İcra ve İflas Hukuku

Alacaklısını Zarara Sokmak Kastıyla Mevcudunu Azaltmak Suçu

Alacaklısını zarara sokmak kastıyla mevcudunu azaltmak suçu İcra İflas Kanunu’nun 331. Maddesinde düzenlenmiştir.

İcra ve İflas Kanunu’nun 331. maddesi; borçlunun, alacaklısını zarara uğratma amacıyla haciz tehlikesi altındaki mallarını eksiltmesi, yok etmesi veya başkasına devretmesi durumunu suç olarak tanımlamaktadır.

Bu suçun temel cezası altı aydan üç yıla kadar hapis ve bin güne kadar adli para cezasını içermektedir. Söz konusu maddenin 4. fıkrasında, taşınmaz rehni kapsamında bulunan bir eklentinin rehin alacaklısına zarar verme amacıyla taşınmazın dışına çıkarılması durumunda, eklentinin zilyedi için öngörülen cezanın daha ağır olduğu belirtilmiştir. Nitelikli halin cezası ise iki yıldan dört yıla kadar hapis ve bin güne kadar adli para cezasını içermektedir.

İcra ve İflas Kanunu m. 331/2, 3 iflas ve konkordato hükümlerini içermektedir.

İcra ve İflas Kanunu Madde 331

Haciz yolu ile takip talebinden sonra veya bu talepten önceki iki yıl içinde borçlu; alacaklısını zarara sokmak maksadıyla, mallarını veya bunlardan bir kısmını mülkünden çıkararak, telef ederek veya kıymetten düşürerek hakiki surette yahut gizleyerek muvazaa yoluyla başkasının uhdesine geçirerek veya asıl olmayan borçlar ikrar ederek mevcudunu suni surette eksiltirse, aleyhine aciz belgesi aldığını veya alacaklı alacağını alamadığını ispat ettiği takdirde, altı aydan üç yıla kadar hapis ve bin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.

İflas takibinden veya doğrudan doğruya iflas hallerinde iflas talebinden önce birinci fıkradaki fiilleri işleyen borçlu hakkında da bu fiiller başka bir suç oluştursa dahi bu hükümler uygulanır.

Konkordato mühleti veya iflasın ertelenmesi talebinden önceki iki yıl içinde ya da konkordato mühleti talebi veya iflasın ertelenmesi süresinden sonra birinci fıkradaki fiilleri işleyen borçlu hakkında da bu hükümler uygulanır.

Taşınmaz rehni kapsamında bulunan eklentinin rehin alacaklısına zarar vermek kastı ile taşınmaz dışına çıkarılması halinde, eklentinin zilyedi iki yıldan dört yıla kadar hapis ve bin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.

Bu suçlar alacaklının şikâyeti üzerine takip olunur.

Korunan Hukuki Değer

Alacaklısını zarara sokmak kastıyla mevcudunu azaltmak suçu ile korunan hukuki değer esasen alacaklının gelecekteki malvarlığıdır.

Alacaklısını Zarara Sokmak Kastıyla Mevcudunu Azaltmak Suçunda Fail

Alacaklısını zarara sokmak kastıyla mevcudunu azaltmak suçunun faili, haciz yolu ile takip talebinden sonra veya bu talepten önceki iki yıl içinde;

  • Alacaklısını zarara sokmak maksadıyla haciz tehlikesi altındaki mallarını eksilten,
  • Yok eden,
  • Bir başkasına devreden borçludur.

Alacaklısını Zarara Sokmak Kastıyla Mevcudunu Azaltmak Suçunda Mağdur

Alacaklısını zarara sokmak kastıyla mevcudunu azaltmak suçunun mağduru, haciz yolu ile takip talebi açan veya bu talepten önceki iki yıl içinde borçlunun (yahut dördüncü fıkraya göre rehinli taşınmaz eklentisi zilyedinin) seçimlik hareketleri sonucu bir zarara uğrayan ve nihayet uğradığı zararı ispat etmiş olan alacaklıdır.

Alacaklısını Zarara Sokmak Kastıyla Mevcudunu Azaltmak Suçunun Konusu

Suçun konusu borçlunun kanun metninde belirlenen seçimlik hareketleri kullanarak mevcudunu eksilttiği mal varlığıdır.

Alacaklısını Zarara Sokmak Kastıyla Mevcudunu Azaltmak Suçunun Konusu

Alacaklısını Zarara Sokmak Kastıyla Mevcudunu Azaltmak Suçunda Fiil

Mevcudu azaltmak olarak sayılan hareketlerden birinin gerçekleşmiş olması Alacaklısını zarara sokmak kastıyla mevcudunu azaltmak suçunun fiilini oluşturmaktadır.

Borçlunun yaptığı mallarını telef etme, mal varlığından çıkartma, malların değerinin azalmasına sebebiyet verme, borçlunun mallarını başkasına muvazaa ile devri, borçlunun var olmayan borçlarını var gibi göstermesi hareketlerinin mal varlığının mevcudunu azaltmaya yönelik olması gerekmektedir.

Mevcudu azaltmak olarak sayılan hareketlerin belli bir zamanda gerçekleşmesi.

İcra İflas Kanunu’nda bu zamanlar belirtilmiş olup; haciz yoluyla takipten sonra veya haciz yoluyla takipten önceki iki yıl içerisinde; iflas takibinde veya doğrudan doğruya iflastan önceki bir zamanda, konkordato mühleti veya iflasın ertelenmesi talebinden önceki iki yıl içerisinde veya konkordato mühleti veya iflasın ertelenmesinden sonraki zaman dilimlerinde hareketlerin gerçekleşmiş olması gerekmektedir.

Alacaklı, alacağını alamadığını veya borçlu aleyhine aciz belgesi aldığını ispat etmelidir.

Alacaklısını Zarara Sokmak Kastıyla Mevcudunu Azaltmak Suçunda Netice

İİK m. 331’e göre suçun oluşabilmesi için borçlunun fiili gerçekleştirmiş olması yeterli değildir, ayrıca belirli bir neticenin vuku bulmuş olması gerekir. Bu netice alacaklının bir zarara uğramış olması ve bu zararı kanıtlaması gerekmektedir.

Alacaklı, uğradığı zararı iki şekilde ispat edebilir. Bu bağlamda, alacaklı, borçlu aleyhine başlattığı takip sonucunda aciz belgesi aldığını veya alacağını tahsil edemediğini ispat ederek şikayetçi olabilir.

Alacaklısını Zarara Sokmak Kastıyla Mevcudunu Azaltmak Suçu Suçunun Manevi Unsuru

Alacaklısını zarara sokmak kastıyla mevcudunu azaltmak suçu özel kastla işlenebilen bir suçtur.

Suçun oluşabilmesi için borçlu, alacaklısını veya alacaklılarını zarara uğratmak kastıyla hareket etmelidir. Dolayısıyla bu suç özelinde olası kasttan söz edebilmek mümkün değildir.

Alacaklısını Zarara Sokmak Kastıyla Mevcudunu Azaltmak Suçunun Özel Görünüş Şekilleri

Neticeli suçlarda teşebbüs hükümleri uygulama alanı bulmaktadır. Bahsi geçen suç kapsamında somut olayda belirlenen süre içerisinde, kanun hükmünde belirlenen seçimlik hareketler gerçekleştiyse ve alacaklı zarara uğradığını ispatlayamıyorsa teşebbüs hükümleri uygulama alanı bulacaktır.

İştirak bakımından ise hükmün birinci fıkrası bakımından özgü suç olarak nitelendirileceğinden TCK m. 40/2 gereğince bu suçun işlenişine iştirak eden kişilerden ancak özel faillik niteliğini taşıyan kişi fail olarak sorumlu olabilecek, suçun işlenişine katılan diğer kişiler ise azmettiren veya yardım eden sıfatıyla sorumlu olacaklardır. Hükmün dördüncü fıkrasındaki nitelikli hal düzenlemesi açısından ise, söz konusu rehinli taşınmaz eklentisinin zilyedi özel faillik söz konusudur.

Suçun Takip Usulü

Alacaklısını zarara sokmak kastıyla mevcudunu azaltmak suçunun takibi şikayete bağlıdır. Mahkeme re’sen harekete geçmez, suçtan zarar gören alacaklının şikayeti ile takip başlar.

Alacaklısını zarara sokmak kastıyla mevcudunu azaltmak suçu ile ilgili kovuşturmaya başlanabilmesi için iddianame düzenlenmesine gerek yoktur. Şikayet eden duruşmaya gelmez veya dava vekil ile takip ediliyorsa vekili duruşmaya katılmaz ise şikayet hakkı düşürülür.

2004 Sayılı İİK’nun “Şikayet Süresi” kenar başlıklı 347. maddesine göre icra iflas suçlarını oluşturan fiillere karşı şikayet süresi fiilin öğrenildiği tarihten itibaren üç ay ve fiilin işlendiği tarihten itibaren bir yıldır.

Alacaklısını Zarara Sokmak Kastıyla Mevcudunu Azaltmak Suçunun Cezası

Alacaklısını zarara sokmak kastıyla mevcudunu azaltmak suçunun yaptırımı olarak İcra İflas Kanunu madde 331’de hem hapis hem de adli para cezası öngörülmüştür.

Yargılamanın sonucunda sanık suçlu bulunursa altı aydan üç yıla kadar hapis ve bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılacaktır.

TCK m. 66 gereği suçun dava zamanaşımı süresi sekiz yıldır. Ceza zamanaşımı süresi ise TCK m. 68/1 gereği on yıldır.

Av. Ahmet EKİN & Stj. Av. Evrim ÜSTÜNDAĞ

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu