Ceza Muhakemesi Hukuku

Seri Muhakeme Usulü Nedir?

Yargı Reform Paketi olarak bilinen 7188 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun 24.10.2019 tarih ve 30928 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmıştır. Bu kanunun yürürlüğe girmesiyle Ceza Muhakemesi sistemimize “Seri Muhakeme Usulü” ve “Basit Yargılama Usulü” adı verilen yargılama usulleri getirilmiştir. 01.01.2020 tarihiyle de bu usuller uygulamaya girmiştir.

Seri Muhakeme Usulü Nedir?

Seri Muhakeme Usulü Cumhuriyet savcısının yürüttüğü soruşturma aşaması sonucunda katalog suçlarda kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar vermemesi halinde, şüphelinin seri muhakeme yargılama usulünün uygulanmasını kabul etmesi şartıyla, Cumhuriyet savcısının tespit ettiği yaptırımın mahkeme tarafından denetlenerek hüküm kurulması ile uygulanan özel bir yargılama usulüdür.

Kamu davası açılması için yeterli şüphe olmasına rağmen kamu davası açmak yerine şüpheli ile anlaşarak cezada düşüm yapılarak uygulanan bir usuldür.

Seri Muhakeme Usulünün Uygulanma Şartları Nelerdir?

Seri muhakeme usulünün uygulanabilmesi için gerekli koşullar şunlardır;

  • Soruşturma evresi sonlanmış olmalıdır.
  • Kamu davası açılmasının ertelenmesi kararı verilmemiş olmalıdır.
  • Katalog suçlardan biri işlenmiş olmalıdır. Bu suçlar Ceza Muhakemesi Kanununun 250. maddesinde şu şekilde sayılmıştır:

Seri muhakeme usulü Madde 250 –

Soruşturma evresi sonunda aşağıdaki suçlarla ilgili olarak kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilmediği takdirde seri muhakeme usulü uygulanır:

a) Türk Ceza Kanununda yer alan;

1. Hakkı olmayan yere tecavüz (madde 154, ikinci ve üçüncü fıkra),

2. Genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması (madde 170),

3. Trafik güvenliğini tehlikeye sokma (madde 179, ikinci ve üçüncü fıkra),

4. Gürültüye neden olma (madde 183),

5. Parada sahtecilik (madde 197, ikinci ve üçüncü fıkra),

6. Mühür bozma (madde 203),

7. Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan (madde 206),

8. Kumar oynanması için yer ve imkan sağlama (madde 228, birinci fıkra), 9. Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması (madde 268), suçları.

b) 10/7/1953 tarihli ve 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanunun 13 üncü maddesinin birinci, üçüncü ve beşinci fıkraları ile 15 inci maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkralarında belirtilen suçlar.

c) 31/8/1956 tarihli ve 6831 sayılı Orman Kanununun 93 üncü maddesinin birinci fıkrasında belirtilen suç.

d) 13/12/1968 tarihli ve 1072 sayılı Rulet, Tilt, Langırt ve Benzeri Oyun Alet ve Makinaları Hakkında Kanunun 2 nci maddesinde belirtilen suç.

e) 24/4/1969 tarihli ve 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun ek 2 nci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde belirtilen suç

  • Şüphelinin seri muhakeme usulünün uygulanmasını müdafi huzurunda kabul etmesi gerekmektedir. Suçun iştirak hâlinde işlenmesi durumunda şüphelilerden birinin bu usulün uygulanmasını kabul etmemesi hâlinde seri muhakeme usulü uygulanmaz.
  • Yasal engellerden biri somut durumda bulunmamalıdır. Örneğin seri muhakeme usulü, yaş küçüklüğü ve akıl hastalığı ile sağır ve dilsizlik hâllerinde uygulanmaz.

Seri Muhakeme Usulünün Aşamaları Nelerdir?

Seri muhakeme usulünün uygulanabilmesi için öncelikle Cumhuriyet savcısı veya kolluk görevlileri, şüpheliyi, seri muhakeme usulü hakkında detaylı şekilde bilgilendirir. Cumhuriyet savcısı tarafından seri muhakeme usulünün uygulanması şüpheliye teklif edilir ve şüphelinin müdafii huzurunda teklifi kabul etmesi hâlinde bu usul uygulanır. Müdafinin hazır bulunması seri muhakemenin kabulü için zorunlu bir durumdur.

Cumhuriyet savcısı, Türk Ceza Kanununun 61 inci maddesinin birinci fıkrasında belirtilen hususları göz önünde bulundurarak, suçun kanuni tanımında öngörülen cezanın alt ve üst sınırı arasında tespit edeceği temel cezadan ve koşulları bulunduğu takdirde zincirleme suça ilişkin hükümler uygulandıktan sonra belirlenen cezadan yarı oranında indirim uygulamak suretiyle yaptırımı belirler.

Ceza Muhakemesi Kanununun 250. maddesinin 8. fıkrasına göre; “Cumhuriyet savcısı, şüpheli hakkında seri muhakeme usulünün uygulanmasını yazılı olarak görevli mahkemeden talep eder. Talep yazısında; a) Şüphelinin kimliği ve müdafii, b) Mağdur veya suçtan zarar görenlerin kimliği ile varsa vekili veya kanuni temsilcisi, c) İsnat olunan suç ve ilgili kanun maddeleri, d) İsnat olunan suçun işlendiği yer, tarih ve zaman dilimi, e) Şüphelinin tutuklu olup olmadığı; tutuklanmış ise, gözaltına alma ve tutuklama tarihleri ile bunların süreleri, f) İsnat olunan suçu oluşturan olayların özeti, g) Üçüncü fıkrada belirtilen şartların gerçekleştiği, h) Belirlenen yaptırım ile beşinci ve altıncı fıkra uygulanmış ise bunlara ilişkin hususlar ve güvenlik tedbirleri, gösterilir.”

Mahkeme, şüpheliyi müdafii huzurunda dinledikten sonra üçüncü fıkradaki şartların gerçekleştiği, eylemin seri muhakeme usulü kapsamında olduğu ve dosyadaki mevcut delillere göre mahkûmiyet kararı verilmesi gerektiği kanaatine varırsa talep yazısında belirtilen yaptırımdan daha ağır olmamak üzere dört ila yedinci fıkra hükümleri doğrultusunda hüküm kurar; aksi takdirde talebi reddeder ve soruşturmanın genel hükümlere göre sonuçlandırılması amacıyla dosyayı Cumhuriyet başsavcılığına gönderir. Mazeretsiz olarak mahkemeye gelmeyen şüpheli, bu usulden vazgeçmiş sayılır. Cumhuriyet Savcısının talebi ve mahkemece verilen hükme kararın tefhim veya tebliğinden itibaren 7 gün içinde itiraz edilebilir.

Seri Muhakeme Usulünün Uygulanamayacağı Haller Nelerdir?

Ceza Muhakemesi Kanununa göre şu hallerde seri muhakeme usulünün uygulanması mümkün değildir:

  • Ceza Muhakemesi Kanununun 250. maddesinin 11. fıkrasına göre; İştirak halinde işlenen suçlarda, şüphelilerden birinin teklifi kabul etmemesi,
  • Kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilecek hallerde seri muhakeme usulü uygulanamaz.
  • Ceza Muhakemesi Kanununun 250. maddesinin 12. fıkrasına göre Yaş küçüklüğü, akıl hastalığı veya sağır ve dilsizlik hallerinin bulunması,
  • Ön ödeme ve uzlaştırma kapsamındaki suçlarda seri muhakeme usulü uygulanamaz.
  • Ceza Muhakemesi Kanununun 250. maddesinin 13. fıkrasına göre, Resmî mercilere beyan edilmiş olup da soruşturma dosyasında yer alan adreste bulunmama veya yurt dışında olma ya da başka bir nedenle şüpheliye ulaşılamaması hâlinde, seri muhakeme usulü uygulanmaz.

Av. Ahmet EKİN & Stj. Av. Ezgi YÜCEL

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu