Kara Taşıma Hukuku

Taşıma Hukukunda Zıya ve Hasarın Tespiti

Taşıma hukukunda zıya ve hasarın tespiti, zıya ve hasarın ne zaman meydana geldiği, tazminatın bakımından büyük önem arz etmektedir.

Zira, taşıyıcının yük zararlarından ileri gelen sorumluluğunun ortaya çıkarılabilmesi, yükün taşıyıcının hâkimiyet alanına girdiği ve çıktığı andaki durumunun tespit edilmesine bağlıdır.

Sadece zararı tespit etmek yetmemekte, ayrıca bunun yanında bildirimi de gerekmektedir. BU bakımından taşıma zararının tespit ve bunun bildirimesine yönelik hükümler, hak sahibinin açacacağı bir tazminat davasında ispat vasıtlarının kaybetmesinden korumak amacıyla konulmuştur.

Zıya ve hasarın tespiti ve bildirilmesine ilişkin hükümler, Türk Ticaret Kanunu’nda, taşıma yöntemlerine ilişkin özel kanuni düzenlemelerde ve uluslararası konvansiyonlarda yer almaktadır. Tespit tüm düzenlemelerde, zararın dıştan anlaşılabilir olup olmamasına göre farklı süre ve kurallara bağlanmıştır.

Tespit ve Bildirimin İçeriği

Tespit, taşınan eşyanın zıya ve hasarın tespitidir. Bildirimin içeriği ise, taşıyıcı tarafından teslim anında eşyaların kalite, miktar veya ağırlığınca gönderen tarafından belirtilen ve yüklenenden farklılığının bir zıye veya hasar olarak varlığına yönelik olarak olacaktır.

Eşyanın tam zıya haline yönelik bir tespitin yapılması mümkün olmadığından, kısmı zıya ve hasar halleri tespit konusu olur.

Tespitte, taşınan eşyaların zıya ve hasar bakımından durumu incelendiği gibi, sonradan kısmi zuya ve hasarın meydana gelme olasılığı olup olmadığına bakılır.

Dıştan Anlaşılan Zarar Ne Demek?

Dıştan anlaşılan zararlar, gönderen veya gönderilen tarafından eşya kendisine teslim anında tespit edilebilen zararlardır.

Burada eşyaların ambalajları açılmaksızın yapılan incelemede duyu organları yoluyla keşfetme söz konusudur.  Bu incelemede eşya ambalajının her tarafında bakılmalı, ambalajın kendisi veya ambalajlamanın bir zarara yol açıp açmadığı incelenmelidir.

Dıştan Anlaşılmayan Zararlar Nedir?

Dıştan anlaşılmayan zararlar, ambalajı eşyanın ambalajının çıkarılması veya özel aletlerle içeriğin incelenmesi ile tespit edilebilen zararlardır.

Dıştan Anlaşılmayan Zararlar Nedir?

Tespit Zamanı ve Bildirimi

Türk Ticaret Kanunu’nun 889. Maddesine göre, “Eşyanın zıyaı veya hasara uğramış olduğu açıkça görülüyorsa, gönderen veya gönderilen en geç teslim anına kadar zıyaı veya hasarı bildirmezlerse, eşyanın sözleşmeye uygun olarak teslim edildiği varsayılır.”

Söz konusu maddeye göre, eşyanın zıyaı veya hasara uğramış olduğu açıkça görülüyorsa, gönderen veya gönderilen en geç eşyanın taşıyıcı tarafından teslim anına kadar, zıya veya hasarı bildirmezlerse, eşyanın sözlemeye uygun olarak teslim edildiği karinesi oluşur.

Zıya ve hasarın teslim sırasında bildirilmesi halinde, bildirimin belirtilen şartlara uygun olmak şartıyla, eşyayı teslim eden kişiye yapılması yeterlidir. Taşıyıcının kendisi değil, fiili taşıyıcı olan alt taşıyıcı kimselere karşı teslim sırasında yapılan bildirim geçerli bir bildirimdir.

Zıya ve hasarın açıkça görülmemesi ve eşyanın tesliminden sonra yedi gün içinde bildirimin yapılmaması halinde, aynı şekilde eşyaların sözlemeye uygun olarak teslim alındığına dair bir karine mevcuttur. Sürenin hesaplanmasında son gün tatil gününe denk geldiği takdirde, süre ertesi güne uzar.

Tespit ve Bildirim Şekli

Eşya zararının tespiti bakımından bir şekil öngörülmemiştir. Tespitin mahkeme vasıtası ile olması durumunda belirli prosedürlerin uygulanması gerekmektedir.

Tespitin mahkeme kanalıyla yapılması durumunda, HMK m. 400 – 404’deki delil tespitine ilişkin hükümlerin uygulanması gereklidir.

HMK m. 401’e göre, “Henüz dava açılmamış olan hâllerde delil tespiti, esas hakkındaki davaya bakacak olan mahkemeden veya üzerinde keşif yahut bilirkişi incelemesi yapılacak olan şeyin bulunduğu veya tanık olarak dinlenilecek kişinin oturduğu yer sulh mahkemesinden istenir” Buna göre, eşyanın zararının tespiti, esas hakkında dava açılacak olan eşyanın bulunduğu zerdeki ticaret mahkemesinden ya da ticaret mahkemesi sıfatıyla asliye hukuk mahkemesinden istenebileceği gibi, sulh hukuk mahkemesinden de istenebilir.

Eşyanın zararının tespiti, acele hallerde olduğundan HMK m. 403’e göre, karşı taraf tebligat yapılmaksızın da delil tespiti yapılabilir.

Teslim anında yapılan bildirimin bir şekli olmayıp, ispatlamanmak kaydıyla her şekilde yapılabilir.

Gecikmenin Bildirilmesi

Taşıma konusu eşyanın gecikme ile teslim edilmesine bağlı olarak TTK m. 889/3’te, bu gecikmenin de bildirilmesi öngörülmüştür.

TTK m. 889/3’e göre, “Gönderilen, taşıyıcıya, teslim süresinin aşıldığını, teslimden itibaren yirmibir gün içinde bildirmezse, gecikmeden kaynaklanan hakları sona erer.”

Süre hak düşürücü bir süre niteliğinde olduğundan, sürenin geçirilmesi halinde gecikmeden doğan taşıma ücretinin indirilmesi ve taşıma ücretinin üç katına kadar talepte bulunulması imkanı artık ortadan kalkacaktır.

Stj. Av. Mehmet Can CİVAN & Av. Ahmet EKİN

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu