Ceza Hukuku Özel Hükümler

Rüşvet Suçu ve Cezası (TCK m. 252)

Rüşvet suçu, Türk Ceza Kanunu’nun 252. maddesinde düzenleme altına alınmıştır.

Rüşvet suçu, iki tarafın da cezalandırıldığı bir suçtur. Tek suçun iki faili vardır. Bir tarafta kamu görevlisi olmalı ve bu yönüyle kısmi özgü suçtur. Diğer taraf kamu görevlisi olmak zorunda değildir. Mevcut kanun kamu görevlisi dışında bir de birtakım kurumlar adına hareket eden kişilerin işledikleri fiilleri de rüşvet olarak nitelendirmektedir. Yabancı devlet ya da kamu görevlilerine menfaat sağlanması da rüşvet olarak kabul edilmektedir.

Rüşvet Suçunun Konusu

Görevle ilgili bir iş veya herhangi bir menfaattir. Kamu görevlisine görevle ilgili bir iş için menfaat sağlanması söz konusudur. Kamu görevlisi olmayan açısından bir menfaatin sağlanması, kamu görevlisi olan kişi açısından ilgili işin yapılması veya yapılmamasıdır. Karşılıklı edimler söz konusudur.

Rüşvet verilmesinin nedeni kamu görevlisinin görevi kapsamında bir iş olması gerekmektedir. Görevine girmeyen bir konuda kamu görevlisinin menfaat sağlaması nüfuz ticaretine girebilecektir.

Örneğin “Ben bu işi yapamam ama Ankara’da tanıdıklarım var onlar yapabilir.” demesi durumunda nüfuz ticareti söz konusu olmaktadır. Eğer bu bahsettiği tanıdıkları yoksa dolandırıcılık suçu söz konusu olacaktır.

Menfaatin ekonomik nitelik taşıması bir cinsel isteğin tatmininin istenmesi karşılığında bu işin görülecek olması durumunda da geçerlidir. Her türlü yarar bu kapsamda değerlendirilebilecektir.

Rüşvet Suçunun Konusu

Rüşvet Suçunda Hareket Unsuru

Çok failli bir suçtur. Her bir fail açısından ayrıca bakılması gerekmektedir. Vatandaş açısından menfaatin verilmesi, kamu görevlisi açısından da o menfaatin kendisi veya gösterdiği kişi tarafından alınmasıdır.

Rüşvet konusunda anlaşmaya varılması halinde, suç tamamlanmış gibi cezaya hükmolunur.  Burada da cezalandırmanın alanı öne çekilmektedir. Karşılıklı anlaşılması durumunda bu yeterli görülmektedir.

Kamu görevlisinin rüşvet talebinde bulunması ve fakat bunun kişi tarafından kabul edilmemesi ya da kişinin kamu görevlisine menfaat temini konusunda teklif veya vaatte bulunması ve fakat bunun kamu görevlisi tarafından kabul edilmemesi hâllerinde fail hakkında, birinci ve ikinci fıkra hükümlerine göre verilecek ceza yarı oranında indirilir. Anlaşmanın öncesini de doğrudan cezalandırmaktadır.

Gerek anlaşma gerek anlaşmaya ilişkin icap, kabul vs. bunlar teşebbüse tabi olabilecekken kanun koyucu rüşvet ve yolsuzlukla mücadelede katı bir tutum sergileyerek bunları doğrudan cezalandırmaktadır.

Önce anlaşılır ve menfaat daha sonra sağlandıysa burada rüşvet suçunun tamamlanma ve sona erme ayrımı yine söz konusudur. Görevin gereklerini yerine getirmek veya getirmemek suretiyle de olabilir. Özgür iradeye dayalı bir anlaşmanın olması gerekmektedir. Hiçbir şekilde cebir, zorlama, icbar karinesi olmaması gerekmektedir. Bu sebeple meşru zemin veya gayrimeşru zeminde olması önemlidir. Fail bakımından çok failli bir suçtur. Mağdur kamudur. Rüşvet veren burada mağdur değil faildir.

Manevi unsur amaç ve kasttır. Belirli bir işin yapılması ya da yapılmaması amacı olması gerekmektedir. İş yapılmadan önce bir menfaatin sağlanması gerekmektedir. Hukuka aykırılıkta arz eden bir durum yoktur.

Kusurluluk bahsinde cezayı kaldıran bir şahsi sebep olarak etkin pişmanlık düzenlemesi söz konusudur. Aracılar bakımından iştirak bahsinde müşterek fail olarak cezalandırılmaktadırlar. Normalde ise yardım eden statüsündedir.

Rüşvet teklif veya talebinin karşı tarafa iletilmesi, rüşvet anlaşmasının sağlanması veya rüşvetin temini hususlarında aracılık eden kişi, kamu görevlisi sıfatını taşıyıp taşımadığına bakılmaksızın, müşterek fail olarak cezalandırılır.

Rüşvet ilişkisinde dolaylı olarak kendisine menfaat sağlanan üçüncü kişi veya tüzel kişinin menfaati kabul eden yetkilisi, kamu görevlisi sıfatını taşıyıp taşımadığına bakılmaksızın, müşterek fail olarak cezalandırılır.

Yani rüşvetten yarar sağlayan üçüncü kişi de müşterek fail olarak bu bağlamda değerlendirilmektedir. İçtimada görevi kötüye kullanma her zamanki gibi söz konusudur.

Rüşvet Suçunun Cezası

Rüşvet suçunun cezası Türk Ceza Kanunu m. 252’ye göre 4 yıldan 12 yıla kadar hapistir. Tüzel kişiler hakkında ceza verilmesi kabul edilmemiştir ancak güvenlik tedbirleri uygulanır.

Rüşvet Suçunda Görevli Mahkeme

Rüşvet suçunda yetkili ve görevli görevli mahkeme rüşvet suçunun işlendiği yerdeki Ağır Ceza Mahkemeleridir.

Ekin Hukuk Bürosu olarak; suçun mağduru veya faili olmanız halinde sürecin takibini gerçekleştirebiliriz. Ceza hukuku alanında uzman avukat kadromuzla görüşmek için bizimle iletişime geçebilirsiniz. 

Av. Ahmet EKİN & Şevval Asude DOĞAN

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu