Yabancılar Hukuku

Milletlerarası Özel Hukuk Kavramı ve Kapsamı

Milletlerarası özel hukuk, yabancı unsurlu özel hukuk ilişkilerini yöneten hukuk dalı olarak tanımlanmaktadır.

Milletlerarası özel hukukun temel kaynağını 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanunu oluşturmaktadır.

Milletlerarası özel hukuk ilişkileri yargı konusu olduğunda iki temel mesele ile karşılaşılmaktadır. Bunlar;

  • Milletlerarası karakterli özel hukuk meseleleri hangi ülkenin mahkemelerinde çözümleneceği,
  • Milltetlerarası karakterli özel hukuk meselelerinde doğrudan uygulanabilecek milletlerarası anlaşma veya teamül bulunmadığında, meselelerin hangi ülkenin maddi hukuk kuralları uygulanarak çözümleneceği hususlarıdır.

Milletlerarası Özel Hukuk Alanını Oluşturan Maddi Hukuk Kuralları

Milletlerarası özel hukuk alanın tanzim eden maddi hukuk kuralları; maddi milletlerarası özel hukuk kuralları, doğrudan uygulanan kurallar, milletlerarası ticari örf ve adet kuralları ve milletlerarası sözleşmeler olmak üzere dördeayrılmaktadır.

  • Maddi Milletlerarası Özel Hukuk Kuralları: Münhasıran yabancı unsurlu hukuki münasebetleri tanzim etmek üzere çıkarılmış veya geliştirilmiş kurallardır.
  • Doğrudan Uygulanan Kurallar: Devletin organizasyonunu, kamu yararı, kamu düzeni, kamu sağlığı gibi yüksek menfaatleri koruma düşüncesiyle sevk edilen, hukuki uyuşmazlığa maddi hukuk çözümü getiren, kamu hukuku, özel hukuk veya karma nitelikli olabilen ve yabancı hukukun uygulanmasına neden olan iç hukuk kuralları olarak tanımlanabilir.
  • Milletlerarası Ticari Örf – Adet ve Teamül: Uluslararası karakterli ticari ve ekonomik sözleşmelerde yaygın bir şekilde kullanılan örf ve adet kurallarıdır.
  • Milletlerarası Sözleşmeler: Anayasa’nın 90. maddesine göre, usulüne uygun olarak onaylanıp, yürürlüğe konan uluslararası anlaşmalar kanun hükmündedir.

Milletlerarası Özel Hukuk Kapsamında Kanunlar İhtilafı

Yabancılık unsuru barındıran hukuki işlem ve uyuşmazlıklar için uygulanacak hukuku belirleyen kurallara kanunlar ihtilafı denilmektedir.

Türk hukukunda, kanunlar ihtilafı kuralları 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanunu’nda düzenlenmiştir.

Yabancılık unsuru içeren uyuşmazlıklar kanunlar ihtilafında belirlenmiş olan hukuka göre çözümlenecektir. Nitekim MÖHUK’un 1. maddesine göre, “Yabancılık unsuru taşıyan özel hukuka ilişkin işlem ve ilişkilerde uygulanacak hukuk, Türk mahkemelerinin milletlerarası yetki, yabancı kararların tanınması ve tenfizi bu Kanunla düzenlenmiştir.”

Kanunlar ihtilafı kuralları yabancı unsurlu özel hukuk münasebetlerini doğrudan düzenlemeyip, sadece bu hukuki münasebetlere tatbik edilecek maddi hukuku göstermektedir. Dolayısıyla kanunlar ihtilafı kurallarına bağlama kuralları da denmektedir.

Kanunlar ihtilafı kurallarının temel amacı, yabancı unsurlu özel hukuk uyuşmazlıklarına, uyuşmazlık ve uyuşmazlığın tarafları ile en sıkı ilişkiye sahip bir maddi hukuk sisteminin uygulanmasını sağlamaktadır.

Milletlerarası özel hukuk alanına dahil uyuşmazlıkların çözümünde uyuşmazlığın taraflarının sıkı ilişki içinde bulunduğu hukukun uygulanması gereklidir.

  • Taraf menfaati: davanın tarafları ile en sıkı ilişkili hukuk uygulanır.
  • İşlem menfaati: işlemin geçerliliğini olabildiğince ayakta tutma amacıyla işlemin yapıldığı ülke hukuku uygulanır.
  • Devlet menfaati: doğrudan uygulanan kuralların milletlerarası özel hukuk alanında gözettiği menfaat devlet veya kamu menfaati olarak adlanıdırlır.

Milletlerarası Özel Hukukta Bağlama Konusu ve Bağlama Noktası

Kanunlar ihtilafının temelini bağlama konusu ile bağlama noktası oluşturmaktadır.

  • Bağlama konusu, hâkimin önüne çözümlenmesi için getirilen yabancılık unsuru içeren ihtilafın, yani hayat olayının kendisidir.
  • Bağlama noktası ise, bu yabancılık unsuru içeren ihtilafı yani bağlama konusunu belirli bir devlet hukukuna bağlayan maddi vakıalardır.

Milletlerarası özel hukuk alnında genel olarak kullanılan başlıca bağlama noktaları şunlardır:

  • Vatandaşlık,
  • İkametgâh,
  • Mutad mesken,
  • İfa yeri,
  • İka yeri,
  • Zararın meydana geldiği yer,
  • Tescil yeri veya sicil yeri,
  • Taraflarca seçilen hukuk,
  • Davaya bakan hakimin hukuku (lex fori).

Milletlerarası Özel Hukukta Kullanılan Bağlama Noktaları

Yabancı unsur içeren özel hukuk münasebetlerine tatbik edilecek hukukun belirlenmesinde hangi bağlama noktasının esas alınacağı kanunlar ihtilafı kuralları ile düzenlenmiştir.

Aşağıda milletlerarası özel hukuk alanında kullanılan başlıca bağlama noktaları incelenecektir:

Milletlerarası Özel Hukukta Kullanılan Bağlama Noktaları

Vatandaşlık

Kural olarak aile hukuku ve kişiler hukuku meselelerinde uygulanacak hukuk, ilgili veya ilgililerinin vatandaşlığından hareketle belirlenmektedir.

Burada ilgili veya ilgililerinin milli hukuku esas alınmaktadır.

Ancak ilgilinin vatandaşlığı yoksa veya ilgili mülteci olup fiilen vatansız konumunda ise, ilgilinin ikametgahı, bu yoksa mutad meskenine, bu da mevcut değilse dava tarihinde bulunduğu ülke hukukuna bakılarak ilgili hukuk uygulanacaktır.

Hakkında vatandaşlık bağlama noktası uygulanacak kişinin sahip bulunduğu birden fazla vatandaşlık arasında Türk vatandaşlığı varsa, uygulanacak hukukun tayini bakımından ilgilinin Türk vatandaşlığı esas alınacaktır.

Vatandaşlık arasında Türk vatandaşlığı yoksa, ilgilinin vatandaşı olduğu devetlerden hangisi ile daha sıkı ilişki halinde bulunduğu tespit edilecek ve bu devletin vatandaşlığı esas alınacaktır.

İkametgâh

İkametgâh, milletlerarası özel hukuk tatbikatında bağlama noktası olarak yaygın şekilde kullanılmaktadır.

Türk Medeni Kanunu’nun 19. maddesine göre ikametgâh, “kişinin sürekli kalma niyetiyle oturduğu yer” olarak tanımlanmıştır.

İkametgahı belli olmayan veya yabancı ülkedeki ikametgahını bıraktığı halde Türkiye’de henüz bir ikametgâh edinmemiş olanlar bakımından, fiilen oturulan yer onların ikametgahı sayılacaktır. Tüzel kişilerin ikametgahı, kuruluş belgesinde başka bir hüküm bulunmadıkça, işlerinin yönetildi yerdir.

Mutad Mesken

Mutad mesken, kişinin tüm hayat ilişkilerinin belirli bir coğrafi alanda yoğunlaşması şeklinde tanımlanmaktadır. Bir yerin mutad mesken olarak kabulü için, ilk olarak fiili bir oturmanın varlığı gerekmektedir.

Bu oturma kayda değer bir süre devam etmesi gerekmektedir. Milletlerarası özel hukuk bakımından mutad mesken en çok çocuk hukuku bakımından önem arz etmektedir.

Sair Bağlama Noktaları

Milletlerarası özel hukuk alanına giren yabancı unsurlu özel hukuk meselelerinde tatbik edilecek hukuku belirlemede dayanak teşkil etmek üzere vatandaşlık, ikametgâh ve mutad mesken dışında; işlemin gerçekleştiği yer, ifa yeri, haksız fiilin gerçekleştirildiği yer, zararın meydana geldiği yer, varma yeri, bağlama limanı, en sıkı ilişkili hukuk, davaya bakan hâkimin hukuku gibi bağlama noktaları da kullanılmaktadır.

Bağlama Noktalarının Vasıflandırılması

İkametgâh, mutad mesken, ifa yeri, hukuki işlemin yapıldığı yer gibi maddi veya hukuki kavramların anlam ve içerikleri ulusal hukuk sistemlerinde farklılık arz eder. Bu sorun, anlam ve niteliği tartışma konusu olan kavramını ait olduğu veya içinde yer aldığı ülke hukukuna göre çözümlenecektir.

MÖHUK’un 2. maddesine göre, “Uygulanacak yabancı hukukun kanunlar ihtilafı kurallarının başka bir hukuku yetkili kılması, sadece kişinin hukuku ve aile hukukuna ilişkin ihtilaflarda dikkate alınır ve bu hukukun maddi hukuk hükümleri uygulanır.”

Statü Değişikliği

Kişiler vatandaşlıklarını, ikametgahlarını, mutad meskenlerini veya menkul malların bulunduğu yeri değiştirebilir.

Milletlerarası özel hukuk alanında, yetkili hukukun tayininde kullanılan bağlama noktalarında gelen değişiklikler nedeniyle ortaya sorunlar çıkabilmektedir.

MOHÜK m.3’de yer alan genel kural uyarınca; yetkili hukukun vatandaşlık, ikametgâh veya mutad mesken esaslarına göre tayin edildiği hallerde aksine hüküm bulunmadıkça dava tarihindeki vatandaşlık, ikametgâh veya mutad mesken esas alınacaktır.

Genel kuralın istisnalarını teşkil eden, statü değişikliğinden kaynaklanan meselelere özel kurallara;

  • Nişanlama ehliyet ve şartlarının nişanlama anındaki ve evlenme ehliyet ve şartlarının evlenme anındaki milli hukuka tabi kurallar,
  • Evlilik malları bakımından evlenme anındaki müşterek milli hukukü bu yoksa evlenme anındaki müşterek mutad mesken hukuku yetkili kılınması,
  • Soybağının kuruluşu öncelikle doğum anındaki milli hukukuna,
  • Evlat edinme ehliyet ve şartları evlat edinme anındaki milli hukuka tabi kılınması örnek olarak gösterilebilir.

Milletlerarası Özel Hukuk, oldukça kapsamlı bir konu olup uzmanlık gerektirmektedir. Milletlerarası Özel Hukuka ilişkin olarak herhangi bir hukuki destek talebiniz bulunması halinde Ekin Hukuk Bürosu ile iletişime geçebilirsiniz.

Stj. Av. Mehmet Can CİVAN & Av. Ahmet EKİN

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu