Soruşturma Aşaması ve İddianame Düzenlenmesi
Soruşturma evresinin amacı; söz konusu suçun oluşup oluşmadığı ve soruşturma evresi sonucunda kamu davası açılarak kovuşturma evresine geçilip geçilmeyeceğinin tespitidir. Ceza Muhakemesi Kanununun 2. maddesinin 1. fıkrasının e bendine göre soruşturma; yetkili mercilerce suç şüphesinin öğrenilmesinden iddianamenin kabulüne kadar geçen evredir.
Soruşturma evresinin özellikleri şunlardır:
- Soruşturma aşamasındaki usul işlemleri gizlidir.
- Soruşturma aşamasında yazılılık ilkesi hakimdir.
- Soruşturma işlemleri arasında kişi, yer ve zaman bakımından bağ olmayıp dağınıklık ilkesi mevcuttur.
- Soruşturma aşamasının hangi sırayla yürüyeceği konusunda düzenleme olmayıp soruşturma evresi kurala bağlı değildir.
- Soruşturma aşaması kamusaldır.
- Soruşturma aşaması suç şüphesinin öğrenilmesiyle başlar yani mecburidir.
Soruşturma Nasıl Başlar?
Soruşturma aşaması yetkili mercilerce suç şüphesinin öğrenilmesiyle başlamaktadır.
Suç Şüphesi Nasıl Öğrenilir?
İhbar:
İhbar, soruşturması ve kovuşturması şikayete bağlı olmayan suçun işlendiği bilgisine sahip kişinin bu durumu yetkili makamlara bildirmesidir. İhbar kamu makamları veya gerçek kişilerce yapılabilir. Kolluk görevlilerinin de suç işlendiğini öğrenince savcıya bildirmesi ihbar niteliğindedir.
Şikayet:
Muhakemeye başlanabilmesi için suçtan zarar görenin iradesinin arandığı hallerde kişinin fail hakkında soruşturma yapılmasını Cumhuriyet başsavcılığından veya kolluk makamlarından talep etmesidir.
Doğrudan Öğrenme:
Cumhuriyet savcısı suç işlendiği bilgisine herhangi bir şekilde ulaşırsa bu halde re’sen soruşturmaya başlar.
Suç Şüphesi Üzerine Yapılacak İşlemler Nelerdir?
Ceza Muhakemesi Kanununun 160. maddesinin 1. fıkrasına göre; “Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar.” İhbar ve şikâyet konusu fiilin suç oluşturmadığının herhangi bir araştırma yapılmasını gerektirmeksizin açıkça anlaşılması veya ihbar ve şikâyetin soyut ve genel nitelikte olması durumunda soruşturma yapılmasına yer olmadığına karar verilir. Bu durumda şikâyet edilen kişiye şüpheli sıfatı verilemez. Soruşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar, varsa ihbarda bulunana veya şikâyetçiye bildirilir ve bu karara karşı 173 üncü maddedeki usule göre itiraz edilebilir. (15 gün içinde)
Suç şüphesinin öğrenilmesiyle başlayan soruşturma süreci Cumhuriyet savcısının talimatlarıyla ilerler. Cumhuriyet savcısı, doğrudan doğruya veya emrindeki adlî kolluk görevlileri aracılığı ile her türlü araştırmayı yapabilir; yukarıdaki maddede yazılı sonuçlara varmak için bütün kamu görevlilerinden her türlü bilgiyi isteyebilir. Cumhuriyet savcısı, adlî görevi gereğince nezdinde görev yaptığı mahkemenin yargı çevresi dışında bir işlem yapmak ihtiyacı ortaya çıkınca, bu hususta o yer Cumhuriyet savcısından söz konusu işlemi yapmasını ister. Adlî kolluk görevlileri, el koydukları olayları, yakalanan kişiler ile uygulanan tedbirleri emrinde çalıştıkları Cumhuriyet savcısına derhâl bildirmek ve bu Cumhuriyet savcısının adliyeye ilişkin bütün emirlerini gecikmeksizin yerine getirmekle yükümlüdür.
Cumhuriyet savcıları adli kolluk görevlilerine emirleri yazılı, ivedi hallerde ise sözlü verir. Sözlü emir en kısa zamanda yazılı olarak da bildirilir.
Soruşturma Nasıl Sona Erer?
Soruşturma evresinin temel amacının; söz konusu suçun oluşup oluşmadığı ve soruşturma evresi sonucunda kamu davası açılarak kovuşturma evresine geçilip geçilmeyeceğinin tespit etmek olduğuna yukarıda değinmiştik. Soruşturma sonucunda Cumhuriyet savcısı ya iddianame düzenleyerek kamu davası açılmasına ya da kovuşturmaya yer olmadığına dair karar vermelidir.
Kovuşturmaya Yer Olmadığı Kararı Nedir? (Takipsizlik Nedir?)
Kovuşturmaya yer olmadığı kararı ile Cumhuriyet savcısı olayın kovuşturulmasının gerekmediğini ortaya koyar. Ceza Muhakemesi Kanununun 172. maddesinin 1. fıkrasına göre; “Cumhuriyet savcısı, soruşturma evresi sonunda, kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak delil elde edilememesi veya kovuşturma olanağının bulunmaması hâllerinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verir.”
Yeterli Şüphe Oluşturacak Kanıt Elde Edilememesi:
Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet savcısı, bir iddianame düzenler. Eldeki delillerle yeterli şüphe oluşmamışsa bu halde kovuşturmaya yer olmadığına karar verilebilir. Yeterli şüphe oluşturacak kanıt elde edilememesi genelde şu hallerde olmaktadır; olayın şikayetçi tarafından uydurulduğu anlaşılmışsa, ortada suç olmasına karşın şüphelinin fail olmadığı açıkça anlaşılıyorsa, işlenemez suç durumunda.
Kovuşturma Olanağının Bulunmaması:
Fail hakkında kovuşturma olanağı bulunmuyorsa bu durumda kovuşturma olanağı bulunmamaktadır. Şu hallerde kovuşturma olanağı bulunmamaktadır;
- Şikayet yokluğu
- Yaş küçüklüğü
- Zamanaşımı süresinin dolması
- Suçun affa uğraması
- Şüphelinin ölümü
- Etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasını gerektiren koşulların ya da kişisel cezasızlık nedenlerinin varlığı
Soruşturma kapsamında eylemlerin bir kısmının dava açılmasını gerektirecek nitelikte olduğu bir kısmının bu niteliği sağlamadığı anlaşılırsa bu halde soruşturma evrakı üzerinde dava açılmasını gerektirmeyen kişi veya eylemlerle ilgili olarak kovuşturmaya yer olmadığına dair ek karar verilir.
Kovuşturmaya yer olmadığı kararı, suçtan zarar gören ile önceden ifadesi alınmış veya sorguya çekilmiş şüpheliye bildirilir. Kararda itiraz hakkı, süresi ve mercii gösterilir.
Kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın etkin soruşturma yapılmadan verildiğinin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kesinleşmiş kararıyla tespit edilmesi veya bu karar aleyhine Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine yapılan başvuru hakkında dostane çözüm ya da tek taraflı deklarasyon sonucunda düşme kararı verilmesi üzerine, kararın kesinleşmesinden itibaren üç ay içinde talep edilmesi hâlinde yeniden soruşturma açılır.
Kovuşturmaya Yer Olmadığı Kararına İtiraz Nasıl Yapılır?
Suçtan zarar gören, kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren onbeş gün içinde, bu kararı veren Cumhuriyet savcısının yargı çevresinde görev yaptığı ağır ceza mahkemesinin bulunduğu yerdeki sulh ceza hâkimliğine itiraz edebilir. İtiraz dilekçesinde, kamu davasının açılmasını gerektirebilecek olaylar ve deliller belirtilir.
Sulh ceza hâkimliği, kararını vermek için soruşturmanın genişletilmesine gerek görür ise bu hususu açıkça belirtmek suretiyle, o yer Cumhuriyet başsavcılığından talepte bulunabilir; kamu davasının açılması için yeterli nedenler bulunmazsa, istemi gerekçeli olarak reddeder; itiraz edeni giderlere mahkûm eder ve dosyayı Cumhuriyet savcısına gönderir. Cumhuriyet savcısı, kararı itiraz edene ve şüpheliye bildirir.
Sulh Ceza Hakimliği inceleme sonucu şu kararları verebilir;
- Kararını vermek için soruşturmanın genişletilmesine gerek olduğunu belirterek o yer Cumhuriyet Başsavcılığından istemde bulunur.
- Kamu davasının açılması için yeterli şüphenin varlığını bulamazsa itirazı reddeder.
- İstemi yerinde bularak kovuşturmaya yer olmadığı kararını kaldırır.
Kamu Davasının Açılması İçin İddianame Nasıl Düzenlenir?
İddianame Nedir?
Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet savcısı, bir iddianame düzenler. İddianame yazılı bir iddiadır. Cumhuriyet savcısı bütün soruşturma işlemlerini tamamladıktan sonra yeterli kanıt elde etmişse bu durumda iddianame düzenleyerek olayı mahkeme önüne getirmek zorundadır.
İddianame kabul edilince Cumhuriyet savcısı tarafından açılan davaya kamu davası adı verilmektedir. Kamu davası açılabilmesi için şu şartların varlığı aranmaktadır:
- Eylemin suç oluşturması
- Failin belirli olması
- Yeterli şüphe bulunması
- Kovuşturma olanağı bulunması
Ceza Muhakemesi Kanununun 170. maddesinin 3. fıkrasında iddianamede yer alması gereken unsurlar şu şekilde sayılmıştır;
|
İddianamede bir olayın açıklanması sırasında başka bir olaya da değinilmesi o olay hakkında da kamu davası açıldığını göstermez.
Uygulamada davacı olarak K.H yazılmaktadır. Bunun anlamı kamu haklarıdır.
İddianame düzenlenerek mahkemeye verildikten sonra geri alınamaz ve esaslı değişiklik yapılamaz.
İddianamenin Düzenlenmesinde Takdir Yetkisi Nedir?
Ceza Muhakemesi Kanunu 171. maddede kamu davası açıp açmama konusunda Cumhuriyet savcısına takdir yetkisi tanımıştır. Takdir yetkisi her halde olmayıp sadece iki durumda verilmiştir. Yani Cumhuriyet savcısı yeterli şüpheye ulaştığı zaman iddianame düzenlemek zorundaysa da istisnai hallerde takdir yetkisi mevcuttur.
Cumhuriyet savcısına takdir yetkisi verilen durumlar şunlardır;
- Cezayı kaldıran kişisel neden olarak etkin pişmanlık hükümlerinin uygulamasını gerektiren koşulların varlığı
- Kişisel cezasızlık nedenlerinin varlığı
İddianamenin İadesi Nasıl Olur?
İddianamenin iadesi eksik inceleme ve soruşturma yapılarak mahkemeye sunulan iddianamenin düzeltilmesi amaçlı usuldür.
İddianamenin iadesinin koşulları şunlardır;
- Kamu davasını açan bir iddianame bulunmalıdır.
- İade nedenleri mevcut olmalıdır. İddianamenin iadesi sebepleri şunlardır;
- 170 inci maddeye aykırı olarak düzenlenen,
- Suçun sübûtuna doğrudan etki edecek mevcut bir delil toplanmadan düzenlenen,
- Önödemeye veya uzlaştırmaya ya da seri muhakeme usulüne tâbi olduğu soruşturma dosyasından açıkça anlaşılan işlerde önödeme veya uzlaştırma ya da seri muhakeme usulü uygulanmaksızın düzenlenen,
- Soruşturma veya kovuşturma yapılması izne veya talebe bağlı olan suçlarda izin alınmaksızın veya talep olmaksızın düzenlenen,
- İade, iddianamenin ve soruşturma evrakının verildiği tarihten itibaren 15 gün içinde yapılmalıdır. Bu süre sonunda iade edilmeyen iddianame kabul edilmiş olur.
- İade eksik veya hatalı noktalar belirtilmek suretiyle yapılmalıdır.
İddianame, evrağı düzenleyen Cumhuriyet Başsavcılığına iade edilir. Mahkeme kendisine gelen iddianameyi iddianame kabul defterine kaydederek iddianamenin kabul veya reddine karar verir. İade kararına karşı Cumhuriyet savcısı itiraz edebilmektedir. Cumhuriyet savcısı dışındaki ilgililerin iade kararına itiraz etmesi mümkün değildir.
Suçun hukukî nitelendirilmesi sebebiyle iddianame iade edilemez.
Kamu Davasının Ertelenmesi Nedir?
Kamu davasının ertelenmesi, belirli yasal sınırı aşmayan suçlarda Cumhuriyet savcısının iddianame düzenlenmesinin şüpheliye verdiği deneme süresinin sonuna ertelenmesidir.
Kamu davasının ertelenebilmesi koşulları şu şekildedir;
- Uzlaştırma ve ön ödeme kapsamında bir suç bulunmamalıdır.
- Yeterli şüphenin varlığı aranmaktadır.
- Suçun üst sınırı 3 yıl veya daha az süreli hapis cezası olmalıdır. Kamu davasının açılmasının ertelenmesi için hapis cezasının üst sınırı 15 yaşını doldurmamış çocuklar bakımından 5 yıldır.
- Şüphelinin daha önce kasıtlı suçtan hapis cezası almamış olması gerekmektedir.
- Soruşturmanın ertelenmesi halinde şüphelinin suç işlemekten çekineceği kanısı oluşmalıdır.
- Kamu davası açılmaması şüpheli ve toplum için yararlı olmalıdır.
- Suçun işlenmesiyle uğranılan zararın tazmin suretiyle giderilmesi gerekmektedir.
İşleme Koymama ve İşlemden Kaldırma Kararı Nedir?
4483 sayılı kanuna göre memurlar ve diğer kamu görevlileri hakkında yapılacak ihbar ve şikâyetlerin soyut ve genel nitelikte olmaması, ihbar veya şikâyetlerde kişi veya olay belirtilmesi, iddiaların ciddî bulgu ve belgelere dayanması, ihbar veya şikâyet dilekçesinde dilekçe sahibinin doğru ad, soyad ve imzası ile iş veya ikametgâh adresinin bulunması zorunludur. Bu şartları taşımayan ihbar ve şikâyetler Cumhuriyet başsavcıları ve izin vermeye yetkili merciler tarafından işleme konulmaz ve durum, ihbar veya şikâyette bulunana bildirilir.
Kamu görevlileriyle ilgili olarak soruşturma ve kovuşturma yapılabilmesi karar veya izin koşuluna bağlanmışsa bu koşul gerçekleşmediği takdirde işlemden kaldırma kararı verilmektedir.
Av. Ahmet EKİN & Stj. Av. Ezgi YÜCEL