Yabancılar Hukuku

Milletlerarası Özel Hukukta Teminat

Kural olarak, Türk veya yabancı gerçek ve tüzel kişiler bakımından Türk mahkemelerinde dava açmak, davaya katılmak veya icra takibinde bulunmak teminat yatırma şartına tabi değildir.

Bazı durumlarda davacının, ileride haksız çıkması halinde, karşı tarafın maruz kalacağı muhtemel zararları ve devletin yargılama giderlerini karışılmak üzere teminat istenmektedir.

Türk hukukunda teminat gösterme yükümlülüğüne ilişkin iki düzenleme söz konusudur.

  • Türkiye’de kural olarak mutad meskeni bulunmayan Türk vatandaşları (HMK m.84-89)
  • Yabancıların teminat gösterme yükümlülüğü (MÖHUK m.48)

Türk Vatandaşların Teminat Gösterme Yükümlülüğü

Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 84. Maddesi uyarınca, Türk vatandaşların teminat gösterme yükümlülüğü için kural olarak bu kişilerin Türkiye’de mutad meskeni bulunmamalıdır. HMK m.84/1-b’de ise bası hallerde başka kişiler için de Türkiye’de mutad meskeni bulunmasına rağmen teminat gösterme yükümlülüğü getirilmiştir:

  • Davacının daha önceden iflasına karar verilmiş, hakkında konkordato veya uzlaşma suretiyle yeniden yapılandırma işlemlerinin başlatılmış bulunması; borç ödemeden aciz belgesinin varlığı gibi sebeplerle, ödeme güçlüğü içinde bulunduğunun belgelenmesi.

HMK m.85 hükmünde teminat gösterme mecburiyetine tabi bir kişi söz konusu olmasına rağmen teminat gösterilmeyecek dört hal düzenlenmiştir. Bu haller:

  • Davacının adli yardımdan yararlanması,
  • Davacının, yurt içinde istenen teminatı karşılamaya yeterli taşınmaz malının veya ayni teminatla güvence altına alınmış bir alacağının bulunması,
  • Davanın, sırf küçüğün menfaatlerini korumaya yönelik olarak açılmış olması,
  • İlama bağlı alacak için ilamlı icra takibi yapılmış olması.

HMK m.86-89 arasında da teminat kararı, teminatın tutarı ve şekli, teminat gösterilmemesinin sonuçları ile teminatın iadesi düzenlenmiştir. Teminat HMK m.114/1-ğ’de dava şartı olarak düzenlenmiştir.

Şöyle ki teminat gösterme mecburiyeti olanlar ile teminat gösterme muafiyeti hallerine ilişkin HMK m.84-85 hükümleri 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanunu m.48 hükmü karşısında yabancılar için uygulanamayacaktır. Ancak diğer konularda HMK m.86-89 hükümleri kural olarak yabancıların teminat yükümlüğü bakımından da uygulanacaktır.

Yabancıların Teminat Gösterme Yükümlülüğü

MÖHUK’un 48. maddesine göre,

“(1) Türk mahkemesinde dava açan, davaya katılan veya icra takibinde bulunan yabancı gerçek veya tüzel kişiler, yargılama ve takip giderleriyle karşı tarafın zarar ve ziyanını karşılamak üzere mahkemenin belirleyeceği teminatı göstermek zorundadır.

(2) Mahkeme, dava açanı, davaya katılanı veya icra takibi yapanı karşılıklılık esasına göre teminattan muaf tutar.”

Teminat gösterme yükümlülüğü aşağıda sayılan iki şarta bağlanmıştır:

  • Bir yabancı söz konusu olmalıdır
  • Yabancının Türk mahkemesinde dava açması, davaya katılması veya icra takibinde bulunması gerekir.

Yabancı, Türk vatandaşı olmayan kişilerdir. Hem gerçek kişi hem de tüzel kişi yabancılar için teminat gösterme yükümlülüğü söz konusudur.

Tüzel kişiliği bulunmamasına rağmen MÖHUK m. 9 uyarınca idare merkezi hukukuna göre taraf ve dava ehliyeti bulunan ve böylece Türkiye’de dava açan, davaya katılan veya icra takibinde bulunan yabancı kişi ve mal topluluklarının da teminat gösterme yükümlülüğü vardır.

Mavi Kartlılar kural olarak HMK m.84 vd. hükmüne tabi olduklarından bu kişilerin teminat gösterme yükümlülüğü bulunmamaktadır.

Teminatın Şekli ve Tutarı

Teminatın şekli bakımından MÖHUK’ta herhangi bir düzenleme yoktur. HMK m.87/1 burada uygulama alanı bulacaktır.

Buna göre taraflar teminatın şeklini kararlaştırmışlarsa hâkim ve icra dairesi buna göre hareket edecek aksi halde kendisi teminatın şeklini serbestçe tayin edecektir.

HMK m.87’ye göre,

“(1) Bir davada verilecek teminatın tutarını ve şeklini hâkim serbestçe tayin eder. Ancak, tarafların teminatın şeklini sözleşmeyle kararlaştırmaları hâlinde, teminat ona göre belirlenir.

(2) Teminatı gerektiren durum ve koşullarda değişiklik olması hâlinde, hâkim teminatın azaltılması, artırılması, değiştirilmesi ya da kaldırılmasına karar verebilir.”

Teminat gösterme yükümlülüğü yabancılık unsurlu davalarda da dava şartıdır. Mahkeme veya icra dairesi yabancıya kesin süre verecektir. Bu süre içinde teminat yatırılmazsa dava usulden reddedilir (HMK m.88/1).

Müdahale talebinde bulunan bu süre içerisinde teminatı yatırmazsa müdahale talebinde bulunmaktan vazgeçmiş sayılır. (HMK m.88/2) İcra takibinde bulunan gerekli teminatı yatırmazsa takibin iptaline karar verilir.

Teminatta Karşılıklılık Esası

MÖHUK m.48/2’ye göre, “Mahkeme, dava açanı, davaya katılanı veya icra takibi yapanı karşılıklılık esasına göre teminattan muaf tutar.”

MÖHUK m.48/2 yabancıların teminat gösterme muafiyetini karşılıklılık şartına bağlamaktadır. Bu karşılıklılık akdi, kanuni veya fiili karşılıklılık şeklinde olabilir.

Dolaysıyla yabancının vatandaşı olduğu ülke ile Türkiye arasında yapılan bir sözleşmeye dayanarak (akdi) veya yabancının vatandaşı olduğu ülkenin kanunları uyarınca (kanuni) yahut fiili uygulama gereği (fiili) Türk vatandaşları da o devlette teminattan muaf tutuluyorsa yabancı da Türkiye’de teminattan muaf tutulacaktır.

Milletlerarası Özel Hukuk, oldukça kapsamlı bir konu olup uzmanlık gerektirmektedir. Milletlerarası Özel Hukuka ilişkin olarak herhangi bir hukuki destek talebiniz bulunması halinde Ekin Hukuk Bürosu ile iletişime geçebilirsiniz.

Stj. Av. Mehmet Can CİVAN & Av. Ahmet EKİN

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu