Ceza Hukuku Özel Hükümler

Hakaret Suçu ve Cezası (TCK m. 125)

Hakaret suçu, TCK 125. maddesinde yer alan hakaret suçu, bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte “somut bir fiil veya olgu isnat etmek” veya “sövmek” suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına düşürmek şeklinde oluşan bu bakımdan seçimlik hareketli bir suç tipidir.

Hakaret suçunda korunan hukuki değer, onur, şeref ve saygınlıktır.

Hakaret suçunun faili gerçek kişi olan herkes olabilir. Tüzel kişiler fail olamaz.

Hakaret Suçunda Mağdur

Hakaret suçunda mağdur, herkes olabilir.

Kusur yeteneği bulunmayan küçükler ve akıl hastalarını rencide edecek sözler, bu kişilerce algılanmasa bile suç oluşur.

Geçmişi, sosyal durumu veya işi dolayısıyla şerefsiz kabul edilenlerin de korunması gereken bir saygınlığı olduğu için, buna aykırı davrananların cezalandırılmaları gerekir. Hırsıza hırsız demek suç değil katil demek suçtur.

Kişinin bedeni bir rahatsızlığının ifade edilmesi veya kişiye bir hastalık yakıştırılması durumunda da hakaret suçu oluşur. Örneğin; kişiye, “kör”, “topal”, “kel”, “psikopat”, “frengili”, “aidsli” denilmesi gibi.

Ölülerin bu suçun mağduru olmaları mümkün değildir. Buna karşılık kişinin ölümünden sonra (hatırasına) yapılan hakaret kişilerin hatırasına hakaret suçu kapsamında değerlendirilmelidir. Ölünün ceset ve kemikleri hakkında gerçekleştirilen tahkir edici fiiller ise, 130/2’teki suçu oluşturur.

Mağdurun belirli veya belirlenebilir olması gerekir. Mağdurun isminin açıkça belirtilmesine ihtiyaç yoktur. Mağdurun kim olduğunun failin ifadelerinden anlaşılabilmesi yeterlidir.

“Hakaret suçunun işlenmesinde mağdurun ismi açıkça belirtilmemiş veya isnat üstü kapalı geçiştirilmiş olsa bile, eğer niteliğinde ve mağdurun şahsına yönelik bulunduğunda duraksanmayacak bir durum varsa, hem ismi belirtilmiş ve hem de hakaret açıklanmış sayılır”

Bir arada bulunan birkaç kişinin hakarete uğraması halinde, suçların içtimaına ilişkin hükümler tatbik edilir. Buna karşılık mağdurun bireysel olarak tayin ve teşhis edilmesinin mümkün olmadığı bir topluluğa hakaret edilmesinde durum farklıdır.

Fiilin yöneldiği topluluk ne kadar geniş olursa, mağdurun tayin ve teşhisi o nispette imkânsız hale geleceğinden suç oluşmaz. Şu halde, bu ihtimalde suçun oluşabilmesi için ilgili kişi topluluğu açıkça sınırlandırılmış ve belirlenmiş olmalı ve fiil belirli ve teşhis edilebilir kişilerle ilişkilendirilmelidir.

Mesela “Siz Egeliler hep böyle şerefsizsiniz” şeklinde sövülürse kişinin Egeyi temsil etmediği için ve sözün hedefi o şahıs olduğu için topluluğa karşı işlenmiş olmaz.

“Kurul hâlinde çalışan kamu görevlilerine görevlerinden dolayı hakaret edilmesi hâlinde suç, kurulu oluşturan üyelere karşı işlenmiş sayılır. Ancak, bu durumda zincirleme suça ilişkin madde hükümleri uygulanır”

Dolaylı hakaret konusu üzerinde de durulmalıdır. Bu ihtimalde bir kimseye karşı gerçekleştirilen hakaret, başka bir kimsenin de şeref ve haysiyetini ihlal edebilir. Örneğin, (A)’ya annesinin fahişe olduğunun söylenmesi hem (A)’nın hem de annesinin şeref ve haysiyetini ihlal eder.

Hakaret suçunun konusu mağdurun onur, şeref ve saygınlığıdır.

Hakaret Suçunda Fiil

Bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat etmek veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldırmak hakaret suçunun fiil unsurunu oluşturur.

Hakaret Suçunun Manevi Unsuru

Hakaret suçu kasten işlenebilen suçlardandır. Failin belli bir saikle hareket etmesi şart değildir. Suç olası kast ile de işlenebilir. Failin taksirli hareketleri cezalandırılmaz.

Hakaret Suçunun Manevi Unsuru

Hakaret Suçunda Hukuka Aykırılık Unsuru

İhbar ve Şikâyet Hakkı: Her ferdin öğrendiği hukuka aykırı fiilleri bunları takiple görevli mercilere bildirme hakkı vardır. İhbar ve şikâyet hakkı kullanılırken doğal olarak belirli kimselere suç teşkil eden bir fiil ya da şeref ve haysiyeti ihlal eden başka bir eylem isnat edilir. Bazen bu hak karşımıza görev olarak da çıkabilir.

Kişi görevli ise ihbarı yanılma sonucu gerçeklere uygun değilse ya da gerçeklik ile arasında bir zıtlık varsa, kişi “hakkını icra ettiği” veya bazı durumlarda “görevini yerine getirdiği” için eylem suç teşkil etmemektedir.

Netice olarak kişi, hukuka uygunluğun ya da kendisine tanınmış olan hakkın sınırlarını aşarak masum olduğunu bildiği bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığını rencide edecek nitelikte hukuka aykırı bir fiil veya olgu isnat eder veya söverse, hakaret suçunu işlemiş olur.

Basının Haber Verme Hakkı: Basının haber verme hakkı vardır. Haber verme hakkının gerçekleşebilmesi için kamuya duyurulan hadisenin “haber” olması gerekir. Açıklanan olayın haber niteliği taşıyabilmesi için; “olay gerçek ya da doğru olmalıdır, haber güncel olmalıdır, kamu yararı bulunmalıdır, verilen haberin yazılış şekli kişilik hakkını zedeleyecek üslup ve tarzda olmamalıdır.”

Gazeteci mevcut koşullara göre gerekli araştırmaları yapmış ve haberi yayınlamışsa, daha sonra kamuya duyurulan olayın gerçeğe uymadığı anlaşılırsa, gazeteci “kaçınılamaz” nitelikte bulunan yanılmasından yararlanır.

Savunma Dokunulmazlığı: Yargılamanın taraflarına tanınmış olan bir hukuka uygunluk sebebidir. “Yargı mercileri veya idari makamlar nezdinde yapılan yazılı veya sözlü başvuru, iddia ve savunmalar kapsamında, kişilerle ilgili olarak somut isnatlarda ya da olumsuz değerlendirmelerde bulunulması halinde, ceza verilmez. Ancak, bunun için isnat ve değerlendirmelerin, gerçek ve somut vakıalara dayanması ve uyuşmazlıkla bağlantılı olması gerekir” Bu haktan yararlanabilmek için “savunmanın yargı mercileri veya idari makamlar nezdinde yapılmış olması, tarafların yapması, hakaret içeren yazı ve sözlerin uyuşmazlık konusu dava, müracaat veya taleple ilgili olması ve iddia ve savunmanın sınırının aşılmamış bulunması ve isnadın uyuşmazlıkla bağlantılı olması” gerekir.

Bilindiği üzere muhakeme bitip hâkim kararını verince artık mahkemenin kararı hakkında iddiada bulunulabilecek, eleştirilebilecek bir olgu haline gelir.

Hâkimin kararı hakkında yazılan temyiz layihasında kararın bozulmasını sağlamak ve sadece bu amaca bağlı olmak kaydıyla karar hakkında gayri adil, hukuka aykırı, tarafgir, keyfi, indi gibi küçültücü ifadeler kullanılması savunma dokunulmazlığı içinde mütalaa edilmelidir.

Hakaret Suçunun Nitelikli Halleri

Hakaret suçunun nitelikli halleri şunlardır:

  • Suçun kamu görevlisine karşı görevinden dolayı işlenmesi,
  • Suçun dini, siyasi, sosyal, felsefi inanç, düşünce ve kanaatlerini açıklamasından, değiştirmesinden, yaymaya çalışmasından, mensup olduğu dinin emir ve yasaklarına uygun davranmasından dolayı işlenmesi,
  • Suçun kişinin mensup olduğu dine göre kutsal sayılan değerlerden bahisle işlenmesi,
  • Suçun alenen işlenmesi (Hakaret suçu açısından aleniyet, hakaret teşkil eden fiilin belirli olmayan birçok kişi tarafından algılanabilir bir mahiyette bulunmasıdır. Örneğin, kişinin bir konutun penceresinden sokakta bulunanlara hakaret etmesi durumunda suç alenen işlenmiş sayılır. )

Hakaret Suçunda Cezayı Hafifleten ya da Kaldıran Haller

Hakaret suçunun cezayı hafifleten ya da ortadan kaldıran halleri şunlardır:

  • Suçun haksız bir fiile tepki olarak işlenmesi (indirim veya cezasızlık),
  • Suçun kasten yaralama suçuna tepki olarak işlenmesi (cezasızlık),
  • Suçun karşılıklı olarak işlenmesi (indirim veya cezasızlık) (İlk hakaret eden olmaması şartıyla)

Hakaret Suçuna Teşebbüs

Hakaretin söz ile gerçekleştirildiği hallerde teşebbüs mümkün değildir. Yazı ile gerçekleştirilen hakaret suçlarının teşebbüs aşamasında kalması mümkündür.

Örneğin, failin gönderdiği mektubun mağdura ulaşmadan kaybolması. Ancak bu suç takibi şikâyete bağlı bir suçtur ve mağdurun eline ulaşmayan bir mektuptan haberdar olma imkânı pek bulunmadığından, uygulamada hakaret suçunun teşebbüs olasılığı yoktur.

Hakaret Suçunda İçtima

Fail bir suç işleme kararı ile değişik zamanlarda aynı kişiye karşı hakaret suçunu birden fazla işlerse, zincirleme suç hükümleri uygulanır.

Zincirleme suç hükümlerinin uygulanabilmesi için değişik zamanlarda işlenen hakaret suçunun mağdurunun aynı kişi olması gerekir.

Hakaret suçu, tek fiille birden fazla kimseye karşı işlenirse, yine zincirleme suç hükümleri uygulanır. Bu durumda fail tek bir hakaret suçundan dolayı cezalandırılır. “Kurul hâlinde çalışan kamu görevlilerine görevlerinden dolayı hakaret edilmesi hâlinde suç, kurulu oluşturan üyelere karşı işlenmiş sayılır. Ancak, bu durumda zincirleme suça ilişkin madde hükümleri uygulanır.”.

Kişinin Hatırasına Hakaret

Kişinin hatırasına hakaret suçu, TCK m. 130’da düzenlenmiştir.

Bir kimsenin öldükten sonra hatırasına en az üç kişiyle ihtilat ederek hakaret eden kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır. Ceza, hakaretin alenen işlenmesi halinde, altıda biri oranında artırılır.

Bir ölünün kısmen veya tamamen ceset veya kemiklerini alan veya ceset veya kemikler hakkında tahkir edici fiillerde bulunan kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Ekin Hukuk Bürosu olarak; suçun mağduru veya faili olmanız halinde sürecin takibini gerçekleştirebiliriz. Ceza hukuku alanında uzman avukat kadromuzla görüşmek için bizimle iletişime geçebilirsiniz. 

Av. Ahmet EKİN & Şevval Asude DOĞAN

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu