Ceza Hukuku Genel Hükümler

Ceza Normu ve Uygulama Alanı

Ceza normu cezai nitelikteki her yasa hükmüdür. Bir ceza normu şayet suçun unsurlarını, özel görünüş biçimlerini, yaptırımı düzenliyorsa ceza normu; suç işlendikten sonraki normu düzenliyorsa ceza muhakemesi hukuku normudur.

Ceza normunun özellikleri şunlardır;

  • Emredici olma
  • Devlet tarafından konulma
  • Değerlendirici olma

Ceza normları suçlayıcı ve tamamlayıcı normlar olmak üzere ikiye ayrılır. Suçlayıcı normlar suç ve ceza öngörürken tamamlayıcı normlar suç ve ceza ihtiva etmez.

Ceza Normunun Yorumu Nedir?

Yorum bir hukuk kuralını anlamlandırmak anlamına gelmektedir. Ceza hukukunda yorum serbesttir. Yani ceza hakimi uyuşmazlığı yorumlayarak çözebilirken kıyas yoluna başvuramaz.

Genel olarak şu yorum türleri kullanılmaktadır:

  • Sözel yorum; kuralın anlamını kuralın sözcüklerinin incelemesiyle çıkarır.
  • Tarihsel yorumda; kuralın oluşum süreci incelenir.
  • Sistematik yorumda; kuralın bütün içindeki yerine bakılır.
  • Amaçsal yorumda; kuralın anlamı kanunun amacına göre belirlenmektedir.

Ceza Normunun Uygulanma Alanı Nedir?

Zaman Bakımından Uygulanma Nedir?

Suç İşlendiği Zaman Yürürlükte Olan Yasanın Uygulanması Nedir?

Cezalar ile güvenlik tedbirleri aynı rejime tabidir. Suç işlendiği zaman yürürlükte bulunan yasa zaman bakımından uygulanmaktadır. İşlendiği zaman yürürlükte bulunan yasaya göre suç sayılmayan bir eylemden dolayı kimseye ceza verilemez ve güvenlik tedbirine hükmedilemez.

Lehe Yasanın Geçmişe Yürümesi Nedir?

Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur.

Yargıtay’a göre yasanın lehe olup olmadığı değerlendirilirken infaz hükümleri ve maddi hukuk hükümleri ayrı ayrı değerlendirilmelidir. Lehe yasanın belirlenmesindeki ölçütler şunlardır;

  • Bir eylemi suç olmaktan çıkaran yasalar lehedir.
  • Suçun oluşmasını zorlaştıran, ek koşullara bağlayan yasa lehedir.
  • Resen soruşturulan suçu şikayete bağlayan yasa lehedir.
  • Zamanaşımı süresini kısaltan yasa lehedir.
  • Hapis cezası yerine adli para cezası öngören yasa lehedir.
  • Tür ve miktar açısından daha hafif ceza gören yasa lehedir.
  • Her iki yasanın sabit ceza öngörmesi halinde miktarı az olan cezayı gören yasa lehedir.
  • Üst sınırları aynı alt sınırları farklı olan yasalardan alt sınırı az olan yasa lehedir.
  • Alt sınırları aynı üst sınırları farklı olan yasalardan üst sınırı az olan yasa lehedir.
  • Cezaların hangisinin lehe olduğu belirlenemiyorsa cezaların hukuksal sonuçları incelenir.
Suçun İşlendiği Zaman Nedir?

Suçun ne zaman işlendiği konusunda üç farklı görüş vardır. Bunlar; harekete üstünlük tanıyan görüş, sonuca üstünlük tanıyan göreüş, karma görüş. Türk Ceza Kanununda suçun ne zaman Türkiye’de işlendiği konusunda düzenleme bulunsa da suçun ne zaman işlenmiş sayılacağı hakkında düzenlemeye yer verilmemiştir.  Doktrinde ağırlıklı görüşe göre; suç hareketin gerçekleştirildiği yerde işlenmiş sayılır.

Kesintisiz suçlar kesintinin gerçekleştiği yani hukuksal ihlalin sona erdiği an işlenmiş sayılır. Örneğin Mersin garında trene kilitlenen kişinin Ankara garında çıkarılması halinde suç Ankara’da işlenmiş olur.

Bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi durumunda, bir cezaya hükmedilir ve buna zincirleme suç denir. Zincirleme suçlarda suç son suçun işlendiği yerde işlenmiş sayılır.

İtiyadi suç bir suçun gerçekleşmesi için birden çok kez yapılması gereken suç olup son eylemin yapıldığı günde suç işlenmiş sayılır.

İhmal suretiyle işlenen suçlar kişinin yapması gereken şeyi yapmadığı anda işlenmiş sayılır.

Teşebbüste kişi, işlemeyi kastettiği bir suçu elverişli hareketlerle doğrudan doğruya icraya başlayıp da elinde olmayan nedenlerle tamamlayamaz ise teşebbüsten dolayı sorumlu tutulur. Teşebbüs halinde son icra hareketinin yapıldığı yerde suç işlenmiş sayılır.

İnfaz Rejimine Ve Güvenlik Tedbirlerine İlişkin Yasalarda Zaman Bakımından Uygulanma Alanı Nedir?

İnfaz rejimine ilişkin yasalar kural olarak derhal uygulanır. Bu halde yasanın fail lehine veya aleyhine olup olmadığı konusunda değerlendirme yapılmaz.

İnfaz rejimine ilişkin tüm kurallarda derhal uygulama ilkesi geçerli olmayıp hapis cezasının ertelenmesi, koşullu salıverilme ve tekerrür halinde derhal uygulanma kapsam dışındadır.

Geçici Ve Süreli Yasalarda Zaman Bakımından Uygulanma Alanı Nedir?

Geçici ceza yasaları belirli dönemlerde olan yasalardır. Süreli ceza yasaları ise ne kadar yürürlükte kalacağı belli olan kanunlardır. Türk Ceza Kanunu bu yasalar bakımından ileriye yürüme ilkesini benimsemiştir. Lehe olan yasanın geçmişe yürümesi kuralı geçici ve süreli yasalar bakımından geçerli değildir.

Geçici ve süreli yasalar bakımından ileriye yürüme ilkesinin kabul edilmesinin nedeni lehe yasanın geriye yürümesinden faydalanmak isteyen suçluların önüne geçmektir.        

Muhakeme Hukukuna İlişkin Yasalarda Zaman Bakımından Uygulanma Alanı Nedir?

Ceza muhakemesi hukukunda derhal uygulama kuralı geçerlidir. Derhal uygulama ilkesinin sonuçları ise şu şekildedir;

  • İşlemler yürürlükteki yasaya göre yapılır.
  • Eski yasaya göre tamamlanan muhakeme işlemleri geçerliliğini korur.
  • Eski yasaya göre tamamlanmamış işlemler yeni yasaya göre yapılır.
  • Yeni yasa bulunması durumunda sanığın lehine veya aleyhine olup olmadığına bakılmadan uygulanır.
Zamanaşımına İlişkin Yasalarda Zaman Bakımından Uygulanma Alanı Nedir?

Zamanaşımına ilişkin yasalarda lehe yasa geçmişe yürümektedir. Yani zamanaşımını kısaltan yasa fail lehine olduğundan uzatan yasa geçmişe etkili olmayacaktır.

İçtihadı Birleştirme Kararlarında Zaman Bakımından Uygulanma Alanı Nedir?

Yargıtay failin lehine olan içtihadı birleştirme kararlarının geriye yürümesini kabul etmemektedir. Çünkü içtihat değişikliği önceki kararın hatalı veya eksik olması sebebiyle yapılmaktadır.

Anayasa Mahkemesinin İptal Kararlarında Zaman Bakımından Uygulanma Alanı Nedir?

Anayasa Mahkemesi kararları kural olarak geçmişe yürümemektedir.

Kişi Bakımından Uygulanma Alanı Nedir?

Ceza kanunlarının uygulanması bakımından herkes eşittir ve buna ceza hukukunun genelliği ilkesi denilmektedir. Ceza kanunlarının genelliği ilkesinin 5 istisnası bulunmaktadır. Bunlar;

  • Cumhurbaşkanı dokunulmazlığı
  • Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanların dokunulmazlığı
  • Yasama bağışıklıkları
  • Yabancı askerlerin dokunulmazlığı
  • Diploması dokunulmazlığı

Cumhurbaşkanı dokunulmazlığı nedir?

Cumhurbaşkanı kural olarak yaptığı iş ve işlemlerden sorumludur.  Anayasada 2017 yılında yapılan değişiklikle Cumhurbaşkanı hakkında, bir suç işlediği iddiasıyla Anayasanın 105. maddesine göre; Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tamsayısının salt çoğunluğunun vereceği önergeyle soruşturma açılması istenebilir. Meclis, önergeyi en geç bir ay içinde görüşür ve üye tamsayısının beşte üçünün gizli oyuyla soruşturma açılmasına karar verebilir.

Soruşturma açılmasına karar verilmesi halinde, Meclisteki siyasi partilerin, güçleri oranında komisyona verebilecekleri üye sayısının üç katı olarak gösterecekleri adaylar arasından her siyasi parti için ayrı ayrı ad çekme suretiyle kurulacak onbeş kişilik bir komisyon tarafından soruşturma yapılır. Komisyon, soruşturma sonucunu belirten raporunu iki ay içinde Meclis Başkanlığına sunar. Soruşturmanın bu sürede bitirilememesi halinde, komisyona bir aylık yeni ve kesin bir süre verilir. Rapor Başkanlığa verildiği tarihten itibaren on gün içinde dağıtılır, dağıtımından itibaren on gün içinde Genel Kurulda görüşülür. Türkiye Büyük Millet Meclisi, üye tamsayısının üçte ikisinin gizli oyuyla Yüce Divana sevk kararı alabilir. Yüce Divan yargılaması üç ay içinde tamamlanır, bu sürede tamamlanamazsa bir defaya mahsus olmak üzere üç aylık ek süre verilir, yargılama bu sürede kesin olarak tamamlanır.”

Cumhurbaşkanının görevde bulunduğu sürede işlediği iddia edilen suçlar için görevi bittikten sonra da bu madde hükmü uygulanır.

Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanların dokunulmazlığı nedir?

Anayasanın 106. maddesine göre; “Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlar, milletvekili seçilme yeterliliğine sahip olanlar arasından Cumhurbaşkanı tarafından atanır ve görevden alınır. Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlar, 81 inci maddede yazılı şekilde Türkiye Büyük Millet Meclisi önünde andiçerler. Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, Cumhurbaşkanı yardımcısı veya bakan olarak atanırlarsa üyelikleri sona erer. Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlar, Cumhurbaşkanına karşı sorumludur. Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlar hakkında görevleriyle ilgili suç işledikleri iddiasıyla, Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tamsayısının salt çoğunluğunun vereceği önergeyle soruşturma açılması istenebilir.”

Soruşturma açılmasına karar verilmesi halinde, Meclisteki siyasi partilerin, güçleri oranında komisyona verebilecekleri üye sayısının üç katı olarak gösterecekleri adaylar arasından, her siyasi parti için ayrı ayrı ad çekme suretiyle kurulacak onbeş kişilik bir komisyon tarafından soruşturma yapılır. Komisyon, soruşturma sonucunu belirten raporunu iki ay içinde Meclis Başkanlığına sunar. Soruşturmanın bu sürede bitirilememesi halinde, komisyona bir aylık yeni ve kesin bir süre verilir. Rapor Başkanlığa verildiği tarihten itibaren on gün içinde dağıtılır ve dağıtımından itibaren on gün içinde Genel Kurulda görüşülür. Türkiye Büyük Millet Meclisi, üye tamsayısının üçte ikisinin gizli oyuyla Yüce Divana sevk kararı alabilir. Yüce Divan yargılaması üç ay içinde tamamlanır, bu sürede tamamlanamazsa bir defaya mahsus olmak üzere üç aylık ek süre verilir, yargılama bu sürede kesin olarak tamamlanır.

Bu kişilerin görevde bulundukları sürede, görevleriyle ilgili işledikleri iddia edilen suçlar bakımından, görevleri bittikten sonra da uygulanır.

Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlar kişisel olarak işlediği suçlardan ise herkes gibi sorumludur.

Yasama bağışıklıkları nedir?

Yasama bağışıklıkları meclis üyelerine tanınan birtakım yargısal ayrıcalıklardır. Yasama bağışıklığı mazbatayı alarak milletvekili sıfatının kazanılmasıyla başlar.

Yasama bağışıklıkları yasama dokunulmazlığı ve yasama sorumsuzluğu olmak üzere ikiye ayrılır.

Yasama sorumsuzluğu nedir?

Milletvekillerinin meclis çalışmalarındaki oy ve sözlerinden, düşüncelerinden ya da bunları Meclis dışında tekrarlamak ve açığa vurmaktan dolayı sorumlu tutulamamaları anlamına gelmektedir.

Yasama sorumsuzluğu bir kişisel cezasızlık nedenidir. Yani her ne kadar fiil hukuka aykırı olsa da milletvekili bu eyleminden dolayı cezalandırılmaz.

Yasama sorumsuzluğunun koşulları ise şunlardır;

  • Oy, söz veya düşünce açıklamasında bulunulması gerekmekte olup her suç bakımından yasama sorumsuzluğu bulunmamaktadır. Ancak milletvekili belli bir yönde oy kullanmak için suç işlemişse bundan sorumlu olacaktır.
  • Oy, söz veya düşünce meclis çalışmalarında kullanılmış veya açıklanmış olmalıdır.
  • Yasama sorumsuzluğunun söz konusu olabilmesi için meclisin o oturumdaki başkanlık divanının teklifi üzerine meclis çalışmalarındaki oy, söz ve düşüncelerin dışarı vurulmasını yasaklamamış olması gerekmektedir.

Yasama sorumsuzluğu; mutlak, kişisel, sürekli, vazgeçilemez bir haktır. Ayrıca yasama sorumsuzluğu kamu düzenine ilişkindir.

Yasama dokunulmazlığı nedir?

Yasama dokunulmazlığı, yasama meclisi üyelerinin keyfi kovuşturmalara maruz kalmalarını önleyerek yasama faaliyetinin aksamasını önleme amacı taşımaktadır.  Yasama dokunulmazlığı sonucu milletvekilleri hakkında bazı ceza muhakemesi işlemlerine başvurulamaz.

Seçimden önce veya sonra bir suç işlediği ileri sürülen milletvekili aleyhine dokunulmazlığı kaldırılmadıkça yakalama, sorguya çekme, tutuklama, yargılama işlemleri yasaktır. Ancak milletvekili hakkında soruşturma başlatılabilir, dava açılabilir, icra takibi yapılabilir, tahliye kararı alınabilir, milletvekili tanık olarak dinlenebilir.

Yasama dokunulmazlığının koşulları şunlardır;

  • Suç; oy, düşünce sebebiyle işlenen suçlardan biri olmamalıdır.
  • Suç yasama dokunulmazlığının istisnalarından olan ağır cezayı gerektiren suçüstü durumları ve Anayasanın 14. maddesindeki amaçları taşıyan fiillerden biri olmamalıdır.

Yasama dokunulmazlığı hangi hallerde sona ermektedir?

  • Üyelik süresinin sona ermesi, milletvekilinin yeniden seçilememesi veya üyeliğin düşmesi
  • Meclisin milletvekilinin yasama dokunulmazlığını kaldırması
Yabancı askerlerin dokunulmazlığı nedir?

Yabancı askerlerin gittikleri ülkelerde ceza yargısına tabi olmaması sözleşmelerle sağlanmıştır. Bağışıklıktan yararlanacak kişiler şunlardır;

  • Bir ülkenin diğer ülkeye gönderdiği silahlı kuvvetlere mensup askerler
  • Gönderilen kuvvetlerle birlikte gelen görevli sivil kişiler
  • Asker ve sivil kişilerin eşleri ve bakmakla yükümlü olduğu kişiler.
Diploması dokunulmazlığı nedir?

Diploması dokunulmazlığı diplomasi görevlilerinin gittikleri ülkelerde özgürce görevlerini yapabilmeleri için tanınmış bir imtiyazdır.

Diplomatik dokunulmazlık; süreklidir, kişisel olarak vazgeçmek mümkün değildir, kişisel bir cezasızlık sebebidir. Bu kapsamda diplomatik temsilciler görev yaptıkları ülkelerde işledikleri eylemden yargılanamazlar.

Yer Bakımından Uygulanma Alanı Nedir?

Ülkesellik İlkesi Nedir?

Fail ya da mağdurun uyruğuna bakılmaksızın suç nerede işlenmişse oranın ceza yasasının uygulanmasını gerektiren ilkeye mülkilik yani ülkesellik ilkesi denilmektedir. Ülke bir devletin egemenliğini kullandığı yer olup Türk Ceza Kanununa göre de Türkiye’de işlenen suçlar hakkında Türk yasaları uygulanır.

Hangi suçlar Türkiye’de işlenmiş sayılır?

  • Hareketin kısmen veya tamamen Türkiye’de yapılması veya Türkiye’de sonucun doğması halinde suç Türkiye’de işlenmiş sayılır.
  • Suç Türk hava sahaları ile Türk karasularında işlendiğinde Türkiye’de işlenmiş sayılır.
  • Suç; açık denizde ve bunun üzerindeki hava sahasında Türk deniz ve hava araçlarında veya bu araçlarla işlendiğinde Türkiye’de işlenmiş sayılır.
  • Suç, Türk deniz ve hava savaş araçlarında veya bu araçlarla işlendiğinde Türkiye’de işlenmiş sayılır.
  • Suç Türkiye’nin kıta sahanlığında veya münhasır ekonomik bölgesinde işlenirse Türkiye’de işlenmiş sayılır.

Kişisellik İlkesi Nedir?     

Kişisellik ilkesi ceza yasasının uygulanma alanını failin ya da mağdurun vatandaşlığına göre belirleyen ilkedir. Faile göre kişisellik ilkesi yabancı ülkede suç işleyen fail hakkında uyruğu bulunduğu ülkenin ceza yasasının uygulanmasını gerektirir.

Yabancı uyruklu fail hakkında uyruğunda bulunduğu ülkenin yasasının uygulanmasını gerektiren ilkeye mağdura göre kişisellik ilkesi denilmektedir.

Koruma İlkesi Nedir?

Devletin kendi varlığına karşı işlenen suçları yurtdışında gerçekleşmesi halinde de cezalandıran ilkeye koruma ilkesi denilmektedir.

Korunma ilkesinin uygulanacağı katalog suçlar şunlardır; Devletin egemenlik alametlerine ve organlarının saygınlığına karşı suçlar, Devletin güvenliğine karşı suçlar, anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar

Evrensellik İlkesi Nedir?

Suçun faili veya mağdurunun Türk olmadığı ve eylemin Türkiye’de işlenmediği hallerde Türkiye’de kovuşturma yapılabilmesine evrensellik ilkesi denilmektedir.

Evrensellik ilkesinin uygulanabileceği katalog suçlar şunlardır; Soykırım, göçme kaçakçılığı, insan ticareti, işkence, çevrenin kasten kirletilmesi, uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti, parada sahtecilik vs.

Evrensellik ilkesinin uygulanabilmesi için cezanın miktarı önemli değildir.

Cezadan Mahsup Ve Hak Yoksunluklarında Yer Bakımından Uygulanma Alanı Nedir?

Türk Ceza Kanununun 16. maddesine göre; Nerede işlenmiş olursa olsun bir suçtan dolayı, yabancı ülkede gözaltında, gözlem altında, tutuklulukta veya hükümlülükte geçen süre, aynı suçtan dolayı Türkiye’de verilecek cezadan mahsup edilir.”

Yabancı mahkemelerden verilen ve Türk hukuk düzenine aykırı düşmeyen hükmün, Türk kanunlarına göre bir haktan yoksunluğu gerektirmesi halinde, Cumhuriyet savcısının istemi üzerine Türk kanunlarındaki sonuçlarının geçerli olmasına karar verir.

Yabancı Ülke Ceza Yasasının Değeri Nedir?

Türkiye’de bulunan hakim somut olayla ilgili olarak ancak Türk kanunlarını uygulama yetkisine sahiptir. Yabancı ülke kanununun Türk hakimce değerlendirilebilmesi sebepleri ise şunlardır;

  • Suç Türkiye’nin egemenlik alanı dışında gerçekleşmelidir.
  • Suçun Türkiye’nin güvenliğine karşı veya zararına Türk vatandaşına ya da Türk yasalarına göre kurulmuş özel hukuk kişisi zararına işlenmemiş olması gereklidir.

Av. Ahmet EKİN & Stj. Av. Ezgi YÜCEL

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu