Ticaret Hukuku

Ticari İşletmenin Devri

İşletme devri, bir esnaf işletmesi ya da ticari işletmenin, hak ve borçlarıyla birlikte bir başka kişiye devredilmesidir. Bir işletmenin nasıl devredileceği konusu yeni TBK’nin 202. maddesinde düzenlenmiştir. TBK’deki bu hüküm sadece ticari işletmeler için değil, bu arada esnaf işletmesi için de uygulanabilir. Ancak yeni TTK’de ticari işletme çapındaki işletmelerin devriyle ilgili bazı düzenlemeler getirilmiştir (TTK m. 11/3). TBK’deki hüküm genel olarak her türlü işletme için uygulanabilecekken TTK’deki hüküm, sadece ticari işletme çapındaki işletmelerin devrinde devreye girebilir.

TTK’de ticari işletmelerin devri için getirilen hüküm, devir sözleşmesinin yazılı olması gerekliliği ve daha da önemlisi, işletmenin bir bütün halinde devredilebilmesi için zorunlu tasarruf işlemlerinin ayrı ayrı yapılmasına gerek olmaksızın düzenlenmiştir.

Bu hüküm aynı zamanda eski dönem borçlarının devralana intikalini ve devredenin devir tarihinden itibaren iki yıl süreyle sorumluluğunu düzenler. Bu bağlamda belirtilmesi gereken önemli bir nokta, Türk Borçlar Kanunu’nun 202. maddesiyle işletmenin devri durumunda devreden ile devralanın alacaklılara karşı sorumluluğunu düzenlemesidir.

Ticari İşletme Devrinin Şartları

Ticari İşletme Devrinin Şartları

Ticari işletme devrinin belli başlı şartları mevcuttur. Bir işletmenin devri, borcun üstleniminin özel bir türü olduğuna göre her şeyden önce bu konuda bir sözleşme akdedilmelidir. Yeni TTK ile devir sözleşmesi yazılı şekle tabi tutulmuş ve bunun ticaret siciline tescil ve Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nde ilan edilmesi öngörülmüştür.

TTK’nin Getirdiği bir diğer yenilik ise bu hükmün (yazılı şekil ve sicile tescil) sadece devir değil, işletmeyi bir bütün halinde konu alan (hasılat kirası, intifa hakkı tesisi gibi) işlemlerde de uygulanacak olmasıdır.

Kapsam

İşletme devredildiğinde, TTK m. 11/3’te belirtildiği gibi, işletmenin mal varlığına dahil olan tüm unsurlar (maddi ve gayri maddi) genel olarak devir kapsamına girer. Ancak, işletmenin mal varlığı unsurlarının tamamının devri zorunlu değildir. Taraflar, anlaşmalarıyla belirli mal varlığı unsurlarını devir kapsamı dışında bırakabilirler. İşletmenin devri için, asli unsurlarının devredilmiş olması yeterlidir. Başka bir ifadeyle, devredilen unsurlarla ticari işletme faaliyetlerinin sürdürülebilmesi koşulu sağlanmış demektir.

Tarafların kendi aralarında eski dönem borçlarından veya belirli borçlardan veya devralanın bilmediği borçlardan sorumlu olmayacaklarını kararlaştırmalarına engel yoktur, ancak bu sadece iç ilişkiyi ilgilendirir. Bu tür bir hüküm, daha sonra, belirtilen muafiyetlere rağmen borcu ödemek zorunda kalan devralanın, iç ilişkide devredene ödediği miktarın tamamını talep etme hakkını sağlayacaktır.

Ticari İşletme Devrinin Hüküm ve Sonuçları

Ticari İşletme Devrinin Hüküm ve Sonuçları

Devrin ilk ve en doğal sonucu işletmenin mal varlığına devamlı olarak tahsis edilen unsurlar ile müşteri çevresinin devralana geçmesidir.Ticari işletmeyi devam eden tacir -başka bir işletme de işletmiyorsa- tacir sıfatını kaybeder ve ticareti terk ettiğini tescil ve ilan ettirir.

İİK m. 44’e göre ticareti terk eden bir tacir on beş gün içinde durumu kayıtlı bulunduğu ticaret siciline bildirmeye ve bütün aktif ve pasifi ile alacaklılarının isim ve adreslerini gösteren bir mal beyanında bulunmaya mecburdur. Ticareti terk eden kişi tacir sıfatını, devirle kaybetmesine rağmen İİK m. 44 gereğince bunun tescil ve ilanından itibaren bir yıl daha tacirlere özgü bir takip olan iflas yoluyla takip edilebilir.

TBK m. 202’de de sorumluluk hükümleri düzenlenmiştir.

Ticari İşletmeyi Devralanın Sorumluluğu

“Devirde esas sorumluluk, her bir borcun zaman aşımı süresi bitene kadar kanun gereği devralandadır.”

İşletmenin devrinden sonra, devralanın bu olguyu alacaklılara ihbar veya gazetelerde ilan ettirmesi gerekmektedir.

Eski dönem borçlarının devralınması: Ticari işletmeyi devralan kişi veya kuruluş, devrin Ticaret Sicili Gazetesi’nde ilan edilmesiyle birlikte, kanunen eski döneme ait borçları üstlenmiş kabul edilir ve her bir borç, zaman aşımına uğrayana kadar sorumluluğu devam eder. Bu borçları üstlenme durumu yasal bir zorunluluktur ve işletmeyi devralanın, eski dönem borçlarıyla ilgili olarak her bir alacaklıyla ayrı ayrı anlaşma yapmasına gerek yoktur. Bu nedenle, işletmeyi devralan kişi veya kuruluş, kendisi tarafından bilinmeyen borçlardan da sorumlu tutulur.

Devredenin Sorumluluğu: Devralanla “2 Yıllık Sorumluluk Arkadaşlığı”

İşletmeyi devreden kişi, kendi dönemindeki (devirden önceki) borçlardan devralanla birlikte iki yıl boyunca müteselsilen sorumlu olur

 İki yıllık süre dolunca, devralan tek başına sorumlu hale gelir ve bu sorumluluk, her bir borcun zaman aşımı süresi boyunca devam eder. İki yıllık süre, hak düşürücü bir süredir ve mahkeme tarafından re’sen dikkate alınır. Devir anında vadesi gelen borçlar için süre, devrin ilan veya ihbar tarihinden itibaren işlemeye başlar; ileride vadesi gelecek borçlar için ise vade tarihinden itibaren işlemeye başlar. Devralan tarafından bildirme veya ilanla duyurulma yükümlülüğü yerine getirilmedikçe, iki yıllık süre işlemeye başlamaz.

Av. Ahmet EKİN & Stj. Av. Ezgi DEMİROCAK

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu