Kara Taşıma Hukuku

Taşıyıcının Sorumluluğunda Zamanaşımı ve Hak Düşümü

Taşıyıcının sorumluluğunda zamanaşımı ile hak düşümü taşıma hukukunun önemli konularından sayılmaktadır.

Taşıma hukukunda eşya taşımaya ilişkin özellikle de tazminata ilişkin taleplerin ileri sürülebilmesi kısa sürelere bağlanmıştır. Taşıma hukukunda bu konuda sürelerin bazıları zamanaşımı süresi iken, bazısı ise hak düşürücü süre olarak belirlenmiştir.

Taşıma yönteminin yoğunluğu ve taşıyıcı sürekli tazminat tehdidi altında bırakmamak düşüncesi, süreyi hak düşümü şeklinde düzenlemeye vesiyle olurken, zamanaşımı süresi daha düşür riskli taşımalar için tanınmıştır denilebilir.

Türk Ticaret Kanununa göre Zamanaşımı ve Hak Düşürücü Süre

TTK m. 885’deki genel hükümde, taşıyıcının sorumluluğu bakımından eşya taşımlarında talep haklarının bir yılda zamanaşımına uğrayacağı belirtilmiştir.

Bu süre, eşya taşımasında, eşyanın gönderilene teslimi tarihinde, eşya tamamen zayi olmuş ise, eşyanın teslimi gereken tarihten itibaren işlemeye başlar. Eşyanın tam zıya halinde zamanaşımının gönderilene teslim tarihinde başlayacağı kuralından farklı olarak teslim edilmesi gereken süre esas alınmıştır.

Tek bir seferde taşınması gereken eşyanın parça parça olarak talınması durumunda ise, son parçanın teslim edildiği tarihten itibaren zamanaşımı işleyecektir.

TTK m. 885, sürenin hesaplanması yönünden ayrı bir durum öngörmediğinden, TTK m. 1 atıfıyla zamanaşımının hesaplanmasında Türk Borçlar Kanunu hükümleri uygulama alanı bulacaktır. Buna göre TBK m. 151 uyarınca zamanaşımında sürenin başladığı ilk gün hesaba katılmayıp, son gün bir tatil gününe rastlarsa, tatilin bitimini izleyen ilk iş günü sonunda süre, TBK m. 93 gereğince dolacaktır. Zamanaşımının durması ve kesilmesi yönünden ise TBK m. 154 ve 155’e başvurulacaktır.

Zamanaşımı süresi, taşıyıcının kastından veya pervasızca bir davranışıyla ve böyle bir zararın meydana gelmesi ihtimalinin bilinciyle işlenmiş bir fiilden veya ihmalinden dolayı eşyada zarar ve geç teslim halleri vuku bulduğu takdirde üç yıla çıkmaktadır.

CMR’ye göre Zamanaşımı ve Hak Düşürücü Süre

CMR m. 32 gereğince, zamanaşımı süresi başlangıç günü dahil edilmeksizin, konvansiyon gereğince yapılacak taşımlardan doğan taleplerde bir yıldır.

Bu hükme göre, sadece zıya, hasar ve gecikme taleplerinde değil, aynı zamanda;

  • Taşıyıcının talimata uymaması,
  • Eşya bedelini tahsil etmemesi,
  • Sözleşmeye aykırı her türlü davranıştan ötürü öne sürülecek taleplerde uygulanır

Zamanaşımı başlangıcı hakkında, CMKR m. 32/1’de üç bent halinde ayrıntılı hükümler sevk edilmiştir. Bu bentler aşağıda sayılmıştır:

  • Kısmı zıya, hasar ve gecikme varsa, zamanaşımı eşyanın teslim tarihinden itibaren başlar.
  • Tam zıya durumunda, teslim olmadığı için, süre taraflarını kararlaştırdığı sürenin dolmasından otuz gün sonra başlar. Taraflar zaman belirlelemişse, zamanaşımı, eşyanın taşıyıcı tarafından teslim alınmasından itibaren altmış günün geçmesiyle başlar.
  • Yukarıda sayılan hallerin dışında kalan durumlarda ise, sözleşmenin yapılmasından itibaren üç ay sonra zamanaşımı işlemeye başlar.

CMR’ye göre Zamanaşımı ve Hak Düşürücü Süre

TSHK’ya Göre Zamanaşımı ve Hak Düşürücü Süre

TSHK m. 131’de Dava Açma Süresi başlığı altında, bir hak düşürücü süre öngörmüştür.

Söz konusu maddeye göre, “Sorumluluğa ilişkin dava, hava aracının varma yerine geldiği veya gelmesi gerektiği tarihten veya taşımanın durduğu tarihten itibaren iki yıl içinde açılmazsa tazminat talep hakkı düşer.”

Hükme göre dava açmak ancak hak düşürücü süreyi ortadan kaldırır. Bu bakımdan icra takibi yapılmasının hak düşürücü sürenin ortadan kalkmasına yol açmayacağı ileri sürümüştür.

MoK’a Göre Zamanaşımı ve Hak Düşürücü Süre

MoK m. 35, hava aracının varma yerine geldiği veya gelmesi gerektiği tarihten veya taşımanın durduğu tarihten itibaren iki yıl içinde davanın açılması gerektiğini öngörmüştür.

MoK m. 35/2 uyarınca sürenin hesaplanmasında mahkemenin kendi hukukuna tabidir. Sürenin zamanaşımı süresi mi hak düşürücü süresi mi olduğu tartışmalıdır.

RDİN’e Göre Zamanaşımı ve Hak Düşürücü Süre

RDİN m. 17, eşya zararlında tazminat talebi için iki farklı süre belirlemiştir. Bu sürelerden biri eşyanın teslimi tarihi olup tazminat eşyanın teslim tarihinden itibaren dört haftaya kadar dava edilmek lazım gelir hükmü ile süreyi belirlemiştir.

Buna karşılık eşyanın zıya ve hasarı ile ilgili dava eşyanın teslim olunması lazım gelen tarihten altı aya kadar ikame edilmek lazım gelmektedir.

Bu çerçevede RDİN’deki sürenin bir hak düşürücü süre olduğu, bu sürenin, eşya teslim edilmişse bu tarihten itibaren dört hafta, teslim edilmemişse teslim olunması lazım gelen tarihten altı ay süreyle dava açma izin verdiği anlaşılmaktadır.

CIM’e Göre Zamanaşımı ve Hak Düşürücü Süre

CIM m. 48’e göre, taşıma sözleşmesinden doğan davalar bir yılda zamanaşımına uğrar. Ancak bazı talep hakları için zamanaşımı süresi iki yıl olarak belirlenmiştir. Bunlar;

  • Taşıyıcı tarafından gönderilenden tahsil edilen rambursmanın iadesinden doğan talep hakkı,
  • Taşıyıcı tarafından yapılan bir satıştan elde edilen bedelin iadesindeki doğan talep hakkı,
  • Ağır kusur halindeki zararlara ilişkin talep hakkı,
  • CIM m. 28’e göre eşyanın tekrar sevkinden önceki taşıma sözleşmelerinden kaynaklanan talep hakkıdır.

Zamanaşımı süresi, tam zıyada eşyanın teslim edilmesi gereken sürenin bitimini takip eden otuzuncu günden itibaren, kısmi zıya ve hasarda teslim gününden itibaren zamanaşımı süresi işlemeye başlayacaktır.

Stj. Av. Mehmet Can CİVAN & Av. Ahmet EKİN

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu