Dilekçe Hakkının Kullanılmasının Engellenmesi Suçu ve Cezası
Dilekçe Hakkının Kullanılmasının Engellenmesi Suçu, Türk Ceza Kanunu’nun 121. maddesinde düzenlenmiş bir suçtur. Bu düzenlemeye göre “Kişinin belli bir hakkı kullanmak için yetkili kamu makamlarına verdiği dilekçenin hukuki bir neden olmaksızın kabul edilmemesi halinde, fail hakkında altı aya kadar hapis cezasına hükmolunur.”
Bu suç, kişinin belli bir hakkı kullanmak için yetkili kamu makamlarına verdiği dilekçenin hukuki bir neden olmaksızın kabul edilmemesi halinde, fail hakkında altı aya kadar hapis cezasına çarptırılır.
Dilekçe hakkının kullanılmasının engellenmesi suçunun unsurları şunlardır:
- Suçun konusu dilekçedir.
- Suçun faili, dilekçe almaya yetkili idari memurdur.
- Suçun işlenişinde, dilekçenin yazılı veya sözlü olarak verilmesi gerekir.
- Suçun işlenişinde, dilekçenin hukuki bir neden olmaksızın kabul edilmemesi gerekir.
Bu suçu işleyen kamu görevlilerinin cezalandırılması için, öncelikle olayın tespit edilmesi ve delillerin toplanması gerekir. Daha sonra, olayın mahkemeye sunulması ve savcının soruşturma başlatması gerekir. Soruşturma sırasında, failin ifadesi alınır ve deliller toplanır. Soruşturma sonucunda, failin suçu işlediği tespit edilirse, savcı tarafından dava açılır. Dava aleyhine savcılık tarafından açılan dava üzerine idare mahkemesi veya asliye mahkemesi tarafından yargılama yapılır. Yargılama sırasında, failin itirazları değerlendirilir ve deliller sunulur. Yargılamanın sonucunda, failin suçu işlediği tespit edilirse veya itirazları reddedilirse, mahkemece fail hakkında ceza verilir.
Dilekçe Hakkının Kullanılmasının Engellenmesi Suçunda Fail
Dilekçe hakkının kullanılmasının engellenmesi suçu özgü suçtur. Suçun faili dilekçeyi kabule yetkili kamu görevlisi olabilir.
Dilekçe Hakkının Kullanılmasının Engellenmesi Suçunda Mağdur
Mağdur bakımından özel bir sıfat aranmamaktadır. Herkes bu suçun mağduru olabilir.
Dilekçe Hakkının Kullanılmasının Engellenmesi Suçunun Maddi Konusu
Suçun maddi boyutunu oluşturan unsuru, kişinin taleplerini yetkili kamu makamlarına yazılı olarak ilettiği başvuru dilekçesi oluşturur. Başvuru dilekçesi, bireyin belirli bir hakkını kullanmak amacıyla yetkili kamu kurumlarına yazılı olarak yaptığı resmi bir başvurudur.
Yetkili makamlara sunulan veya gönderilen dilekçelerde, dilekçe sahibinin adı-soyadı ve imzası ile birlikte iş veya ikametgah adresinin yer alması gerekmektedir. Ayrıca, belli bir konuyu içermeyen, yargı organlarının sorumluluk alanına girmeyen konularla ilgili veya dilekçe sahibinin adı-soyadı, imzası, iş veya ikametgah adresi bilgilerinden herhangi birini içermeyen dilekçeler incelenemez.
Dilekçe Hakkının Kullanılmasının Engellenmesi Suçunda Fiil
Suçun fiil unsurunu, dilekçenin reddedilmesi oluşturmaktadır. Ancak suçun meydana gelebilmesi için bireyin dilekçeyi belirli bir hakkı kullanmak amacıyla ve yetkili kamu makamlarına sunması gerekmektedir.
Eğer dilekçe belirli bir hakkı kullanmak amacıyla sunulmamışsa veya yetkisiz kamu makamlarına iletilmişse, suç oluşmaz. Örneğin, özel bir şirkete sunulan dilekçenin reddedilmesi suç teşkil etmeyeceği gibi, tapu idaresine sunulması gereken bir dilekçenin nüfus idaresi tarafından reddedilmesi de suç oluşturmaz.
Dilekçe Hakkının Kullanılmasının Engellenmesi Suçunda Hukuka Aykırılık Unsuru
Suçun meydana gelebilmesi için dilekçenin hukuksal bir neden olmaksızın reddedilmesi gerekmektedir. Eğer dilekçe, hukuksal bir dayanağa dayanarak reddedilmişse, suç teşkil etmez. Örneğin, bir suç duyurusuna ilişkin dilekçenin, ilgisiz bir makama sunulmaya çalışılması sonucunda reddedilmesi durumunda, suç oluşmaz.
Dilekçe Hakkının Kullanılmasının Engellenmesi Suçunun Manevi Unsuru
Dilekçe hakkının kullanılmasının engellenmesi suçu, kasten işlenebilen bir suçtur.
Muhakeme ve Yaptırım
Dilekçe Hakkının Kullanılmasının Engellenmesi Suçu, Türk Ceza Kanunu’nun 121. maddesinde düzenlenmiş bir suçtur. Bu suç, kişinin belli bir hakkı kullanmak için yetkili kamu makamlarına verdiği dilekçenin hukuki bir neden olmaksızın kabul edilmemesi halinde, fail hakkında altı aya kadar hapis cezasına çarptırılır. Bu suçun muhakemesi ve yaptırımı şöyle açıklanabilir.
Dilekçe veren kişi veya kurum, suçun işlendiğini iddia ederek savcılığa başvurur. Savcılık da olayın tespit edilmesi ve delillerin toplanması için soruşturma başlatır. Soruşturma sırasında, failin ifadesi alınır ve deliller toplanır. Soruşturma sonucunda, failin suçu işlediği tespit edilirse, savcı tarafından dava açılır. Dava aleyhine savcılık tarafından açılan dava üzerine idare mahkemesi veya asliye mahkemesi tarafından yargılama yapılır. Yargılama sırasında, failin itirazları değerlendirilir ve deliller sunulur. Yargılamanın sonucunda, failin suçu işlediği tespit edilirse veya itirazları reddedilirse, mahkemece fail hakkında ceza verilir.
Suçun yaptırımı altı aya kadar hapis cezasıdır. Ancak, bu ceza bir aydan az olamaz. Ayrıca, bu suç nedeniyle hükmedilen hapis cezasına karşı adli para cezasına çevrilebilir. Adli para cezasının miktarı ise 1/10 ile 1/20 arasında değişebilir.
Ekin Hukuk Bürosu olarak Ceza Hukuku alanında uzman avukat kadromuzla iletişime geçmek ve dava ve işlemlerinizi takip etmek için bize ulaşabilirsiniz.
Stj. Av. Nesrin KOŞAR & Av. Ahmet EKİN