Anayasa Hukuku

Hukuk Devleti İlkesi Nedir?

Hukuk devleti ilkesi, idarenin işlem ve eylemlerinde hukuk kurallarına bağlı olarak hareket etmesi zorunluluğunu ifade eder.

Hukuk Devleti Nedir?

Hukuk devleti, hukuk kurallarıyla bağlıdır. Yönetenlere hukuki güvence sağlar.

Hukuk devleti, insan haklarına saygı gösteren ve bu hakları koruyucu, adil bir hukuk düzeni kuran ve bu düzeni devam ettirmeye kendini zorunlu sayan hukuka ve Anayasaya uygun devlettir. Devlet, hukuk devleti aşamasına gelene kadar 3 temel aşamadan geçer. Bu aşamalar polis devleti, hazine teorisi ve hukuk devletidir.

Polis Devleti Nedir?

Polis devleti, 17. ve 18. yüzyılda Almanya da ortaya çıkmıştır. Kamunun refahı için her türlü önlemi alabilen yönetilenlere karşı hukuk kurallarıyla bağlı olmayan devlettir. Ancak bu durum polis devletinin düzensiz hiçbir kurala bağlı olmayan devlet olduğu anlamına gelmemektedir. Polis devleti diğerlerinden farklı olarak yönetilenlere devlet tasarruflarına karşı yargısal güvence sağlamamaktadır.

Hazine Teorisi Nedir?

Hazine teorisi Almanya da ortaya çıkmıştır. Hazine teorisi ile birlikte idarenin faaliyetleri sebebiyle hakları ihlal edilen kişiler yargısal yollardan mali karşılık elde etme imkanı elde etmişlerdir.

Hazine Teorisinin Özellikleri Nelerdir?

Hazine teorisinin özellikleri aşağıda sayılmıştır:

  • İşlemlerinde yargısal güvence sağlamayan ancak verdiği zararlar karşısında mali olarak devlet sorumlu olur.
  • Hazine ve devlet 2 farklı tüzel kişiliktir.
  • Hazine özel hukuka tabi tutulur. Ayrıca davalar hazineye karşı açılır.

Hazine Teorisinin Özellikleri Nelerdir?

Hukuk Devleti İlkesi Nedir?

Hukuk devleti ilkesi Almanya da ortaya çıkmıştır. Hukuk devleti ilkesi maddi ve şekli unsurları barındırır.

Hukuk devleti ilkesinin maddi unsurları; insan onuru, özgürlük, adalet ve eşitlik iken şekli unsurları ise temel hak ve hürriyetlerin tanınması ve güvence altına alınması, demokrasi, kuvvetler ayrılığı, yargı organının bağımsızlığı ve hakimlik teminatı, belirlilik ilkesi, yürütme organının yargısal denetimi, yasama organının yargısal denetimi, idarenin kanuniliği, düzenli idare, devletin mali sorumluluğu ve hukuki güvenlik ilkesidir.

Hukuk devleti ilkesinin dokuz adet temel koşulu vardır. Bu koşullar kuvvetler ayrılığı, temel hakların güvence altına alınması, yasama işlemlerinin yargısal denetimi, idari işlemlerin yargısal denetimi ve idarenin mali sorumluluğu, yargı bağımsızlığı, kanuni hakim güvencesi, kanuni idare ilkesi, hukukun genel ilkeleri ile ceza hukukunun evrensel ilkelerine bağlılık ve eşitlik ilkesidir.

Kuvvetler Ayrılığı Nedir?

Kuvvetler ayrılığı ilkesine göre hiçbir kuvvetin diğerinin yerine geçebilmesi mümkün değildir. Bu durum merkezi karar almanın ve devletin otoriterleşmesinin önüne geçilmesini sağlar.

Temel Hakların Güvence Altına Alınması Nedir?

Hukuk devletinde kişilerin temel hak ve özgürlükleri kanunlar vasıtası ile güvence altına alınır. Bu durum devlet iktidarının kişilerin temel hak ve özgürlükleri açısından sınırlandırılmasını sağlar.

Yasama İşlemlerinin Yargısal Denetimi Nedir?

Yasama işleminin yargısal denetimini Anayasa Mahkemeleri üstlenir. Anayasa Mahkemelerinin denetimine tabi olan unsurlar Anayasa değişiklikleri, maddi ve şekli kanunlar, Cumhurbaşkanlığı kararnameleri, TBMM içtüzüğü ile Anayasada belirtilmiş olan parlamento kararlarıdır.

İdari İşlemlerin Yargısal Denetimi ve İdarenin Mali Sorumluluğu Nedir?

Devletin işlem ve eylemlerinin büyük bir kısmı idari nitelik taşımaktadır. İYUK m.2 gereğince devletin idari işlem, idari eylem ve idari sözleşmelerinin denetimi iptal ve tam yargı davaları vasıtası ile yapılır.

İptal davası ile hukuka aykırı işlem ortadan kaldırılabilir. Tam yargı davası ile ise idari işlemden, idari eylemden ve idari sözleşmeden doğan zararın tazmin edilmesinin sağlanabilmesi mümkündür.

İdari İşlemlerin Yargısal Denetimi ve İdarenin Mali Sorumluluğu Nedir?

Yargı Bağımsızlığı Nedir?

Yargı bağımsızlığı hukuk devletinin en önemli gereklerinden biri olup Anayasanın 138. Maddesinde hükme bağlanmıştır. Buna göre;

“Hakimler, görevlerinde bağımsızdırlar; Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdanı kanaatlerine göre hüküm verirler.

Hiçbir organ, makam, merci veya kişi, yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hakimlere emir ve talimat veremez; genelge gönderemez; tavsiye ve telkinde bulunamaz.

Görülmekte olan bir dava hakkında Yasama Meclisinde yargı yetkisinin kullanılması ile ilgili soru sorulamaz, görüşme yapılamaz veya herhangi bir beyanda bulunulamaz.

Yasama ve yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır; bu organlar ve idare, mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez.”

Burada bahsi geçen tarafsızlık öznel tarafsızlık ve nesnel tarafsızlık olmak üzere 2 açıdan ele alınabilir. Öznel tarafsızlık, yargıcın birey olarak mevcut davadaki tarafsızlığını ifade ederken nesnel tarafsızlık ise kurum olarak mahkemenin tarafsızlığıdır.

Kanuni İdare İlkesi Nedir?

Anayasa m. 123’e göre idare, kuruluş ve görevleriyle bir bütündür ve kanunla düzenlenir. Söz konusu maddeden de anlaşılacağı üzere idare tüm işlem ve eylemlerinde kanuni bir dayanağa ihtiyaç duyar. Bunun sebebi idarenin keyfi davranmasının önlenebilmesidir.

Hukukun Genel İlkeleri ile Ceza Hukukunun Evrensel İlkelerine Bağlılık Nedir?

Bazı evrensel ilkeler hukuk devletinin ayırıcı ögelerindendir. Bu ilkeler kazanılmış haklara saygı, hiç kimsenin mahkeme kararıyla kesinleşinceye kadar suçlu sayılamaması, suç ve cezaların şahsiliği, suç ve cezanın geçmişe yürütülemeyeceği ya da genel müsadere cezasının verilemeyeceğidir.

Eşitlik İlkesi Nedir?

Eşitlik ilkesi, yatay eşitlik ve dikey eşitlik olmak üzere farklı şekillerde tanımlanabilir. Yatay eşitlik, benzer durumda olan herkesin aynı muameleye tabi tutulmasıdır. Dikey eşitlik ise farklı durumda olan kimselerin farklı durumlara tabi tutulmasıdır.

Anayasa mahkemesine göre ise “Anayasada öngörülen eşitlik, herkesin aynı hak ve yükümlülüklere sahip olması anlamında değildir. Eşitlik her yönüyle aynı hukuki durumda olanlar arasında söz konusudur. Hukuk felsefesine girmiş bir deyimle ‘eşitliğin eşitliği’ anlamındadır. Farklı durumda olanlara, yani eşit olmayanlara farklı kurallar uygulanması, yani ‘eşit olmayanların eşitsizliği’ eşitlik ilkesine aykırılık oluşturmaz.”

Ayrıca eşitlik ilkesi Anayasanın 10. Maddesinde de tanımlanmıştır. Buna göre;

“Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir.

Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. Devlet, bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür. Bu maksatla alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırı olarak yorumlanamaz.

Çocuklar, yaşlılar, özürlüler, harp ve vazife şehitlerinin dul ve yetimleri ile malul ve gaziler için alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırı sayılmaz.

Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz.

Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar.”

Ekin Hukuk Bürosu olarak alanında uzman kadromuzla dava ve işlemlerinizi takip edebilmemiz için bizimle iletişim kurabilirsiniz.

Duygu Maide KARATAŞ & Av. Ahmet EKİN

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu