Miras Hukuku

Vasiyetnamenin Geri Alınması ve Yok Olması

Tek taraflı bir ölüme bağlı tasarruf olan vasiyetname, vasiyetçinin ölümüne kadar her zaman serbestçe geri alınabilir.

Vasiyetnamenin geri alınması, daha sonra yapılan bir ölüme bağlı tasarrufla ya da vasiyetnamenin yok edilmesi yoluyla olabileceği gibi, vasiyet olunan şeyde sağlar arası tasarruf ederek de gerçekleştirilebilir.

Vasiyetnamenin Sonradan Yapılan Bir Ölüme Bağlı Tasarrufla Geri Alınması (TMK 542)

Vasiyetçi, sonraki vasiyetname ya da miras sözleşmesiyle, daha önceki vasiyetnamesini geri aldığını açık olarak beyan eder. Bu durumda, önceki tarihli vasiyetname artık yürürlükten kalkmış olur.

Türk Medeni Kanunu’nun 542. Maddesine göre, “Mirasbırakan, vasiyetname için kanunda öngörülen şekillerden birine uymak suretiyle yeni bir vasiyetname yaparak önceki vasiyetnameden her zaman dönebilir. Vasiyetnamenin tamamından veya bir kısmından dönülebilir.”

Bir resmi vasiyetname, yeni bir vasiyetnameyle geri alınabileceği gibi; bir el yazılı vasiyetname ya da sözlü vasiyetname ile de geri alınabilir. Aynı şekilde, önceki tarihli vasiyetname bir miras sözleşmesi ile de geri alınabilir. Ancak bu son halde, geri almaya ilişkin beyan, miras sözleşmesinin her zaman geri alınabilen tek taraflı içeriğini oluşturur.

Önceki tarihli vasiyetnamenin geri alınması amacıyla yapılan sonraki tarihli vasiyetnamenin istenilen sonuçları doğurabilmesi için, şekil şartlarına uygun olarak yapılmış olması şarttır. Vasiyetnamenin geri alınmasının tam olması zorunlu değildir. MK 542/II’ye göre, vasiyetnamenin kısmen geri alınması da mümkündür. Geri almanın da yine bir ölüme bağlı tasarrufla geri alınması mümkündür.

Vasiyetçi tarafından sonradan yapılan vasiyetnamede (ya da miras sözleşmesinde), önceki vasiyetnamenin geri alındığına ilişkin açık bir tasarruf bulunmamaktadır. Bu durumu düzenleyen TMK m. 544/1, “Mirasbırakan, önceki vasiyetnamesinin ortadan kaldırmaksızın yeni bir vasiyetname yaparsa kuşkuya yer bırakmayacak surette önceki vasiyetnameyi tamamlamadıkça, sonraki vasiyetname onun yerini alır.” Burada vasiyetçi, ilk vasiyetnamesini geri aldığını beyan etmeksizin yeni bir vasiyetname yapmaktadır. Eğer sonraki vasiyetname, önceki tarihli vasiyetnameyi tamamlayıcı nitelikte değilse, önceki vasiyetname geri alınmış sayılacaktır. Ancak, eğer ikinci vasiyetnamenin birinciyi tamamlama amaçlı düzenlendiği kuşkusu ispat edilirse her iki vasiyetname birlikte uygulanacak, geri alma hükmü uygulanmayacaktır.

Vasiyetnamenin Yok Edilerek Geri Alınması

TMK m. 543/1’e göre, “Mirasbırakan, yok etmek suretiyle de vasiyetnameden dönebilir.”

Bu yolla vasiyetnamenin geri alınabilmesi için, yok etmenin geri alma niyetiyle olması gerekir. Böyle bir niyet olmadan vasiyetname, vasiyetçinin bir fiili ile yok olsa bile, geri alınmış sayılmaz. Bu halde, aşağıda açıklanacak olan, yok olmayı düzenleyen TMK m. 543/2 uygulanır. Yok etmeden kasıt, vasiyetnamenin okunamayacak hale getirilmesidir. Bu, yakma, karalama ya da yırtma şeklinde olabilir. Bu bakımdan, yok etme yoluyla geri alma, prensip olarak, el yazılı vasiyetnamelerde söz konusu olabilir. Ancak, zor olmakla beraber, resmi vasiyetname ve sözlü vasiyetnamenin de yok edilerek geri alınması mümkündür.

Resmi vasiyetnamenin bu yolla geri alınmış sayılabilmesi için, vasiyetçinin sadece kendi elindeki nüshayı yok etmesi yeterli değildir; noterde bulunan aslın da yok edilmesi gerekir. Burada, önce, notere başvurularak, onun elindeki nüshanın da yırtılmasının, yakılmasının ya da çizilmesinin istenmesi gerekir. Sözlü vasiyetnamenin de, bir aylık süre dolmadan, hâkimden geri alınıp yok edilmesi mümkündür.

Vasiyetnamenin Yok Edilerek Geri Alınması

Vasiyetname ile Yapılan Tasarrufun, Sağlararası Bir Tasarrufla Geri Alınması

TMK 544/2’ye göre, “Belirli bir mal bırakma vasiyeti de vasiyetnamede aksi belirtilmedikçe, mirasbırakanın sonradan o mal üzerinde bu vasiyetle bağdaşmayan başka bir tasarrufta bulunmasıyla ortadan kalkar.” Söz konusu maddeye göre, bir kimse, belirli bir malı üzerinde ölüme bağlı tasarrufta bulunduktan sonra, aynı malla ilgili olarak, yaptığı ölüme bağlı tasarrufa bağdaşmayan bir sağlararası tasarrufta bulunacak olursa, ölüme bağlı tasarruf geri alınmış sayılır.

Bu hüküm, ölüme bağlı tasarrufta bulunmanın, sağlararası tasarruf özgürlüğünü ortadan kaldırmayacağı kuralının doğal bir sonucudur.

Örneğin, M otomobilini A’ya vasiyet ettikten sonra B’ye satar ve teslim ederse, vasiyeti geri almış olur. Ancak, Mirasbırakanın iradesinden, malvarlığından çıkan şeyin yerini alan karşılığının, ya da otomobilin temin edilerek lehine vasiyet yapılan kişiye verilmesini istediği anlaşılırsa, o zaman ölüme bağlı tasarruf geçersiz olmayıp, vasiyet alacaklısına, terekeden çıkan şeyin karşılığında elde edilen şey verilir. Bunun için, lehine vasiyet yapılan kimsenin, TMK 544/2’deki geri almaya ilişkin karineyi çürütmesi gerekir. TMK 544/2’nin getirdiği geri alma karinesi, sadece vasiyet edilen mala ilişkin sağlar arası tasarrufun telafisinin terekede bulunmaması halinde uygulanır. Bu bakımdan, sağlar arası tasarrufa rağmen, vasiyetin ifası mümkünse, geri alma karinesi yürümez, vasiyet ifa edilir.

Vasiyetnamenin Yok Olması

Vasiyetname, vasiyetçinin geri alma niyeti olmaksızın yok olabilir. Örneğin vasiyetnamenin başkası tarafından yırtılması, yakılması, çöpe atılması, hatta vasiyetçinin bizzat kendisinin farkında olmadan vasiyetnameyi yırtması halinde, vasiyetname yok olmuştur; fakat niyet olmadığı için geri alınmamıştır.

TMK 543/2’ye göre, “Kaza sonucu veya üçüncü kişinin kusuruyla yok olan ve içeriğinin aynen ve tamamen belirlenmesine olanak bulunmayan vasiyetname hükümsüz kalır. Tazminat hakkı saklıdır.”

Görüldüğü gibi, yok olan vasiyetnamenin hüküm doğurması, içeriğinin aynen ve tamamen belirlenmesine, yani ispat edilmesine bağlıdır. Eğer içerik aynen ve tamamen saptanabiliyorsa, yok olan vasiyetname uygulanabilecektir.

Bunun için iki hususun ispatı gerekir:

  • Vasiyetnamenin, vasiyetçinin geri alma niyeti olmaksızın yok olduğu,
  • İçeriğinin aynen ve tamamen tespiti.

Bu iki husus da, vasiyetnameye dayanarak hak iddia eden kimse tarafından ispat edilmelidir. Vasiyetnamenin içeriğinin aynen ve tamamen (kelime kelime değil, anlama göre tespit) tespiti için her türlü delile başvurulabilir. Örneğin tanık dinletilebilir, fotokopiye dayanılabilir ya da vasiyetçinin yazdığı mektuplardan yararlanılabilir. Vasiyetnamenin tamamı değil de bazı kısımları tespit edilmişse, bu kısımların ifa edilmesinde engel yoktur.

Vasiyetname bir üçüncü kişinin haksız fiili sonucu yok olmuş ve içeriği de tespit edilemiyorsa, lehine tasarruf yapılan kimse, üçüncü kişiden BK 41’e dayanarak tazminat isteyebilir. İçerik tespit edilemediği için tazminat, vasiyetnamenin içeriğinin tespiti için yapılan masraflarla sınırlı kalacaktır.

Ekin Hukuk Bürosu olarak alanında uzman avukat kadromuzla dava ve işlemlerinizi takip edebilmemiz için bizimle iletişim kurabilirsiniz.

Av. Ahmet EKİN & Şevval Asude DOĞAN

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu