Aile Hukuku

Yoksulluk Nafakası Ve Kaldırılması Davası

Yoksulluk nafakası, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’na göre düzenlenen dört çeşit nafaka türünden biridir. Evlilik birliğinin boşanma ile sona ermesi halinde daha az kusurlu olan ve yoksulluğa düşecek eş lehine yoksulluk nafakasına hükmedilebilir.

Yoksulluk nafakası, boşanma davası ile birlikte istenilmemiş ise boşanmanın kesinleşmesinden itibaren bir yıl içerisinde yoksulluk nafakası davası açılarak talep edilmelidir. Yoksulluk nafakası davasında görevli mahkeme iştirak nafakasında da olduğu gibi 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev Ve Yargılama Usullerine Dair Kanun ile kurulan Aile Mahkemeleridir.

TMK Madde 175 – Yoksulluk Nafakası

Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan malî gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz.

Yoksulluk Nafakası ve Şartları

Yoksulluk nafakasının üç tane şartı vardır. Şartları oluşan eş nafakayı talep edebilir. Bu şartlar;

  1. Yoksulluk nafakasını talep eden eş boşanma sebebi ile yoksulluğa düşecek olmalı.

Yoksulluk nafakasını boşandıktan sonra hayatını idame ettirmeye yetecek kadar geliri olmayan eş talep edebilir. Yoksulluk nafakası talep eden eşin, emekli maaşı ve sair gelirleri var ise bu gelirlerin kendisini yoksulluktan kurtarıp kurtarmadığının değerlendirilmesi gerekir.

T.C. Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/19851 Esas, 2017/8914 Karar, 01/06/2017 Tarih

Tarafların sosyal ve ekonomik durumları, ihtiyaçları ve harcamaları dikkate alındığında, yasal düzenlemeler ve Yargıtay İçtihatları doğrultusunda davalı kadının asgari ücretle çalışıyor bulunması onu yoksulluktan kurtarmayacağından hakkında hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılmasını gerektirmez.

Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin karanın da anlaşılacağı üzere nafaka ödenen tarafın gelirinin olması halinde söz konusu gelirin yoksulluktan kurtarıp kurtarmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir. Nafaka ödenen tarafın geliri, kendisini yoksulluktan kurtarmaya yetmiyor ise nafakanın kaldırılması ya da azaltılması hakkaniyete aykırıdır.

  1. Yoksulluk nafakası talep eden eşin kusursuz ya da kusurunun daha az olması gerekmektedir.

Yoksulluk nafakası yükümlüsü eşin kusur durumu önemli değilken hakkında yoksulluk nafakasın hükmedilecek eş için kusur önemlidir. Yoksulluk nafakası talebinde bulunan eş, ağır kusurlu olmamalıdır. Nafaka talep eden eş, diğer eşten daha az kusurlu ya da eşit kusurlu olmalıdır.

  1. Yoksulluk nafakası talebinde bulunulmalıdır. Hakim re’sen karar veremez.

Boşanma davası açarken yoksulluk nafakası şartları oluştuğu halde nafaka talebinde bulunmayan eş boşanma ile ilgili hüküm kesinleşinceye kadar yazılı ve sözlü olarak her zaman isteyebilir. Boşanma ile ilgili hüküm kesinleştikten sonra ise bir yıl içerisinde ayrı bir dava açarak yoksulluk nafakasını talep edebilir.

Yoksulluk Nafakasının Kaldırılması Davası

Yoksulluk nafakası 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu madde 175 hükmüne göre süresiz olarak talep edilebilir. Boşanma davası kesinleştikten sonra nafaka yükümlüsü eş tarafından her zaman nafakanın kaldırılması ya da azaltılmasına yönelik dava açılabilecektir. TMK madde 176/3 hükmünde ise hangi hallerde nafakanın mahkeme kararı ile kaldırılabileceği açıklanmıştır. Mahkemenin yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar vermemesi ihtimaline binaen davanın terditli olarak açılmasında bir başka deyişle ‘’yoksulluk nafakasının kaldırılması mahkeme aksi kanaatte ise yoksulluk nafakasının azaltılması’’ talepli açılmasında fayda vardır.

TMK Madde 176/3 -Tazminat ve nafakanın ödenme biçimi

İrat biçiminde ödenmesine karar verilen maddî tazminat veya nafaka, alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü hâlinde kendiliğinden kalkar; alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğunun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi hâlinde mahkeme kararıyla kaldırılır.

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2015/17419 Esas, 2016/2787 Karar,  29.02.2016 Tarih

TMK 176/3 maddesine göre; “irat biçiminde ödenmesine karar verilen maddi tazminat veya nafaka, alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü halinde kendiliğinden kalkar; alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi halinde mahkeme kararıyla kaldırılır. Somut olayda; tarafların … Aile Mahkemesinin … tarihinde tarafların boşanmalarına ve davalı lehine 200 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmiş ve karar 03.02.2011 tarihinde kesinleşmiştir. Yargılama sırasında kolluk marifetiyle yapılan ekonomik ve sosyal durum araştırmasında davalının .. adlı şahıs ile yaşadığı ve geçimini …’nın sağladığı, davalının nüfus kayıt örneğinde .. adlı çocuğunun … tarafından tanındığı tespit edilmiştir. Öyle ise mahkemece; somut olayda, TMK.’nun 176/3 maddesinde ifadesini bulan “evlilik dışı birlikte yaşama” olgusunun gerçekleştiği gözetilip, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.

 Nafakanın Kaldırılması Davası Sebepleri

Nafakanın kaldırılması davası yoksulluk nafakası alan eski eşin evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşanması, yoksulluğunun ortadan kalkması, bir işe girmesi, herhangi bir yerden maddi gelir elde etmesi ya da haysiyetsiz hayat sürme gibi hallerde açılabilir. Taraflardan birinin ölümü ya da alacaklı tarafından yeniden evlenmesi halinde nafaka kendiliğinden kalkar.

Nafakanın Kaldırılması Davası Nasıl Açılır?

Nafakanın kaldırılması davası, nafaka alacaklısı olan eşin yerleşim yeri Aile Mahkemesine nafakanın kaldırılması talepli ve talebin gerekçelerini içeren bir dilekçe ve varsa eklerinin sunulması ile açılır.

Nafakanın Kaldırılması Davası

Nafakanın Kaldırılması Davası Ne Zaman Açılır?

Boşanma davası kesinleştikten sonra yoksulluk nafakası ödemeye mahkum edilen eş her zaman nafakanın azalmasını ya da kaldırılmasını talep edebilir.

Nafakanın Kaldırılması Davası Nerede Açılır?

4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunu’na göre aile mahkemeleri görevlidir. Aile mahkemesinin olmadığı yerlerde asliye hukuk mahkemeleri, aile mahkemesi sıfatı ile bakar.  4721 sayılı Türk Medeni Kanunu madde 177 hükmünde boşanmadan sonra açılacak nafaka davalarında, nafaka alacaklısının yerleşim yeri mahkemesinin yetkili olduğu açıkça belirtilmiştir.

Nafakanın Kaldırılması Davasına Karşı Dava Açılması

Nafakanın kaldırılması davasına karşı dava açılması, aynı mahkeme içerisinde davalının hak ve hukuki menfaatlerini öne sürerek dava açmasıdır. Davalının açacağı karşı davada, davacının dilekçesinin davalı tarafa tebliğ edilmesi gerekmektedir. Davalı, cevap dilekçesini mahkemeye vereceği yasal süresi içerisinde karşı dava dilekçesini sunmalı ve karşı dava harç ve masraflarını yatırmalıdır. Karşı dava dilekçesi yasal süre içerisinde cevap dilekçesi ile birlikte davalı tarafından verilebileceği gibi cevap dilekçesinden ayrı da verilebilir.

Yoksulluk Nafakasının Kaldırılması Davasında Harç

Nafakaya ilişkin davaların konusu para ile ölçülebilmektedir. Bu nedenle yoksulluk nafakasının kaldırılması davaları nispi harca tabidir. Nispi harç dava konusunun değerine göre değişkenlik göstermektedir. Dava açarken harcın eksik yatırılması halinde harcın tamamlanması için HMK 120/2 maddesi gereğince 2 haftalık kesin süre verilecektir.

 

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2012/20577 Esas, 2013/13505 Karar, 13.05.2013 Tarih

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı (koca) tarafından yoksulluk nafakasının kaldırılması ve iştirak nafakasının kaldırılma tarihi yönünden; davalı (kadın) tarafından ise kabul edilen velayetin değiştirilmesi davası ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

1-Davacının yoksulluk nafakasının kaldırılmasına yönelik temyiz itirazının incelenmesinde:

Davacı koca dava dilekçesinde velayetin değiştirilmesi davasının yanında davalı kadın lehine bağlanan yoksulluk nafakasının kaldırılmasını da talep etmiştir. Yatıralan başvurma harcı dava dilekçesindeki tüm talepleri kapsar, davacının bu talebi ayrıca nispi harcı da gerektirmektedir. Mahkemece davacıya dava dilekçesinde yer alan bu isteği ile ilgili olarak nafakanın bir yıllık tutarı üzerinden nispi harcın tamamlanması için süre verilmesi (Harçlar Kanunu md.30-32) ve harç eksikliği tamamlandıktan sonra yargılamaya devam edilerek bir karar verilmesi, tamamlanmadığı takdirde Harçlar Kanununun 30. maddesi uyarınca işlem yapılması gerekirken harç eksikliği tamamlanmadan yargılamaya devamla işin esasının incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.

 

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2016/23869 Esas, 2017/303 Karar, 12.01.2017 Tarih

Özeti: Davacı-davalı dava dilekçesinde iştirak nafakası yanında ortak çocuk ile baba arasındaki kişisel ilişkinin kaldırılmasını da talep etmiş ve tek dava için harç yatırmış, davalı- davacı da karşı davasında, yoksulluk nafakası ile ortak çocuğun velayetini veya kuruma yerleştirilmesini, kabul edilmediği takdirde ise kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesini, ve tek dava için harç yatırmıştır. Davacı-davalı ve davalı- davacının birbirinden bağımsız ve ayrı ayrı harca tabi ikişer davaları bulunmaktadır. Dava açarken alınan başvuru harcı her iki davayı da kapsar. Mahkemece davacı-davalının talep ettiği iştirak nafakası ile davalı-davacının talep ettiği yoksulluk nafakası davaları yönünden nafakaların bir yıllık tutarının toplamı üzerinden nispi harçların tamamlaması için süre verilip sonucuna göre işlem yapılması gerekir.

 

Nafakanın Kaldırılması Davasında Yargılama Usulü

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 316/1-ç hükmüne göre her çeşit nafaka davaları ile velayet ve vesayete ilişkin dava ve işlerde basit yargılama usulünün uygulanacağı belirtilmiştir.

Yoksulluk nafakanın kaldırılması ve aile hukukuna ilişkin her türlü davada hak kaybına uğramamak adına hukuki sürecin bir vekil aracılığıyla yürütülmesinde fayda vardır. Ekin Hukuk Bürosu olarak hem nafakanın kaldırılması davası hem de aile hukuku kaynaklı her türlü probleminizde hak kaybınızı engellemek için disiplinli ve tecrübeli ekibimiz ile yanınızdayız.

Av. Ahmet EKİN & Stj. Av. Fatma Mislina DİNÇER

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu