Kambiyo Senetleri

Kambiyo senetleri, ticari hayatın vazgeçilmez unsurlarından biridir. Özellikle ticari işlemlerde güvenin sağlanması, alacakların garanti altına alınması ve ticari ilişkilerin devamlılığı açısından büyük önem taşır. Türk hukukunda kambiyo senetleri; poliçe, bono (emre muharrer senet) ve çek olmak üzere üç temel türe ayrılır. Bu senetler şekle sıkı sıkıya bağlı olup, ancak kanunda öngörülen unsurları taşıması halinde geçerli kabul edilir.
Kambiyo senetleri, ekonomik ilişkilerde güven ve işlem güvenliği sağlamak amacıyla geliştirilmiş, belli bir para borcunun ödenmesini emreden veya taahhüt eden senetlerdir. Bu senetlerin geçerliliği, yalnızca kanunda belirlenen şekil şartlarına uygun düzenlenmesine bağlıdır. Türk hukuk sisteminde bu senetler, yalnızca poliçe, bono ve çek olarak belirlenmiş ve kambiyo senedi sayılmıştır. Bu yönüyle kambiyo senetleri, adi senetlerden farklı olarak, sadece borç ilişkisi değil, aynı zamanda bağımsız ve soyut bir ödeme yükümlülüğü doğurur. Bu senetler genellikle vadeli satışlarda, kredili işlemlerde ve ticari sözleşmelerde kullanılır.
Kambiyo senetleri, belli bir bedelin ödenmesini taahhüt veya emreden, kanunen belirli şekil şartlarına tabi, alacak hakkı doğuran kıymetli evraklardır.
Hukuki Mahiyeti
Kambiyo senetlerinin hukuki mahiyeti, TTK m.645 uyarınca kıymetli evrak niteliğinde olmalarından kaynaklanır. Bu nitelik, senetle doğan hakkın ancak senet ibraz edilerek kullanılabileceği anlamına gelir. Bu senetler zilyetliğe bağlı hak doğurduğundan, senedi elinde bulunduran kişi, senetten doğan hakkı talep edebilir. Aynı zamanda kambiyo senetleri, soyut borç ikrarı niteliğindedir. Yani senet, altında yatan borç ilişkisinden bağımsız olarak geçerli sayılır. Bu durum alacaklıya önemli bir güvence sağlar.
Kambiyo senetleri, kıymetli evrak niteliğindedir. TTK m.645’e göre kıymetli evrak, içerdikleri hakkın senetten ayrı olarak ileri sürülemeyeceği belgelerdir.
Kambiyo Senetlerinin Türleri
Kambiyo senetleri, ticari hayatta ödeme aracı olarak kullanılan ve belirli şekil şartlarına bağlı olan senetler olup; poliçe, bono ve çek olmak üzere üç temel türde düzenlenir.
Poliçe
Poliçe, keşidecinin lehtara belirli bir bedelin belli bir tarihte ödenmesini muhataba emrettiği kambiyo senedidir. Zorunlu Unsurlar:
- “Poliçe” kelimesi
- Belirli bir bedel
- Lehtar
- Muhatap
- Ödeme zamanı ve yeri
- Keşide yeri ve tarihi
- Keşidecinin imzası
Bono
Bono, düzenleyenin senetle belirli bir parayı belirli bir tarihte lehtara ödemeyi taahhüt ettiği senettir.
Zorunlu Unsurlar:
- “Bono” veya “emre muharrer senet” ibaresi
- Kayıtsız ve şartsız ödeme vaadi
- Lehtarın adı
- Ödeme günü ve yeri
- Keşide tarihi ve yeri
- Keşidecinin imzası
Çek
Çek, düzenleyenin, bir bankaya belirli bir bedelin lehtara ödenmesi talimatını verdiği senettir.
Zorunlu Unsurlar:
- “Çek” kelimesi
- Kayıtsız şartsız ödeme emir
- Çek üzerinde gösterilen banka
- Düzenleme tarihi ve yeri
- Lehtar
- Düzenleyenin imzası
Şekil Şartlari ve Hükümsüzlük
Kambiyo senetleri, şekle bağlı kıymetli evraklardır. Bu nedenle geçerlilikleri, kanunda açıkça belirtilmiş unsurların eksiksiz biçimde yer almasına bağlıdır. Zorunlu şekil şartları dışında kalan hususlar, senedin geçerliliğini etkilemez ancak yorum açısından önem taşır. Örneğin ödeme yeri belirtilmemişse, senet düzenleme yerinde ödeneceği kabul edilir. Ancak keşidecinin imzası, senedin asli unsurudur ve yokluğu halinde senet hükümsüz olur. Şekil eksiklikleri, taraflar arasında yalnızca adi senet hükümleri çerçevesinde ilişki doğurabilir.
Kambiyo senetleri, şekil şartlarına sıkı sıkıya bağlıdır. Kanunda belirtilen zorunlu unsurlardan birinin eksikliği halinde senet geçersiz olur.
Devri (Ciro) ve Ziyai
Ciro, kambiyo senetlerinin devrine ilişkin bir işlemdir. Tam ve beyaz ciro olmak üzere ikiye ayrılır.
Zayi hallerinde senet üzerinde doğmuş olan hak kullanılabilir ancak öncelikle mahkeme tarafından senedin iptaline karar verilmelidir. Bu işlem, kıymetli evrakın kaybı nedeniyle açılacak zayi davası ile gerçekleştirilir. İlgili kişi, Asliye Ticaret Mahkemesi’ne başvurarak senedin iptalini ister. Mahkeme gerekli görürse ilanen iptal kararı verebilir. Senet iptal edilmedikçe, borçlu ödeme yapmak zorunda değildir.
Senet kaybolduğunda mahkemeye başvurularak iptali istenebilir.
Zamanaşımı Süreleri
Poliçede muhataba ve cirantalara karşı 1 yıl, bonoda 3 yıl, çeklerde keşide tarihinden itibaren 6 ay zamanaşımı süresi uygulanır.
Kambiyo Senetlerine Dayali Takip Yollari
Kambiyo senetlerine dayanılarak başlatılan takip, İcra ve İflas Kanunu’nun 167. maddesi kapsamında özel bir ilamsız takip yoludur. Bu takipte alacaklı, senedi doğrudan icra dairesine sunar ve borçlunun mallarına haciz uygulanabilir. Bu takipte mahkeme kararı aranmaksızın alacaklıya doğrudan ödeme emri gönderilir. Borçlu ödeme emrine karşı 5 gün içinde borca veya 5 gün içinde imzaya itiraz edebilir. İtiraz süresinde yapılmazsa, takip kesinleşir ve haciz işlemleri başlatılabilir. Bu takip türü, alacaklının hakkına kısa sürede kavuşmasını sağlar.
Kambiyo senedine sahip alacaklı, İİK m.167’ye göre kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibi başlatabilir.
Kambiyo Senetlerinde İtiraz ve Menfi Tespit
Borçlu, imzaya veya borcun varlığına itiraz edebilir. Menfi tespit davası ile borçlu olmadığını ileri sürebilir.
Cezai Sorumluluk (Çeklerde Karşiliksiz İşlemi)
5941 sayılı Çek Kanunu, karşılıksız çek keşide eden kişiler hakkında cezai yaptırımlar öngörmektedir. Buna göre, karşılıksız çek düzenleyen kişi hakkında çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı ile birlikte adli para cezası verilir. Bu cezanın ödenmemesi halinde hapis cezası uygulanmaz, çünkü bu borç cezası niteliğindedir. Ayrıca banka, çekin karşılıksız olduğunu tespit ederse, ‘karşılıksızdır’ işlemi yaparak çekin arka yüzüne şerh düşer. Bu işlem aynı zamanda borçlunun çekle ilgili siciline işlenir.
Çek Kanunu uyarınca karşılıksız çek düzenleyen kişi hakkında çek düzenleme yasağı ve adli para cezası uygulanır.
Sonuç
Kambiyo senetleri, ticaret hukukunun en önemli araçlarındandır. Gerek şekli özellikleri gerekse sağladıkları icra kolaylığı bakımından alacakların tahsilinde çok etkili belgeler olup, hem alacaklı hem borçlu bakımından ciddi sonuçlar doğurur. Bu nedenle düzenlenmeleri, devredilmeleri, takip edilmeleri ve itiraz edilmeleri sırasında dikkatli hareket edilmelidir.
Av. Ahmet EKİN & Stj. Av. Tuğçe ŞEN