Ceza Hukuku Özel Hükümler

Çocuk Düşürme Suçu ve Cezası (TCK m. 100)

Çocuk Düşürme Suçu ve Cezası Türk Ceza Kanunu’nun 100.  maddesinde düzenlenmiştir.

Üçüncü kişiler tarafından işlenen çocuk düşürtme fiilleri gibi gebe kadının kendisinin söz konusu fiilleri işlemesi de cezalandırılır. TCK m. lOO’de “gebelik süresi on haftadan fazla olan kadının, çocuğunu isteyerek düşürmesi” cezai müeyyide altına alınmıştır.

Çocuk Düşürme Suçunda Korunan Hukuki Değer

Çocuk düşürme suçu ile öncelikle ceninin gelecekte yaşam hakkı ve devletin nüfus politikası korunmaktadır. Bununla birlikte kanaatimizce bireylerin kendi sağlığı üzerinde diledikleri gibi tasarruf edemeyecekleri düşüncesinden hareketle gebe kadının sağlığının da korunmak istendiği söylenebilir.

Nitekim sağlık açısından daha çok sıkıntı doğurabilecek bir gebelik süresinin geçmesinden sonraki “ceninin düşürülmesine” yönelik müdahaleye bizzat gebe kadının kendisi yapsa bile cevaz verilmemiştir.

Çocuk Düşürme Suçunun Konusu

Maddede belirtilen çocuk düşürme fiili ancak gebe bir kadın üzerinde işlenebileceğinden, bu tür fiillerin konusunu gebe bir kadın oluşturur. Söz konusu fiiller gebe kadının vücudu aracılığı ile henüz can bulmamış, yaşamayan ve insan olma özelliği taşımayan “cenin” üzerinde gerçekleşmektedir.

Suçla korunan hukuki değer bakımından “ceninin gelecekteki yaşam hakkı”nı da bu suçun koruduğu hukuki yarar olarak kabul ettiğimizden, “cenin” de bu suçun hukuki konusunu oluşturacaktır.

Çocuk Düşürme Suçunda Fail-Mağdur

Çocuk düşürme suçu, faili bakımından özellik gösterir. Bu suç ancak gebe – kadının bizzat kendisi tarafından işlenebilir.

Gebe kadın dışında birisinin çocuğun düşürülmesine yönelik fiilleri işlemesi halinde bu madde değil diğer şartları mevcutsa TCK m. 99’daki “çocuk düşürtme suçu” oluşacaktır. Bu yönüyle söz konusu suçun bir özgü suç olduğu söylenmelidir.

Toplum ve devletin suçtan zarar gören olduğu söylenebilir.

Çocuk Düşürme Suçunda Eylem

Suçun maddi unsurunu oluşturan hareket gebe kadının bizzat kendi taşıdığı cenini “düşürmesi”dir. Söz konusu düşürme fiilinin on haftadan daha fazla gebelik süresi geçirmiş cenin hakkında işlenmesi gerekecektir.

Düşürme fiili herhangi bir şekilde gerçekleşebilir. Bu nedenle bu suç serbest hareketli bir suçtur. Yasa koyucu on haftayı aşan gebeliklerin sonlandırılması bakımından genel bir yasaklama getirmiştir. Nitekim bu yasağın istisnalarından biri olarak kanunun açıkça cevaz getirdiği hüküm TCK m.99/6’daki hükümdür.

Bu hükme göre; “Kadının mağduru olduğu bir suç sonucu gebe kalması halinde, süresi yirmi haftadan fazla olmamak ve kadının rızası olmak koşuluyla, gebeliği sona erdirene ceza verilmez. Ancak, bunun için gebeliğin uzman hekimler tarafından hastane ortamında sona erdirilmesi gerekir.”

Çocuk Düşürme Suçunda Suça Etki Eden Haller

Madde hükmünde suça ilişkin herhangi bir nitelikli hal öngörülmemiştir.

Çocuk Düşürme Suçunda Hukuka Aykırılık Unsuru

Bu suçla ilgili herhangi bir hukuka uygunluk sebebi bulunmamaktadır.

Çocuk Düşürme Suçunun Manevi Unsuru

Suçun manevi unsurunu genel kast oluşturacaktır. Kanaatimizce bu suç olası kastla işlenemez. Çünkü madde metninde “… isteyerek düşürme … ” ifadesi kullanılmıştır. Dolayısıyla bu fiillerin doğrudan doğruya neticeyi de kapsayan bir isteme ile gerçekleştirilmesi gerekir. Failin neticeyi göze alması, kabullenmesi bu anlamda kastını ortaya koymaz.

Failin kastının mutlaka çocuğun düşürülmesine yönelmesi gerekecektir. Buna benzer olarak, taşıdığı ceninin düşmesine yol açacağını düşünmesine rağmen intihar eden ve bu fiiliyle aslında ceninin ölmesini de kabullenen, göze alan kadının intihar fiili sonucunda kendisinin ölmemesi ve fakat ceninin düşmesi halinde kadın aslında olası kastla hareket etmiş olmasına rağmen suçun ancak doğrudan kastla işlenebilmesi nedeniyle herhangi bir cezai sorumluluğunun ortaya çıkması söz konusu değildir.

Gebe kadının yaşamsal bütünlüğüne veya vücut bütünlüğüne yönelik ağır ve muhakkak bir tehlikenin ortaya çıkması durumunda teorik de olsa gebe kadının bizzat gebeliğin sona erdirilmesine yönelik yapacağı fiillerin cezalandırılamayacağını kabul etmek gerekir.

Çocuk Düşürme Suçunun Manevi Unsuru

Çocuk Düşürme Suçuna Teşebbüs

Çocuk düşürme suçuna teşebbüsün teorik olarak mümkündür. Gebe kadının çocuğu düşürmeye yönelik elverişli hareketlerle doğrudan doğruya suçun icrasına başlamasına rağmen neticenin meydana gelmemesi halinde suça teşebbüs hali söz konusu olacaktır, örneğin kadın gebeliği sona erdirici ilaçlardan alsa fakat bu ilaçlar etki etmese suç teşebbüs aşamasında kalmış sayılacaktır.

Esasen hamile olmayan bir kadının kendisini hamile sanarak gebeliği sona erdirici ilaçlar kullanması halinde ise artık işlenemez suç söz konusudur. Konusunun bulunmaması ya da suçta kullanılan aracın elverişsizliği sonucu neticenin meydana gelmesinin imkânsız olduğu durumlara işlenemez suç (elverişsiz teşebbüs) adı verilmektedir.

Eğer ortada suçun konusunun mutlak olarak imkânsızlığı söz konusu ise faile hareketinden dolayı ceza verilemeyecektir.

Örneğin köyde komşusunun oğlunun kendisine karşı cinsel tacizde bulunması üzerine hamile kaldığından şüphelenen ve telaşa kapılan (M) gebeliğini sona erdirmek için ısırgan otu kaynatıp içse ve gebeliğini sona erdirdiğini zannetse, suçun hukuki konusu bulunmaması sebebiyle cezai sorumluluğu olmayacaktır. Çünkü (M) hiç ham ile kalmamıştır ve hiç cenin taşımamıştır dolayısıyla bunu düşürmesi imkânsızdır.

Çocuk Düşürme Suçunun Cezası

Ceza, kanunda hapis cezası ve adli para cezası olarak yaptırım öngörülmüştür. Hakim cezaya karar verirken adli para cezasına ya da hapis cezasına karar verecektir, bu durum hakimin takdirindedir. Çocuk düşürme suçunda, alt sınır nedeniyle hapis cezasına ilişkin hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilebilecektir, ancak iki yılı aşmayan cezalar için geçerli olacak bir durumdur.

Çocuk Düşürme Suçunda Şikayet

Şikayet, çocuk düşürme suçu, şikâyete bağlı suçlar arasında değildir. Savcılık tarafından resen soruşturma başlatılır.

Şikayetin geri çekilmesi halinde dava düşmeyecek, kamu davası olarak devam edecektir.

Çocuk Düşürme Suçunda Zamanaşımı

Dava zamanaşımı süresi 8 yıldır. Suçun işlendiği tarihten itibaren dava açılmamış ya da dava açılmış ancak sona ermemiş ise ceza davası düşecektir.

Çocuk Düşürme Suçunda Görevli Mahkeme

TCK m. lOO’e göre; “Gebelik süresi on haftadan fazla olan kadının çocuğunu isteyerek düşürmesi halinde, bir yıla kadar hapis veya adlî para cezasına hükmolunur.”

Düzenlemelerden de anlaşıldığı üzere TCK m. lOO’de düzenlenmiş olan “çocuk düşürme suçu”, cezasının üst sınırı on yıldan fazla olmadığına ve 5235 s. K. m. 12 ’de sayılan suçlardan olmadığına göre görevli mahkeme Asliye ceza mahkemesidir.

Ekin Hukuk Bürosu olarak; suçun mağduru veya faili olmanız halinde sürecin takibini gerçekleştirebiliriz. Ceza hukuku alanında uzman avukat kadromuzla görüşmek için bizimle iletişime geçebilirsiniz. 

Av. Ahmet EKİN & Şevval Asude DOĞAN

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu