Borçlar Hukuku Genel Hükümler

Borca Aykırı Davranış

Borca aykırı davranış, borcun ifa edilememesidir. Borca aykırı davranış hukuka aykırı bir fiildir.

Kusurlu ifa imkansızlığı, kötü ifa ve temerrüt olmak üzere üç çeşittir.

Kusurlu İfa İmkansızlığı

Kusurlu ifa imkansızlığı, edimin ifasının borçlunun kusuru sonucunda imkansız hale gelmesidir. Sözleşmenin kurulma aşamasında ifa mümkündür ancak sonradan borçlunun kusuru sebebiyle imkansız hale gelmektedir.

Kötü İfa

Kötü ifa, borçlu tarafından ifa edilen borcun sözleşme, kanun ya da dürüstlük kuralı kapsamında taşıması gerekmekte olan özellikleri taşımamasıdır.

Temerrüt Ne Demek?

Temerrüt, borçlunun ifa gecikmesi olarak tanımlanabilir. Temerrütte borçlu, ifası mümkün olan borcunu ifa etmesi gerekmesine rağmen zamanında ifa etmez. Temerrütte borcun borcunu ifa etmemekte bilinçli ya da bilinçsiz olarak direnmesinin önemi yoktur.

Borcun ifa edilememesi halleri haksız fiilin içinde yer almakta olup böyle durumların varlığı sonucu doğan zararın tazmin edilmesi gerekir.

Borcun ifasının borçlunun kusurunun varlığı aranmaksızın imkansız hale geldiği durumda alacaklının ifa davası ve cebri icra talebinde bulunabilmesi söz konusu değildir. Ancak kötü ifa ve temerrüt durumlarında borcun ifa edilebilmesi mümkündür.

Alacaklının borca aykırı davranış sebebiyle zarara uğradığı durumda borçludan bu zararı tazmin etmesini isteme hakkı vardır. Böyle bir durumun varlığında borca aykırı davranışın türü önem arz etmez. Zararı ispat yükü alacaklıdadır.

Borçlunun sorumluluğu zararın tazmini ile ilgilidir. Borçlunun sorumlu tutulabilmesi için kusurlu olması şartı aranır. Borca aykırı davranan borçlunun kusurunun kanıtlanması zorunluluğu yoktur.  Böyle bir durumda borçlu Türk Borçlar Kanunu m.112 kapsamında kusurlu olarak kabul edilir.

Borç hiç veya gereği gibi ifa edilmezse borçlu, kendisine hiçbir kusurun yüklenemeyeceğini ispat etmedikçe, alacaklının bundan doğan zararını gidermekle yükümlüdür.

Temerrüt Ne Demek?

Borca Aykırı Davranış ile Sözleşme Öncesi Görüşmelerde Kusurdan Doğan Sorumluluk Arasındaki İlişki

Sözleşme öncesi görüşmelerde kusurlu davranış borca aykırı davranıştan farklıdır. Tarafların sözleşmenin kurulmasından sonra ve sözleşme öncesinde yürütülen görüşmelerde dürüstlük kuralına uyma yükümlülükleri vardır. Sözleşme öncesinde kusurlu davranarak karşı tarafın zarara uğramasına sebep olan kimse zarara uğrayanın menfi zararını ödemekle mükelleftir. Kesin hükümsüzlük bilinerek sözleşme yapılırsa aldatma durumunda, kişinin kendi kusurundan dolayı yanılması durumunda, yetkisiz temsilcinin kendisini yetkili olarak göstermesi gibi durumlarda sözleşme öncesi kusurlu davranış mevcuttur.

İfa Davası ve Cebri İcra

Borcun ifasının mümkün olduğu ve borcun muaccel olduğu durumda alacaklının borçlu aleyhine açacağı bir dava vasıtasıyla borcun ifasını talep edebilme hakkı vardır. Alacaklının bu talebi kabul edildiğinde mahkeme cebri icraya karar verir. Cebri icra, borcun ifasının zorla sağlanmasıdır.

Verme Tipi Borçlarda İfa Davası ve Cebri İcra

Verme tipi borçlarda ifa davası ile cebri icra herhangi bir özellik taşımaz. Verme borcunu kötü ifa eden ya da verme borcu açısından temerrüde düşen borçlu aleyhine açılacak ifa davası ve cebri icra talebinde hakimin alacaklı lehine karar verdiği durumda verme borcunun konusu olan şeyin borçludan alınmak suretiyle alacaklıya verilmesini hükmeder. Bu hüküm sonucunun borcu tarafından yerine getirilmediği durumda cebri icra organları vasıtasıyla sağlanır.

Yapma ve Yapmama Tipi Borçlarda İfa Davası Ve Cebri İcra

Yapma tipi borçlarda cebri icra organlarının borca aykırı davranan borçlunun borcu ifa etmesini cebren sağlamaları söz konusu değildir.

Türk Borçlar Kanunu’nun 113. Maddesine göre yapma borcu, borçlu tarafından ifa edilmediği takdirde alacaklı, masrafı borçluya ait olmak üzere edimin kendisi veya başkası tarafından ifasına izin verilmesini isteyebilir; her türlü giderim isteme hakkı saklıdır.

Yapmama borcuna aykırı davranan borçlu, bu aykırı davranışının doğurduğu zararı gidermekle yükümlüdür. Alacaklı, ayrıca borca aykırı durumun ortadan kaldırılmasını veya bu konuda masrafı borçluya ait olmak üzere kendisinin yetkili kılınmasını isteyebilir.

Av. Ahmet EKİN & Stj. Av. Ezgi DEMİROCAK

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu