuda takdir yetkisi tanınmıştır.

Ceza miktarının hesaplanmasında sıra şu şekildedir;

  • Öncelikle temel ceza belirlenir.
  • İkinci olarak bir suçun temel şekline nazaran daha ağır veya daha az cezayı gerektiren birden fazla nitelikli hallerin gerçekleşmesi durumunda; temel cezada önce artırma sonra indirme yapılır.
  • Üçüncü olarak teşebbüs, iştirak, zincirleme suç, haksız tahrik, yaş küçüklüğü, akıl hastalığı, cezada indirim yapılmasını gerektiren kişisel nedenler ve takdiri indirim nedenleri uygulanarak sonuç ceza belirlenir.

Türk Ceza Kanununun 62. maddesinin 2. fıkrası takdiri indirim nedenlerini şu şekilde açıklamıştır; “Takdiri indirim nedeni olarak, failin geçmişi, sosyal ilişkileri, fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları, cezanın failin geleceği üzerindeki olası etkileri gibi hususlar göz önünde bulundurulabilir. Takdiri indirim nedenleri kararda gösterilir.”

Hüküm kesinleşmeden önce gerçekleşen ve şahsi hürriyeti sınırlama sonucunu doğuran bütün haller nedeniyle geçirilmiş süreler, hükmolunan hapis cezasından indirilir. Adlî para cezasına hükmedilmesi durumunda, bir gün yüz Türk Lirası sayılmak üzere, bu cezadan indirim yapılır.

Güvenlik Tedbiri Nedir?

Güvenlik tedbiri, işlenen suçla ilgili olarak, bu suçu işleyen kişi hakkında gösterdiği tehlikelilik durumu veya maruz kaldığı tehlike hali göz önünde bulundurularak veya suçun konusu ile ilgili olarak ya da suçun işlenişinde kullanılan araçla bağlantılı olarak uygulanan, koruma veya iyileştirme amacına yönelik yaptırımlardır.

Güvenlik Tedbiri Türleri Nedir?

Güvenlik tedbirleri, TCK’nın 53-60. maddeleri arasında “belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılma (m. 53)”, “eşya müsaderesi (m. 54)”, “kazanç müsaderesi (m. 55)”, “çocuklara özgü güvenlik tedbirleri (m. 56)”, “akıl hastalarına özgü güvenlik tedbirleri (m. 57)”, “suçta tekerrür ve özel tehlikeli suçlular (m. 58)”, “sınır dışı edilme (m. 59)” ve “tüzel kişiler hakkında güvenlik tedbirlerine (m. 60)” yer verilmiştir. Ayrıca güvenlik tedbirlerine başka kanunlarda da yer verilmesi mümkündür.

Belli Hakları Kullanmaktan Yoksun Bırakılma Nedir?

Belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılma güvenlik tedbirinin uygulanacağı haller Türk Ceza Kanununun 53. maddesinde şu şekilde gösterilmiştir;

Kişi, kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı hapis cezasına mahkûmiyetin kanuni sonucu olarak;

a) Sürekli, süreli veya geçici bir kamu görevinin üstlenilmesinden; bu kapsamda, Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliğinden veya Devlet, il, belediye, köy veya bunların denetim ve gözetimi altında bulunan kurum ve kuruluşlarca verilen, atamaya veya seçime tabi bütün memuriyet ve hizmetlerde istihdam edilmekten, b) Seçme ve seçilme ehliyetinden (…) (2) ,

c) Velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan,

d) Vakıf, dernek, sendika, şirket, kooperatif ve siyasi parti tüzel kişiliklerinin yöneticisi veya denetçisi olmaktan,

e) Bir kamu kurumunun veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşunun iznine tabi bir meslek veya sanatı, kendi sorumluluğu altında serbest meslek erbabı veya tacir olarak icra etmekten, Yoksun bırakılır.

Kısa süreli hapis cezası ertelenmiş veya fiili işlediği sırada onsekiz yaşını doldurmamış olan kişiler hakkında hak yoksunluğu söz konusu olmamaktadır.

Müsadere Nedir?

Müsadere bir şeyin mülkiyetinin devlete geçmesini sağlayan yaptırımdır. Bir suçun işlenmesinde kullanılan eşyanın mülkiyetinin devlete geçmesine eşya müsaderesi denilmektedir. Eşya müsaderesinin şartları şunlardır;

  • Eşya iyiniyetli üçüncü kişilere ait olmamalıdır.
  • Eşya müsaderesi yalnızca kasten işlenen suçlarda mümkündür.
  • Eşya suçun işlenmesinde kullanılmalı veya suçun işlenmesine tahsis edilmelidir.
  • Müsadere ölçülü olmalıdır.

İkinci müsadere türü ise kazanç müsaderesidir. Kazanç müsaderesi Türk Ceza Kanununda şu şekilde düzenlenmiştir; “Suçun işlenmesi ile elde edilen veya suçun konusunu oluşturan ya da suçun işlenmesi için sağlanan maddi menfaatler ile bunların değerlendirilmesi veya dönüştürülmesi sonucu ortaya çıkan ekonomik kazançların müsaderesine karar verilir. Bu fıkra hükmüne göre müsadere kararı verilebilmesi için maddi menfaatin suçun mağduruna iade edilememesi gerekir.”

Kazanç müsaderesinin uygulanabilmesi için şu şartların varlığı aranmaktadır;

  • Maddi menfaat ve kazançlar iyiniyetli 3. kişilere ait olmamalıdır.
  • Maddi menfaatlerle kazançların suçun işlenmesi ile elde edilmesi gerekmektedir.
Suçta Tekerrür Nedir?

Tekerrür, daha önce işlenen bir suçun cezası kesinleştikten belli bir süre sonra ikinci bir suç işlenmesidir. Suçta tekerrür, ancak ilk işlenen suç kesinleşmişse söz konusu olabilir.

Tekerrürün uygulanma koşulları şu şekildedir;

  • Bir suç dolayısıyla mahkumiyet söz konusu olmalıdır.
  • Yeni bir suç işlenmelidir.
  • Tekerrür hükümleri, önceden işlenen suçtan dolayı; Beş yıldan fazla süreyle hapis cezasına mahkûmiyet halinde, bu cezanın infaz edildiği tarihten itibaren beş yıl, Beş yıl veya daha az süreli hapis ya da adlî para cezasına mahkûmiyet halinde, bu cezanın infaz edildiği tarihten itibaren üç yıl, Geçtikten sonra işlenen suçlar dolayısıyla uygulanmaz.

Tekerrürün uygulanmayacağı suçlar ise şunlardır;

  • Fiili işlediği sırada onsekiz yaşını doldurmamış olan kişilerin işlediği suçlar dolayısıyla tekerrür hükümleri uygulanmaz.
  • Sırf askeri suçlarla diğer suçlar arasında tekerrür uygulanmaz.
  • Taksirli suçlar kasıtlı suçlara tekerrürde esas olmaz.
  • Kasten öldürme, kasten yaralama, yağma, dolandırıcılık, uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti ile parada veya kıymetli damgada sahtecilik suçları hariç olmak üzere; yabancı ülke mahkemelerinden verilen hükümler tekerrüre esas olmaz.

Tekerrürün sonuçları ise şunlardır;

  • Tekerrür nedeniyle ceza arttırılmaz.
  • Tekerrür durumunda seçimlik cezalardan hapis cezası uygulanır.,
  • Tekerrür durumunda özel bir infaz rejimi uygulanır.
  • Tekerrür ikinci kez uygulanırsa hükümlü koşullu salıvermeden faydalanamaz.

Av. Ahmet EKİN & Stj. Av. Ezgi YÜCEL

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu