Medeni Usul Hukuku

Süreler, Eski Hale Getirme Ve Adli Tatil

Usul Hukukunda Süreler Neyi İfade Etmektedir?

Kanunun kendisine hukuksal sonuç bağladığı zaman kesitlerine süre denir. Usul hukukunda süreler yasal ve takdiri süreler olmak üzere ikiye ayrılır.

Yasal Süreler Nedir?

Kanun ile belirlenmiş ve değiştirilemeyen sürelerdir. Yasal süreler hak düşürücü niteliktedir. Hakim için öngörülen yasal süreler ise düzenleyici niteliktedir. Cevap süresi, istinaf süresi gibi süreler yasal sürelere örnek olarak gösterilebilir.

İstisnai haller dışında hakim kanuni süreleri artıramaz ya da eksiltemez. Sürelere uyulup uyulmadığı hakim tarafından re’sen gözetilir. Kanunda açık bir düzenleme varsa hakim süreyi azaltıp çoğaltabilir. Örneğin iki haftalık cevap süresi bu süre içerisinde cevap dilekçesinin hazırlanması çok zor ise davalının talebi üzerine bir defaya mahsus olmak ve bir ayı geçmemek üzere uzatılabilir.

Takdiri Süreler Nedir?

Hakim tarafından belirlenen sürelerdir. Belirli bir işlemin yapılması için hakim kanunda öngörülmemiş olsa bile süre belirleyebilir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 94 hükmü uyarınca hakim takdir ettiği sürenin kesin olduğuna karar verebilir. Bu takdirde hâkim, tayin ettiği kesin süreye konu olan işlemi hiçbir duraksamaya yer vermeyecek şekilde açıklar ve süreye uyulmamasının hukuki sonuçlarını açıkça tutanağa geçirerek ihtar eder. Kesin olduğu belirtilmeyen süreyi geçirmiş olan taraf yeniden süre isteyebilir; bu şekilde verilecek ikinci süre kesindir ve yeniden süre verilemez.

Kesin süre taraflar ve hakimi bağlar. Hakim verdiği kesin süreye uyulmaması halinde gereğini re’sen yerine getirir. Kesin süreye uymayan taraf o işlemi yapma hakkını kaybeder.

Süreler Nasıl Hesaplanır?

Sürelerin başlangıcında ve hesaplanmasında resmi tatil günleri de süreye dahildir.

Süreler tefhim, tebliğ ya da tebellüğden itibaren işlemeye başlar.

Sürenin son günü resmi tatile denk gelirse tatili izleyen ilk iş günü çalışma saati sonunda sonra erer.

Süreler, taraflara tebliğ tarihinden veya kanunda öngörülen hâllerde,

tefhim tarihinden itibaren işlemeye başlar.

Süreler gün olarak belirlenmiş ise tebliğ veya tefhim edildiği gün hesaba katılmaz ve süre son günün tatil saatinde biter.

Süre; hafta, ay veya yıl olarak belirlenmiş ise başladığı güne son hafta, ay veya yıl içindeki karşılık gelen günün tatil saatinde biter. Sürenin bittiği ayda, başladığı güne karşılık gelen bir gün yoksa, süre bu ayın son günü tatil saatinde biter.

Süreler Nasıl Hesaplanır

Eski Hale Getirme Nedir?

Eski hale getirme, kanuni ya da takdiri süreyi kusuru olmaksızın kaçıran tarafa o işlemi yapması için yeni bir hak tanınmasıdır.

Eski hale getirmenin koşulları:

  • Sürenin elde olmayan bir nedenle kaçırılmış olması,
  • Başka bir kanun yoluna başvurma imkanının bulunmaması,
  • Başvurunun süresi içinde yapılması.

Eski hale getirme engelin ortadan kalmasından itibaren iki hafta içinde istenebilir.

Bir davada aynı taraf birden fazla kez eski hale getirme talebinde bulunabilir.

Eski hale getirme talebinde bulunan taraf dilekçesinde süreyi kaçırmasında kusuru bulunmadığını delillendirmelidir. Eski hale getirme talebinin kabulü için yaklaşık ispat yeterlidir.

Eski hale getirme talebi talebe konu işlemi incelemeye yetkili merciie verilir. Eski hale getirme talebi yargılamanın ertelenmesini gerektirmez ve hükmün icrasına engel olmaz.

Eski hale getirme talebi ile ortaya çıkan masraflar talep eden tarafından ödenir. Islah ile geçersiz kılınmayan işlemler eski hale getirmeden etkilenmez.

Adli Tatil Nedir?

Adli tatil, mahkemelerin yargılama ve diğer işlerine nöbetçi mahkemeler dışında belirli bir zaman diliminde ara verilmesini ifade eder.

Adli tatil 20 Temmuz – 31 Ağustos tarihleri arasındadır. Adli yıl 1 Eylülde başlar. Adli tatil boyunca kanunda öngörülen dava ve işlemler dışındaki davalara bakılmaz.

Adli tatilde görülen dava ve işler:

  • İhtiyati tedbir, ihtiyati haciz, delil tespiti gibi geçici hukuki korumaya ilişkin işlemler,
  • Nafaka davaları,
  • Soybağı, velayet ve vesayet davaları,
  • Nüfus kayıtlarının düzetilmesi davaları,
  • İş veya hizmet sözleşmesinden kaynaklı işçi davaları,
  • Kıymetli evrakın iptali davaları,
  • Sermaye şirketlerinin yeniden yapılandırma başvuruları,
  • Çekişmesiz yargı işleri,
  • Adli tatilde yapılmasına karar verilen keşifler,
  • Tahkim yargılamasında mahkemenin görevine giren işler,
  • Kanunda ivedi olduğu belirtilen işlemler.

 

Stj. Av. Atike KARAMAN & Av. Ahmet EKİN

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu