Sözleşmenin Geçersizliği
Sözleşmenin geçersizliğini belli başlı başlıklar altında açıklamak mümkündür.
Genel Olarak Geçersizlik Kavramı ve Sözleşmenin Yokluğundan Farkı
Bir sözleşmenin geçerliliği için belirlenmiş şartlardan en az birini taşımadığı durum, genellikle geçersizlik olarak adlandırılır. Sözleşmenin kesin olarak hükümsüz olması, iptal edilmesiyle ilgili sorunlar, eksik tamamlayıcı unsurlar veya tamamen bulunmayan ögeler nedeniyle eksik olması durumları, geniş anlamda geçersizlik kavramına dahil edilebilir.
Ancak, kesin hükümsüzlük, geçersizlik teriminin daha dar bir yorumudur. Sözleşmenin yok hükmünde olması, sadece geçersiz olduğu anlamına gelmez. Yokluk durumunda, sözleşmenin hiç kurulmamış olması nedeniyle geçersizlik gibi bir durumdan bahsedilemez.
Kesin Hükümsüzlüğün Yaptırımı
Kesin hükümsüzlük, oluşturulmuş bir sözleşmenin hiçbir hüküm veya sonuç doğurmamasını ifade eder.
Sözleşmenin geçerlilik şartlarından yalnızca biri dahi eksikse, kesin hükümsüzlük ortaya çıkar. Ehliyetsizlik, şekle aykırılık, muvazaa, sözleşmenin emredici hükümlere, genel ahlaka, kişilik haklarına veya kamu düzenine aykırı olması ve sözleşmenin konusunun başlangıçtan itibaren objektif olarak imkansız olması gibi durumlar, kesin hükümsüzlük sonucunu doğurabilir.
Kesin Hükümsüzlük Yaptırımının Özellikleri
Kesin hükümsüzlük yaptırımının özellikleri aşağıdaki gibidir:
- Sözleşmenin kesin hükümsüz olduğu hallerde kesin hükümsüzlük durumu kendiliğinden ortadan kalkmaz. Bu durumun tek istisnası tahvildir.
- İşlemin geçersiz olduğunu taraflar ya da ilgili olan herkes ileri sürebilir.
- İşlemin kesin hükümsüz olduğunun ileri sürülmesinde herhangi bir süre kısıtlaması bulunmaz.
- Geçersizlik durumu re’sen dikkate alınır.
- Kesin hükümsüzlük kamu düzenindendir.
Kesin Hükümsüzlüğün İleri Sürülmesinin Hakkın Kötüye Kullanılması Teşkil Etmesi
Kesin hükümsüzlüğün ileri sürülmesi hakkının, hakkın kötüye kullanılmasını teşkil edecek bir biçimde kullanılabilmesi mümkün değildir. Bu tür durumlarda kesin hükümsüzlük iddiası dikkate alınmaz ve sözleşme, geçerli kabul edilmiş gibi hüküm ve sonuçlarıyla tanınır.
Kesin hükümsüzlüğün, hakkın kötüye kullanılmasını belirleyen net bir kriter bulunmamaktadır.
Kesin hükümsüzlüğün, hakkın kötüye kullanılması durumları genellikle şunlardır: diğer tarafın korunmaya değer menfaatlerinin hiçe sayılması, kesin hükümsüzlüğün ileri sürülmesine haklı bir neden bulunmaması, sadece diğer tarafa zarar verme amacıyla ilgili durumun ileri sürülmesi, geçersizliği iddia eden tarafın geçersizliğe katlanmasıyla uğradığı zararın diğer tarafın geçersizliğinin tespiti halinde uğrayacağı zararın çok daha altında olması, hak sahibinin çelişkili bir davranış sergilemesi, kesin hükümsüzlüğe neden olan hileli davranışlar.
İptal Yaptırımı Nedir?
Kanunda; yanılma, aldatma, korkutma ve aşırı yararlanma durumlarına ilişkin olarak, sözleşmenin yanıltılanı, korkutulanı ve kendisinden aşırı yararlanılanı bağlamayacağı düzenlenmiştir.
Bu tür durumlarda irade beyanının sağlıklı olmadığı veya aşırı yararlanma sonucunda iradesi sakatlanan taraf, sözleşmeye bağlı olmadığını bildirme hakkına sahiptir. Bu bildirimle, sözleşme en başından itibaren ortadan kaldırılarak tamamen geçersiz kılınabilir. İptal hakkı belli bir süre içerisinde kullanılmalıdır; irade sakatlığı durumunda 1 yıl, aşırı yararlanma durumunda ise 1 ila 5 yıllık hak düşürücü süreler bulunmaktadır.
İptal hakkının kullanılabilmesi için dava açma şartı aranmaz. İptal hakkı, bozucu ve yenilik doğuran bir haktır. İptal hakkının kullanılmasıyla birlikte sözleşme, en başından itibaren geçersiz hale gelir ve ortadan kalkar. İptal hakkının kullanıldığı durumlarda, verilenlerin iade edilmesi gerekmektedir. Sözleşmenin iptalini koşula veya vadeye bağlamak mümkün değildir.
İptal yaptırımının özellikleri
İptal yaptırımının başlıca özellikleri şu şekildedir.
- İptal yaptırımının bulunduğu hallerde işlemin geçerli hale gelmesi mümkündür.
- İradesi sakatlanmış olan ya da kendisinden yararlanılan tarafın sözleşmeyi iptal etme hakkı mevcuttur.
- İşlem açısından iptal yaptırımının mevzu bahis olduğu durumlarda iptal hakkına sahip olan tarafın ilgili işlemi hak düşürücü süre ya da süreler içerisinde iptal etmesi gerekmektedir.
- Hakimin sözleşmede iptal hallerinden birinin bulunduğunu fark etse dahi bunu re’sen dikkate alması söz konusu değildir.
- İptal durumları kamu düzeninden sayılmaz.
- Esaslı yanılmanın, aldatmanın, korkutmanın varlığını, aşırı yararlanma halinde şartların mevcut olduğunu ispat yükü, bu hususlara dayanarak sözleşmeyi iptal etmiş olan tarafa düşmektedir.
İptal Hakkının Hakkın Kötüye Kullanılması Teşkil Etmesi
İptal hakkının hakkın kötüye kullanılması teşkil edecek biçimde ileri sürülebilmesi söz konusu değildir. Bu tarz durumlarda sözleşme iptal edilemez. Tarafları bağlar. Hak düşürücü sürenin sonunda da tümüyle geçerli hale gelir.
Eksiklik Nedir?
Eksiklik, sözleşmenin kurucu unsurlarının mevcut olduğu ancak tamamlayıcı unsurlarının eksik olduğu durumları ifade eder.
Eksik sözleşmenin hükümleri geçici olarak askıdadır. Tamamlayıcı unsurların ortaya çıkmasıyla birlikte sözleşme hüküm ve sonuç doğurmaya başlar. Ancak tamamlayıcı unsurların gerçekleşmeyeceği kesinleştiğinde, sözleşme tamamen hükümsüz hale gelir.
Kısmi Geçersizlik Ne Demek?
Kısmi geçersizlik durumunda, sözleşmenin sadece belirli kısımları geçersiz hale gelir. Türk Borçlar Kanunu m. 27/2’ye göre, sözleşmenin içerdiği hükümlerden bir kısmının hükümsüz olması, diğerlerinin geçerliliğini etkilemez.
Geçersizlik, sözleşmenin objektif bir esaslı unsuruna ilişkin olduğu durumda, sözleşmenin ilgili hükmü ya da hükümleri yanında tamamıyla geçersiz olur; bu istisnai bir durumdur.
Geçersizliğin sübjektif esaslı unsuruna ilişkin olduğu haller, başka bir istisnai durumu oluşturur. Bu durumlarda, sözleşme tamamıyla geçersiz hale gelir. Bu durum, Türk Borçlar Kanunu m. 27/2’de açıkça belirtilmiştir. Geçersiz kısım olmaksızın sözleşmenin yapılmayacağı açıkça anlaşılırsa, sözleşmenin tamamı kesin olarak hükümsüz olur. Sözleşmenin, yazılmamış sayılan genel işlem koşulları dışındaki hükümleri geçerliliğini korur. Bu durumda düzenleyen, yazılmamış sayılan koşullar olmasaydı diğer hükümlerle sözleşmeyi yapmayacak olduğunu ileri süremez
Av. Ahmet EKİN & Stj. Av. Ezgi DEMİROCAK