Sigorta Hukuku

Sigorta Sözleşmesinin İlgilileri ve Sigorta Hukukunda Süreler

Hayat ve zarar sigortalarında ilgililer değişiklik göstermektedir. Çünkü bu kişiler farklı statülere sahiplerdir.

Sigorta sözleşmesinin tarafları sigortacı ve sigorta ettirendir. Sigorta ettiren, sigortacı ile sözleşme yapan ve asıl edimi prim ödeme borçlusu olan kişidir.

Zarar Sigortalarında İlgililer

Zarar sigortalarında ilgililer şunlardır:

  • Sigortalı,
  • İpotekli alacaklı,
  • Zarar gören üçüncü kişi.

Sigortalı

Zarar sigortalarında sigortalı; sigorta sözleşmesi tarafı olmadığı halde menfaati ya da sorumluluğu sigortaya konu edilen kişidir. Sigorta ettiren kendi menfaatini konu edebilir ancak bu şart değildir. Üçüncü kişinin menfaatini sigortaya konu ettirebilir.

Sözleşmenin tarafı olmayan ve menfaati sigorta sözleşmesine konu olan kişiye sigortalı denir. Bu durum zarar sigortaları bakımından başkası lehine sigorta olarak isimlendirilir. (TTK.1454)

Sigorta sözleşmesinden doğan haklar sigortalıya aittir. Sigortalı, aksine sözleşme yoksa sigorta tazminatının ödenmesini sigortacıdan isteyebilir ve onu dava edebilir. Bu halde, sigorta ettiren prim ödeme borçlusu ve sözleşmenin tarafıdır ancak üçüncü kişi menfaati sigorta sözleşmesine konu edildiyse; tazminat talep etme hakkı doğrudan üçüncü kişiye aittir, yani sigortalıya.

İpotekli Alacaklı

İpotekli alacaklıya hak sahibi olma getirilmiştir. Gemi ipoteğinde, ipotekli alacaklı belirli malvarlığı değerleri üzerinde hak sahibi olmaktadır. Buna ek olarak da sigorta tazminatı vardır. Tekne sigorta sözleşmesi uyarınca sigortacının ödeme yapma durumu ortaya çıktığında karşısında iki muhatap vardır:

  • İlk sigorta ettiren malik
  • İpotekli alacaklı

Ödemenin kime yapılacağı konusunda tarafların anlaşması gerekir; bu sigortacının takdirinde değildir. Şayet anlaşma olmazsa, resmi br yere depo edilir.

Zarar Gören Üçüncü Kişi

KTK uyarınca zarar gören kişi sigortacıya karşı doğrudan talepte bulunma imkanına sahiptir. Doğrudan, sigortacıyı dava etme imkanına da sahiptir.

Sorumluluk Sigortalarında İlgililer

Sigortacıyı doğrudan dava etme imkanları vardır. İster zorunlu ister ihtiyari olsun, zarar gören üçüncü kişi sorumluluğu sigorta eden sigortacıya karşı doğrudan başvuru imkanına sahiptir.

Örneğin, malpraktise ilişkin sigorta. Doktorun yanlış müdahalesi sonucu sorumluluk sigortasına başvurulacaktır. TTK.1478 hükmünce zarar gören kişi doğrudan sigortacıdan zararının tazminini isteyebilir.

Menfaatin El Değiştirmesi

Sigorta sözleşmesinin konusunu oluşturan menfaat el değiştirirse; örneğin, sigorta sözleşmesi devam eden araba 3.kişiye devredilirse, bunun sigorta sözleşmesine etkisi mevcuttur. (TTK.1470) Poliçede aksi kararlaştırılmadıkça, menfaatin el değiştirmesi sigorta sözleşmesinin sona ermesine yol açar.

Hayat Sigortalarında İlgililer

Hayat Sigortalarında İlgililer şunlardır:

  • Riziko şahsı,
  • Lehtar

Riziko Şahsı

Kanun koyucu sigorta demektedir ancak riziko şahsı hayat sigortalarında, hayatı sigortaya konu edilen kişidir.

Sigortacı ile sigorta ettiren bu sözleşmenin de taraflarıdır ancak üçüncü bir kişinin hayatı sigortaya konu ise bu kişi riziko şahsıdır.

Sigorta ettiren, TTK.1490 uyarınca üçüncü bir kişinin hayatını da sigortaya konu ettirebilir. Ancak bunun için belirli şartlar vardır:

“(2) Başkasının hayatı üzerine sigorta yapılabilmesi için, o kişinin hayatının devamında lehtarın menfaatinin bulunması şarttır. Ayrıca, ölüm ihtimaline karşı yapılan sigortalarda, sigorta bedelinin mutat cenaze giderlerini aşması hâlinde sigortalının veya varsa kanuni temsilcisinin yazılı izni gerekir. Sigortalı onbeş yaşından büyükse kanuni temsilcinin dışında ayrıca onun da izni alınır. İzin olmadan yapılan sözleşme, icazet verilmediği takdirde geçersizdir.

(3) Kanuni temsilcinin lehtar olarak atadığı veya kendisinin sigorta ettiren olduğu durumlarda, kanuni temsilcinin iznin verilmesinde sigortalıyı temsil yetkisi yoktur.

(4) Menfaat şartının sözleşmenin yapılmasından sonra ortadan kalkması hâlinde sözleşme o andan itibaren geçersiz hâle gelir; ancak, sigorta ettirene iştira değeri ödenir. (iştira bedeli: hayat sigorta sözleşmelerinde belirli bir yıldan sonra sigorta ettiren isterse sözleşmesini sona erdirme hakkına sahiptir. Bu iradesini ortaya koyduktan sonra birtakım aktüer hesaplar yapılır ve ayrılma bedeli ödenir. Yani iştira bedeli.)”

Hayat sigortalarında zarar kavramına yer olmadığı için, riziko gerçekleştiğinde sigortacı poliçede kararlaştırılan tutarı öder ve buna da sigorta bedeli adı verilir.

Riziko Şahsı

Lehtar (TTK. m. 1493)

Riziko gerçekleştiğinde kendisine ödeme yapılan kişidir. Lehtarın maddi veya manevi çıkarı (menfaati) olmalıdır. Lehtar, gerçek işi olabileceği gibi tüzel kişi de olabilir. Hayat sigortası yapıldıktan sonra sigorta ettiren lehtarı belirtmediyse ödeme, yasal mirasçılara yapılır. Ödemenin üçüncü bir kişiye yapılması isteniyorsa bu sigortacıya bildirilmelidir.

Atanan lehtar serbestçe değiştirilebilir. Ancak değiştirilemez lehtar ataması yapılırsa değişiklik yapılamaz. Yalnızca belirli şartlar sağlandığında bu değişiklik yapılabilir.

  • Lehtarı değiştirme hakkından vazgeçildiği, feragat edildiği poliçeye yazdırılır.
  • 1493/4 uyarınca bu poliçe, lehtar atanan kişiye de verilir. Buna göre;
    1. Mirasçılıktan çıkarma hallerinden biri gerçekleşirse,
    2. Bağışlamadan dönme halini gerçekleştirebilecek bir hal vuku bulursa,
    3. İlgililer arasında o kişinin lehtar atanmasını gerektiren sebep ortadan kalkmışsa lehtar değiştirilebilir.

Sigorta Hukukunda Süreler

Sigorta hukukunda 3 tane süre vardır:

Formel Süre

Sigorta sözleşmesinin kurulmasından, sona ermesine kadar geçen süredir.

Teknik Süre

Sigorta ettirenin prim ödeme borcunun başlayıp devam ettiği süredir. Önce sözleşme kurulur; ardından teknik süre gündeme gelir. Poliçe düzenlenip verildiğinde, sigorta ettirenin prim ödeme borcu muaccel hale gelir. Bu muaccel hale gelmeyle başlayan süre de teknik süredir.

Materyal Süre

Sigortacının himaye sağlama borcunun başlayıp, devam ettiği süredir.

İlk primin ödenmesiyle başlar. Normal şartlarda formel-teknik-materyal süre sıralamasıyla süreler başlarken TTK. m. 1458’e göre farklı bir hal öngörülmektedir: Taraflar aralarında anlaşarak geçmişe etkili sigorta sözleşmesi kurabilir. Böylece materyal sürenin formel süreden daha önce başlayacağını kararlaştırabilirler. Sözleşme 1 şubatta başlıyor; sigorta himayesi 15 ocakta başlayacak denebilir. Bu, geçmişe etkili sigortadır.

Geçmişe etkili sigorta sözleşmesinin geçerliliği, tarafların bunu bilip bilmemesine göre farklılık göstermektedir.

Buna göre,

  • Her iki taraf da rizikonun önceden gerçekleştiğini biliyorsa, sözleşme geçersiz hale gelir.
  • Sigortacı bilmiyorsa, sigorta ettiren biliyorsa; sigortacı sözleşmeyle bağlı değildir; sigorta ettiren de ceza olarak kararlaştırılan bedelin tamamını ödemekle yükümlüdür.
  • Her iki taraf da bilmiyorsa, sözleşme tüm sonuçlarıyla beraber hüküm ifade eder.

Sigorta hukukuna ilişkin dava ve işlemlerin takibinin vekil aracılığıyla yürütülmesi hak kaybının engellenmesi için oldukça önemlidir. Ekin Hukuk Bürosu olarak sigorta hukuku alanında uzman avukat kadromuzla dava ve işlemlerinizi takip edebilmemiz için bizimle iletişim kurabilirsiniz.

Av. Ahmet EKİN & Şevval Asude DOĞAN

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu