Borçlar Hukuku Genel Hükümler

İlan Yoluyla Ödül Sözü Vermek (TBK m. 9)

İlan yoluyla ödül sözü verme, bir kişinin belli ya da belirlenebilir bir ödül karşılığında belirli bir edimi yerine getireceğini ilan etmesidir. Bu tür bir ödül sözü verme, Türk Borçlar Kanunu’nun 9. maddesi tarafından düzenlenmiştir.

Türk Borçlar Kanunu’nun 9. Maddesine göre; “ (1) Bir sonucun gerçekleşmesi karşılığında ödül vereceğini ilan yoluyla duyuran kimse, sözünü yerine getirmekle yükümlüdür.

(2) Ödül sözü veren, sonucun gerçekleşmesinden önce sözünden cayarsa veya sonucun gerçekleşmesini engellerse, dürüstlük kurallarına uygun olarak yapılan giderleri ödemekle yükümlüdür. Ancak, bir ya da birden çok kişiye ödenecek giderlerin toplamı, ödülün değerini aşamaz.

(3) Ödül sözü veren, giderlerinin ödenmesini isteyenlerin beklenen sonucu gerçekleştiremeyeceklerini ispat ederse, giderleri ödeme yükümlülüğünden kurtulur.”  

İlan yoluyla ödül verme kurumu, hukuki bir niteliğe sahip olmalıdır. Bu tür ilanlar genellikle ulusal veya yerel basın aracılığıyla yapılır. İlan yoluyla ödül sözü verme, kişinin belirli bir görevi yerine getirmesi veya bir yarışmada belirli bir derece elde etmesi karşılığında belirli bir ödül vereceğini ilan etme sürecidir. Bu ilanlar, ulusal veya yerel medya organlarında duyurulabilir. Ödül sözü veren kurumun mevzu bahis olabilmesi için, ödülün sayısı belirsiz kişilere veya belirli bir sayıda olmakla birlikte tek tek isimleri sayılamayacak kadar çok kişiye verilmiş olması şartı aranır.

İlan Yoluyla Ödül Sözü Vermenin Türleri

İlan yolu ile ödül sözü vermenin iki türü mevcuttur.  Bu türler ilan yoluyla ödül vadi ve ödüllü yarışmadır.

İlan Yoluyla Ödül Sözü Vermenin Türleri

İlan Yolu ile Ödül Vaadi Nedir?

İlan yoluyla ödül vaadinde bulunan kişi, sayısı belirsiz veya belirli ancak çok sayıda kişiye karşı belli bir edimin yerine getirilmesi durumunda belirli veya belirlenebilir bir ödül vereceğini duyurmak amacıyla gerçekleştirdiği işleme verilen isimdir.

Bu tür bir ilanda, yerine getirilmesi istenen edimin net bir şekilde açıklanması gerekmektedir. Ayrıca, ödülün de belirli veya belirlenebilir olması gerekmektedir. Ancak, belirli bir edimin yerine getirilmesi durumunda uygun bir ödül verileceğinin ilan edilmesi, ilan yoluyla ödül vaadi niteliği taşımamaktadır, çünkü ödül belirli değildir.

Türk Borçlar Kanunu’nun 9. maddesinin 1. fıkrası uyarınca, edim yerine getirildiğinde ödül vaadinde bulunan kişiye sunulmuşsa, edimi gerçekleştiren kişi ödül vaadinden haberdar olmasa veya henüz ödül vaadiyle ilgili bir duyuru yapılmamışsa dahi ödüle hak kazanabilir.

Edimi birden fazla kişi yerine getirdiyse, ödülün kime verileceği, ilan yapanın açıklamalarına göre belirlenir, eğer ilanda bu konuyla ilgili bir bilgi yer almamışsa, hakim tarafından kararlaştırılır.

Ödüllü Yarışma Nedir?

Ödüllü yarışma, ilan yoluyla ödül sözü verme kurumunun bir diğer türünü oluşturur. Ödüllü yarışmada bir kişi, düzenlenecek bir yarışmada birinci olacak ya da dereceye girecek kişilere belirli bir ödül verileceğini, aynı zamanda ödülün niteliğini ilan ederek duyurur. Yarışmada birinci olan veya dereceye girenlerin nasıl belirleneceği ilan edilmiş olabilir; aksi takdirde, bu konudaki belirlemeyi bir jüri yapabilir veya ilan veren kişi bunu belirleyebilir.

Birinci olan veya dereceye girenlerin seçiminde tamamen serbest bir şekilde belirleneceğinin duyurulduğu durumlarda, yarışmaya katılanlar sonuca katlanma yükümlülüğündedirler. Eğer böyle bir durumda hakkın kötüye kullanıldığı iddiası ortaya çıkarsa, yarışmaya katılanlar dereceye girenlerin belirlenmesinde objektif kriterlere uygun bir seçim yapılması yükümlülüğünde olan kişi veya jüri aleyhine iddia da bulunabilirler.

İlan Yoluyla Ödül Sözü Vermeden Dönme

İlan yoluyla ödül sözü verme durumunda, ilan yoluyla ödül sözü veren, vaadinden dönme hakkına sahiptir. Hukuken belli bir beyandan dönme konusunda genelde bir şekil şartı aranmaz. Ancak, bu durumun bazı istisnaları bulunmaktadır. İlan yoluyla ödül sözü veren kişi, yine ilan yoluyla ödül sözünden dönebilir.

Türk Borçlar Kanunu’nun 9. maddesinin 2. ve 3. fıkralarına göre, ödül sözünden dönme durumunda, vaadinden dönen kişi, o ana kadar iyi niyetli üçüncü kişilerin yapmış oldukları masrafları ödül miktarını aşmamak üzere tazmin etmekle yükümlüdür. Eğer masraf talep eden kişilerin talep ettikleri masraf toplamı ödül miktarını aşıyorsa, orantılı olarak toplam ödül, masraf sahiplerine dağıtılır.

Ödül sözü veren kişi, edimin yerine getirilmesini engellerse, iyi niyetle bu işlemi yerine getirmeye çalışan kişilerin masraflarını tazmin eder. İstisnai olarak, ödül sözü veren kişi, giderlerinin ödenmesini isteyenlerin beklenen sonucu gerçekleştiremeyeceklerini ispat ederse, giderleri ödeme yükümlülüğünden kurtulur.

Av. Ahmet EKİN & Stj. Av. Ezgi DEMİROCAK

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu